ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Şimdi, biz, kadın cinayetlerini konuşurken, kadının toplumsal cinsiyet eşitsizliğindeki rolünü konuşurken feministlerin bir kısmı, sosyalist feministler "Patriyarka var, egemenlik ilişkisi var. Erkeklerin niyetleri ne olursa olsun bu egemenlik ilişkisinden gündelik çıkarları olduğu için kadın kurtuluşu meselesinde kadınların bağımsız örgütlenmesi, söz söylemesi önemlidir." der; birincisi bu. Yani bu fikir öyle akla da gelmiş değil, ta 1789'dan beri sürdürülen bir politik mücadelenin sonucunda süzülüp gelmiş bir fikirdir.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Bana mı yanıt veriyorsunuz, feministlere mi?

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - İkincisi; 18'inci yüzyılda "eşitlik, özgürlük, kardeşlik evrenseldir" mücadelesinden sonra, 1789'da İnsan Hakları Beyannamesi açıklandı ve İnsan Hakları Beyannamesi erkek diliyle yazılmıştı. 1791'de "Bu haklar kadınları içermiyor, 'insan' deniliyor ama erkek kastediliyor." diyen Oymphe de Gouges 1791'de Kadın Hakları Evrensel Beyannamesi'ni açıkladı, sonra yakılarak öldürüldü. Dolayısıyla, kocaman bir tarihin üzerinden süzülerek geliyoruz. O anlamda, fikirlere karşı durabilirsiniz ama değersizleştirmenize izin veremem.

Teşekkür ederim.