HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, kurumların değerli temsilcileri; gerçekten önemli bir Bakanlık bütçesini görüşüyoruz ama en az konuşabildiğimiz Bakanlık çünkü Sayıştay Kanunu'yla, maalesef, Hükûmet, Sayıştay denetimini göstermelik bir duruma indirdi. Sayıştay denetimi göstermelik bir duruma inince de -silah alım satım harcamalarını bilmiyoruz- zaten 3 sayfa usulden bir Sayıştay raporu geldi. Sunumunuz da çok kısa, en kısa sunum bakanlıklar içinde. Arkadaşlarımız da fazla konuşmayacaklar, biz de yani elde bir şey yok ama şunu merak ederiz: Yani biz Halkların Demokratik Partisi olarak görüşlerimizi net ifade etme konusunda tereddütsüz bir partiyiz. Genelkurmay Başkanlığı Başbakana bağlı. E, Millî Savunma Bakanlığı olarak bütçeyi sizler sunuyorsunuz.

Sayın Bakan, bütçeyi sunarken... Sizinle ilgili kullanılan kavramı biz söylemiyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Gül'ün döneminde asker ve sivil bir çalışma grubunun hazırladığı 220 sayfalık bir rapor var ve Bakanlığınıza "tedarik ajansı" diyor. Bu çok vahim. Onun için yani burada güvenliği, dış güvenliği, Orta Doğu'yu yani bunları sizinle nasıl konuşayım ben şimdi? Şimdi size haksızlık etmek de istemiyorum yani ağır sorular sormak istemiyorum ama şunu açıkça ifade ediyorum yani parti olarak da ifade ediyoruz: Demokrasilerde genelkurmay da, kuvvet komutanları da, tamamı da Millî Savunma Bakanına bağlı olur. Siz de dışarı gittiğiniz zaman, temsil ettiğiniz zaman bu ülkeyi, herkes sizi savunmanın temsilcisi olarak görür ama bir bakanlık ki tedarikle uğraşırsa ama güvenlik ve diğer konuları MGK, gerçi sizler de katılıyorsunuz kuvvet komutanlarıyla... Genelkurmay ayrı bir birim olarak bunu konuşur noktadaysa sorun var, dağınıklık var, hem sorun var hem dağınıklık var hem modernizasyon konusunda çok hantal bir durum var.

Biz çok net görüşlerimizi açıklayan bir parti olarak dedik ki: "Ankara'da merkezî iktidara bütün güçleri yığmak, demokrasinin önündeki en büyük engeldir." Yerel parlamentoların Türkiye'de 20 tane olmasını önerdik. Bütün dünya gelişmiş ülkelerinde var, demokrasilerinde var ve yakında da, Sayın Bakan, Türkiye, senato sistemine dönecek. Eskiden Senato vardı, karşı bina. İsterse Başkanlık sevdası olsun isterse parlamenterizm sevdası olsun ikisinde de senato var, senato olgusu var, temsilciler meclisi, senato, denge fren sistemi, kongre, Lordlar Kamarası, Avam Kamarası, bilmem ne. Türkiye'de de bu gelecek. İşte bu geliş ve dizaynda savunma ister federal olsun ister bizim önerdiğimiz biçimiyle demokratik özerklik olsun ne olursa olsun merkezîdir, savunma, maliye, dış işleri, bu üç konu merkezîdir. Şimdi, bu üç merkezî olan konuda asker-sivil otorite ilişkisi... Avrupa Birliği, biliyorsunuz bizim müzakere sürecinde olduğumuz bir durum. Zaten arkadaşlar da... MGK'da sivil genel sekreter, sivil arkadaşların olması biraz da sivil otorite-asker ilişkisi olarak dile getiriliyor.

Şimdi, burada, bir kere, bu noktadan baktığımız zaman, net olmamız lazım yani bu dört partinin aslında net olması gereken bir şey. Millî Savunma Bakanlığına bağlanmalı, anayasal bir değişiklik gerektiriyor bu tabii ki ve bunun bu şekilde çözülmesi gerekiyor.

Şimdi, "2023 vizyonu" diye bir tutturmuşsunuz, bu sizin vizyonunuz, sizin takviminiz yani bu Türkiye'nin takvimi değil, TSK'nın da takvimi değil.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - 2033...

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Siz, ama yani 2023'e göre...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Silahlı Kuvvetleri 2033...

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sizin verdiğiniz rakam artışlarını üst üste koyduğumuz zaman 2023'de bütçe 43 milyar 981 olacak. Yani son çalışma raporunda Pentagon modeli öne çıkmış, işte aslında Fransa'nın da biraz benzer. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay, kuvvet komutanlıkları, hepsi aynı kampüs içine alınacak yani belli işte. Gerçi zaten Ankara çok büyüdü. Belki Ankara'nın dışında artık güzel binalar oluyor, emsal alabilirsiniz, saraylardan da esinlenebilirsiniz, belki daha geniş alanlarda daha rahat çalışma imkânları sağlanabilir.

ADİL ZOZANI (Hakkâri) - Oraya da "Devlet Mahallesi" mi diyeceksiniz adres olarak?

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yeni yer olursa.

Şimdi, Sayıştay denetimi konusunda bizim -şöyle, silah harcamaları konusunda arada bir koyduğunuz rakamlar var- 35 uçakları için harcadığımız para ne kadar? Yakın zamanda ne kadar harcayacağız? Füzelerle ilgili var, F16'ların alımıyla ilgili var yani sanıyorum bu kadarını bilmek... Basın yazdı çünkü sikorsk ve Kobralarla ilgili sipariş var, o ne kadar? Çin füzeleri olayı ne oldu? Yani bunları aydınlatırsanız seviniriz.

Yani bedelli askerlik konusu, bizi de sık sıkı arıyorlar. Parası olanın bankamatikten teskere aldığı bir sistem olması nedeniyle, ben şahsen karşıyım fakat dünyadaki en büyük ordulara ve sayılara baktığımız zaman da Türkiye'nin sayısal olarak dünya ülkeleri içindeki yeri -kamu harcamalarıyla ilgili bir kurum- Türkiye'de hâlâ 613 bin gözüküyor. Gerçi askerlik süresi de kısaltıldı ama yani bu hacim, nüfus çoğunluğu olan ordu güçlü ordu demek değildir yani öyle olsaydı Çin herkesi yenerdi zaten kimse önünde duramazdı ama Orta Doğu'da görüyorsunuz İsrail nüfusuna göre, silah gücü ve donanımına göre 23 tane Arap ülkesi ile 30 senedir mücadele ediyor. Şimdi, hemen bunun arkasından, dün Brezilya'dan 4 gol yedik, 713 bin askeri var, nüfusu bizimkinin 3 katı. Yani Kolombiya'da 442 bin var, Pakistan'ın 921, Hindistan'ın 2 milyar 625 bin. Yani, ben bunları tek tek şey etmiyorum ama despotik ülkelere, baskıcı ülkelere doğru gittiğiniz zaman bu sayı artıyor; mesela Kuzey Kore'de 1 milyar 379 milyon yani bilmiyorum, ben buradan rakam okuyorum belki... Çin'in nüfusu 3 milyar civarında 2,945; 3 milyonluk bir ordusu var. Şunu ifade ediyoruz: Verdiğiniz harcamalar var; bir yurt dışı savunma harcamaları var gayrisafi millî hâsıla içindeki oranı, bir de iç güvenlikle ilgili harcamalar var. Şimdi iç güvenlik, jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik, korucular, özel güvenlik bunları da eklediğiniz zaman Türkiye'nin silahlı güçleri 618 binle, 20 milyonu geçiyor. 77 milyonu 20 milyon nüfusa bölersek 35 kişiye silahlı 1 kişi düşüyor. Yani demek ki bir ülkede adalet, güvenlik ve özgürlük çok silahlı güçle korunmuyor yani bir sistem olayı, bir hukuk devleti olayı da... Eğer hukukunuz varsa bu olur. Bu olmadığı için, en çok darbeyi bu yakın zamanda kim aldı bakıyoruz? TSK aldı, 463 tane subayı, generali darbeci diye dört, beş sene hapiste yattı. Bunun sonrası, Anayasa Mahkemesi bir karar verdi, şimdi yeniden yargılamalar başladı. Eski Genelkurmay başkanları çıktı dedi ki: "Bizim darbeden haberimiz yok." Peki, kardeşim kim bu kumpası kurdu? Yani Hükûmetin açıklamaları var; Hükûmetiniz ile paralellerin hiç mi ortaklığı olmadı bu dönemde ? Yani bu ciddi bir durum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şimdi, Türk Silahlı Kuvvetleri nedense, bilmiyorum, seçilmişlere kapalı bir konumdadır yani bir milletvekili ziyaretine gittiği zaman komutan yoksa kimseyle de görüşemiyor. Bu herkes için, AKP iktidarı için öyle mi bilmiyorum ama herhâlde öyle olması lazım yani MHP gidiyor kapıyı açıyorlar, HDP gidiyor kapatıyorlar gibi bir durum olmasa gerek diye düşünüyorum. Bu konudaki ilişkilerin biraz daha düzene girmesi gerektiğini söylüyorum.

Şöyle bir durum söz konusu -mecburen, Adil Arkadaş, siz o olayların hep içinde mecburen komutanlarla konuşuyorsunuz- güvenlik yolu. HES barajı yapılıyor, güvenlik barajı. Ya bir de insanlık adına... Yani hep güvenlik adına hizmetler yapıyor Hükûmet, bir de insanlık adına bir yatırım yapılsa. Yani barajı insan niye güvenlik için yapsın? Dünyada bir Türkiye'ye mahsustur bu. Yolu niçin güvenlik için yapsın? Yol ulaşım içindir yani hakikaten bu durum.

Şimdi, IŞİD'in, El-Nusra'nın ciddi makine kimya endüstrisine ait mühimmat üstlerinde çıkıyor ve kendimiz de Suruç'ta, Kobani'de gözlerimizle gördük televizyonlara yansıdı, canlı yayında gördük. IŞİD unsurlarına karşı son derece sıcak ilişkiler, sohbetler askerin ama bir sanatçı aktivist Kader Ortakkaya, sanatçılarla barış zinciri oluştururken kafasından vuruluyor, öldürülüyor. Yani bu, kabul edilir bir durum değil, Sayın Bakan bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ben açıkça buradan da ifade ediyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen toparlar mısınız.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Toparlıyorum zaten.

Bingöl'deki polise saldırı ile maskeden yapılan, arkadan alçakça saldırıları da, hepsini de hatta Erzurum'daki PKK'lıların öldürülmesinde, hepsini bir provokasyonun kirli bir parmağın bastığı bir düğme olarak biz değerlendiriyoruz. Fakat, Hükûmetin daha doğru dürüst bir açıklaması olmadan Genelkurmay sitelerinde açıklamalar yapılıyor. Bu, doğru mudur? Yani, siyaseten sorumluluk sizde, bu konuda çözüm sürecinin hassasiyetiyle dikkat edilmesi gerekmiyor mu?

Sayın Bakan, son olarak iki olayı söyleyip bitirmek istiyorum. Bu Rosetta'yı biliyorsunuz, on yılda 500 milyon kilometre katetti ve kuyruklu yıldıza gitti. Biz de bir tane uydu fırlatmışız, bununla övünüyoruz. Şimdi, bu açık nasıl kapanacak yani? Bilim ve teknolojideki gelişme, savunma sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinde değil bir ülkede, TÜBİTAK'ı var, bilmem ne kurumu var, eğitimi var, sağlığı var, bilmem nesi var bunların hepsi bir bütün. Şimdi, 700 metre mesafede, Ermenek'te ise biz hâlâ yani maden ocağındaki 15 canımıza ulaşamıyoruz. Şimdi, 500 milyon kilometre kateden bir şey karşısında, gerçekten durduğumuz nokta çok vahim. Ve şöyle bir durum daha var, basına yansıdı. Bu Mısır'daki tatbikatta askerlerimize yönelik veya tatbikata katılan askerlere yönelik balıkçılardan bir saldırı olduğu, 5 askerin yaralandığı, bir miktar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Tatbikata katıldı mı Türkiye?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Mısır'da hiçbir tatbikatımız yok.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yani, Dimyat Limanı civarındaki tatbikata katılmıyor.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok, yok.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Evet. Tabii, yani şimdi sizin tatbikata katılan 3 tane Amerikalı asker Eminönü'de tur atarken bir grup genç çuval geçiriyor. "Efendim intikam aldık." Ve tabii ki bu yansıyor ilişkilere. Şimdi TSK'nın gururunu, şeyini bu şekilde... 3 sivil gezen kişinin başına çuval geçirerek bu tür bir saldırı yapmak ve intikam alındığını söyleyip misilleme yaptığını sanan bir anlayışı TSK kabul ediliyor mu? Yani böyle bir yaklaşım tarzı kabul edilebilir midir? Ve asker intiharlarıyla ilgili bir çalışmanız var mı? sosyal güvenlik açısından, tespit açısından. Vicdanı ret konusunda zorunlu askerliğin yumuşatılması konusunda bir çabanız var mı? Bedelliyle beraber, asker intiharları için bir çalışma düşünüyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Çünkü ikisi birbirine bağlı, cezalar biraz fazlaca. Şimdi diyeceklerimiz bu kadar.

Teşekkür ederim.