ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben, özellikle başka bir grafik göstermeniz gerektiğini söyleyeceğim size, sayın bürokratlarımız şöyle bir grafik gösterdi bize ama konuştuğumuz mesele bu değil; biz, özellikle yenidoğan yoğun bakımlardaki büyük sorunlardan bahsediyoruz, sadece orada değil, başka birçok yerde de var. Şimdi, yenidoğan yoğun bakımlar neden özellerde bu kadar artmış? Hani, varsa şu anda elinizde lütfen gösterin çünkü bu benim için veyahut da bu Komisyon için sanırım çok önemli olacak. Son yirmi yılda özel hastanelerdeki yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki artış; kamu-özel oranları nasıl oldu, bunun grafiklerini sunabilir misiniz? Bu çok önemli bence, bunun üzerinde durmak son derece önemli.

Şimdi, biz bir Komisyon çalışması yapıyoruz, hani siz bir sunum yaptınız, biz de sorular soruyoruz. Defansta olmayın sayın bürokratlarımız çünkü biz en azından bundan sonrasında yenidoğan bebekler ölmesin istiyoruz, siz de istiyorsunuz mutlaka. Üzüldünüz "Niye Sağlık Bakanlığında böyle bir şey oldu?" diye. Hep beraber bu sorunun kökenindeki patolojiyi bulalım ve giderelim. Başka bir yolu yok mu? Bu yani siyasetüstü de bir mesele. Sonuçta herkes tartışıyor ama bebekler ölüyor. Böyle bir dünya olamaz. O yüzden, lütfen defansta da kalmayın, ne ise meseleyi söyleyin, nasıl gidermek gerektiğini de siz de işin içinde olan bürokratlar olarak lütfen söyleyin; burada birlikte tartışalım. Böyle bir grafik isteriz şahsen.

İkincisi, şimdi, çok iyi denetimler, olağan denetimler, olağan dışı denetimler yaptığınızı söylediniz ama realite pek öyle değil gibi. Sonuçta öyle bir yere gelmişiz ki bırakın yetişkinleri, yenidoğanlar bile üç kuruş para uğruna öldürülmüş yani ve sizin bundan haberiniz olmamış. Çok geç haber olmuş, iş çığırından çıkmış, öyle bir kokuşmuşluk olmuş ki iş çığırından çıktığında buralara gelinmiş.

Şimdi, 27 Mart 2023'te CİMER'e yapılan bir ihbarla bu soruşturmanın başladığını söylediniz ve bugünlere gelindi. Ama ben size -bakın, Sayın Bakana da sordum ve hâlen cevap alamadım- bir soru önergemle ilgili tarih söyleyeceğim şimdi. İki sene oldu, hâlen bu soru önergesiyle ilgili ben cevap alabilmiş değilim. Sayın Bakana da sordum, hâlâ cevap vermedi. İki yıldır cevap vermeyen Sağlık Bakanlığı... Yaklaşık iki üç hafta önceki Sağlık Komisyonunda sorumu şu soru önergesini göstererek de sordum, yine cevap alamadım. Lütfen siz cevap verin, bununla ilgili önemli sorularım var çünkü bu soru önergesinde şikâyet edilen hastane şu an sizin kapattığınız hastanelerden biri. Neresi biliyor musunuz? Bağcılar Medilife Hastanesi. 28 Aralık 2022'de, şu soru önergesiyle, size hastanın babasının, bebeğin babasının şikâyetlerini iletmişim; uzun uzun çok önemli şikâyetler var. Nedir? Bir özel hastane. Sıkıntılı bir doğum, süreç başlamış, travmaya girilmiş ve sezaryen gerektiği ortaya çıkmış fakat sezaryene alınmamış kadın, normal doğum çünkü hastanede anestezi uzmanı yok. Anestezi uzmanı olmayan bir özel hastaneyi siz denetlemediniz mi sayın bürokratlarımız? Hastanede anestezi uzmanı olmadığı için riskli bir doğum. Sezaryen yerine normal doğuma geçilmiş. Sonuç ne oluyor? "Brakiyal pleksus" hasarı. Çocuk engelli bir şekilde doğuyor, ardından fizik tedavilere falan götürülüyor ve "Bir MR çekilsin." deniliyor. İkinci hata geliyor Bağcılar Medilife'tan, yine sizin kontrol ve denetim eksikliğinizden sanırım. MR çekiliyor hastanede ama o kadar kötü, berbat bir MR ki -çoğumuz doktoruz, biliriz yani MR'a bakarsın, çamur gibi bir MR'dır çünkü kötü çekim olmuştur, standart dışı çekim olmuştur- uzmanına götürüyor, fizik tedaviciye, o diyor ki: "Ya, böyle MR olmaz, bu nasıl bir şey?" Ve başka bir hastaneye giderek, bir daha masraf yaparak MR çektiriyor. Hastane ikinci hatasını yapıyor, vatandaş şikâyet ediyor, bir sonuç yok. Vatandaş bana başvuruyor 28 Aralık 2022'de ve siz iki yıldır bana cevap vermemişsiniz. Burada Komisyonda anlatıyorsunuz, "27 Mart 2023'te bize gelen bir ihbarla hareket ettik, bu hastaneyi kapattık." diyorsunuz ama 28 Aralık 2022'de benim gönderdiğim soru önergesiyle hareket etseydiniz belki bir sürü bebeğin ölmesini engelleyecektiniz. Bakın, ağır bir durum var ortada apaçık. Hâlen de bir cevap verilmiş değil. Ben daha sonra biraz daha araştırdım, daha da vahim bir yere ulaştım. Hasta hakları açısından hastanede bir süreç yürümüş, evet. Acaba ondan dolayı mı bana cevap gelmedi? İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü "Herhangi bir hata yoktur, soruşturmaya gerek yoktur." diyerek konuyu kapatmış ve bana da bir cevap vermemiş Burada bu işin üstü neden örtüldü; bu sorunun cevabını bekliyorum ben. Yani Bağcılar Medilife Hastanesi 2022'de Sayın Başkanım, temize çıkarılmış. 2023'te işte "CİMER'den ihbar var, bu hastaneyi kapatalım." denmiş. Şimdi, aklım almıyor, böyle bir şey nasıl olabilir, Sağlık Bakanlığı ne yapıyordu? Lütfen bunun açıklamasını yapın. Hatta ben, baba da buraya gelsin, konuşsun istedim, babayla da konuştum. Gelip konuştuğu zaman sanırım çok verebilecek bir cevap da yok ortada.

Şimdi onu da geçiyoruz, şunu sorayım. Şimdi, özellikle şunu istiyorum: Biz vekiller bakanlıklara soru önergeleri veririz, genelde işlem görür, bazen cevap verilmez ama işlem silsilesiyle bir yerlerde yürür. Özellikle şu soru önergem nerede durduruldu, ben onu merak ediyorum. Mutlaka hastaneye bir şey sorulmuştur, hastaneden geri dönüş olmuştur. Hangi bürokratın elinde durdu? Acaba hangi bürokratın elinde durmuşsa o bürokratın durumunu bir araştırmak lazım; kimdir, nedir, neden durmuştur, hangi aşamada niye durmuştur, bu cevap bana gelmemiştir? Bunlar merak edilen hususlardır.

Yine, şimdi 2016 soruşturmasıyla ilgili Sayın Bakana da sorular soruldu Komisyonda, kendisinin somut olarak söylediği cevap şu oldu, dedi ki: "Ya, bu soruşturmayı benim kapattığımı söylemeniz cahilliktir, bilmemektir, iş bilmemektir." Doğru, haklı yani kendisi İl Sağlık Müdürü olarak bunu kapatmaz, Sağlık Bakanlığı yapar. Evet, o noktada haklı da biz bunu sormuyoruz. Bakın, ben 2016 soruşturmasına baktım. Şu andaki 2023'te, 2024'te konuştuğumuz hususların aynısı o dönem sorulmuş. Aynı hususlar var ve dosya kapatılmış. Şu şahıs, bu şahıs meselesi değil yani bir sistem meselesi. Burada dosya kapatılınca bugünlere gelmişiz. Yıllar içinde aynı olaylar demek ki büyümüş, büyümüş, büyümüş, gelmiş, patlamış burada, iş çığırından çıkmış.

Yine, siz de anlattınız, Sayın Ertuğrul Bey de konuştu. Şimdi, çete mensubu olduğu iddia edilenler aralarında konuşuyorlar. "Yahu, böyle denetim görmedik, acayip bir denetim altındayız." diyorlar. Yani demek ki o zamana kadar böyle ciddi, nitelikli bir denetim yapılmamış ki çete mensupları hakikaten ürküyor; buna ne denilecek?

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Sayın Vekilim, yavaş yavaş toparlayınız.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bitiriyorum, bitiriyorum, sonuna geldim.

Veyahut da bir başka çete mensubu olduğu iddia edilen kişi -burada var- diyor ki: "Ya, onlar Sağlık Bakanlığı, Sağlık Müdürlüğü yetkilileri denetim yaptıklarını zannediyorlar, ben onları uyuttum, gönderdim." Veyahut da bir başkası diyor ki: "Ya, denetim yapılacak, haber aldık, siz hazırlıkları yapın." Bunları sizin yani işte biraz evvel de okudunuz dosyalarda. Şimdi bu haberleri nereden alıyor bu kişiler, nasıl alıyorlar? İşte bunlar zaten araştırılmadığı zaman olay buraya gelir.

Bir de son olarak şunu söylemek istiyorum: Sayın Başkan, bitiriyorum yani bu kadar özel hastanelere yönlendirilmiş bir yenidoğan yoğun bakım olayı varsa sizde ha bire buna yönelik mevzuat değişiklikleri yaparsınız. Mesela "Normal servis yatakları sabit kalmak koşuluyla yenidoğan yoğun bakımları artırılabilir." dedi sayın bürokratımız. Niye yenidoğan yoğun bakımların artırılma ihtiyacı hissediliyor? Kamu hastanelerinde neden yeterli yoğun bakım yok da özel hastanelerde ha bire yenidoğan yoğun bakımları harıl harıl açılıyor ve burada büyük bir istismara yataklık edecek şekilde bu olay devam ediyor; bunları sormak istiyorum. Yani gerçekten şu yenidoğan yoğun bakımlarda benim bildiğim yani kamuya göre hele ki İstanbul'da çok büyük bir oran fazlalığı var, bunların nedenlerini konuşalım.

Teşekkür ediyorum ve grafiklerinizi bekliyorum