KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan ve değerli bürokratlar, sunumlarınız için teşekkür ediyorum, ayrıca belgelendirme için de teşekkür ediyorum; bunlar çok işimize yarayacak.

Benim birkaç sorum var. Sayın Bakan, çok önemli çalışmalar yapılmış gerçekten, bu çalışmalara katkı sunan herkese teşekkür ederiz. Ancak, bu çalışmalara rağmen, kadına dönük şiddet, hem yaralama hem de ölümler açısından, cinayetler açısından önlenememiş; hatta Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine bakarsak, 2010 yılında 180 kadın cinayeti varken -sizin raporunuzdan yola çıkarak söyleyeyim- 2021'de bu sayı 302; 2022'de 365 diye gidiyor yani sayılar artıyor. Benim burada soracağım soru şu: Bu kadar kapsamlı çalışmalar yapılmış olmasına rağmen, sizin acaba Adalet Bakanlığının görev alanı içerisinde bunların artışını engelleyememekle ilgili bulduğunuz sorun alanları, eksiklikler nelerdir? Bunları bize anlatacak olursanız çok memnun oluruz doğrusu.

İkincisi: Dikkatimi çekti, İstanbul Sözleşmesi'nden hiç söz edilmedi. Oysa, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunun ve bazı araştırmaların açık olarak ortaya koyduğu bir gerçeklik var, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasından sonra kadın cinayetlerinin arttığına ilişkin. İstanbul Sözleşmesi öncesinde ve sonrasında bir karşılaştırma var mı elinizde, hem kadın cinayetleri hem de şiddetin bütün türlerine ilişkin? Çünkü bu Komisyonda İstanbul Sözleşmesi'nin de masaya yatırılması büyük önem taşıyor diye düşünüyorum. Meclis Araştırması Komisyonunun 717 sıra sayılı Raporu'na göre neler yapıldığına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme oldu. Az önce baktım, bu 717 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu 2015 yılına ait. 2022 yılında da -burada kocaman bir rapor görüyorsunuz, 900 sayfaya yakın- yeni bir Meclis komisyonu kurulmuş bizden önceki 27'nci Dönemde ve orada çok kapsamlı öneriler var; bu önerilerin bir bölümü de Adalet Bakanlığına görev yüklüyor. Bu 2022 yılında, iki yıl önce yayınlanan rapora dönük Adalet Bakanlığı neler yaptı acaba? Bu konuda da bilgilendirirseniz sevinirim.

Sunumda bir yerde bir fail tipolojisinden söz edildi, sanıyorum Sincan'da yapılan bir araştırma. Bu fail tipolojisinin raporunu paylaşabilir misiniz? Ondan önce de -rapor belki daha sonra gelebilir- ne çıktı tipolojide ön plana? Bu toksik erkeklikle ilgili tipolojide rastladığınız bazı bulgular var mı? Onları da merakla sizden duymak isterim.

Son sorum da şu: Şimdi, biz bu Komisyonda geçen toplantılarda da tartıştık, bazı saha araştırmaları da gösteriyor ki genel olarak kadınlar Türkiye'de özellikle sokakta tek başlarına gezecekleri sırada kendilerini güvende hissetmediklerini açıklıyorlar. Acaba kadınların şiddetten korunmayla ilgili adalete duydukları güveni Adalet Bakanlığı olarak ölçüyor musunuz? Bir zaman-trend analizi var mı? Önce nasıldı, şimdi nasıl, bu nereye doğru gidiyor? Bu konuda da bilgi verirseniz sevinirim.

Teşekkürler.