KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Komisyonumuza hoş geldiniz. Önceki dönem Komisyon Başkanımız olarak sizi burada görmekten memnun olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ilgili yapılan eleştirilerin hepsine ben de aynen iştirak ediyorum ve yine koalisyonla ilgili düşüncelere de katılıyorum ve biraz önce Sayın Veli Ağbaba Başkanımızın ifade ettiği gibi bu ülkede sayenizde artık seçimlerden sonra değil, seçim öncesi kurulan koalisyonların olduğunu ve ilk defa seçim dönemlerinde 4'lü, 5'li, 6'lı hatta bizim 6'lı masayı yerden yere vurup eleştirenler işte "6’lı masa mı olur?" diyenler seçim sürecine 7'li, 8'li birlikteliklerle koalisyonlarla girdi; ülke sayenizde ilk defa bunu da gördü.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, öncelikle Antalya'yla ilgili bir sorun var, onu sizlere hemen ifade etmek istiyorum. Biraz önce Kaş ilçemizden aradılar, 2/B'yle ilgili müracaat yapan vatandaşlarımızdan -öncelikle Türkiye açısından söylüyorum- zamanında müracaat edemeyenler ya da müracaat edip de parasını yatıramayanlara 2/B'yle ilgili yeniden bir ek süre verilmesini talep ediyoruz. Bu, genel bir talebimiz. Ancak Kaş ilçemizle ilgili de şöyle bir durum var: Zamanında müracaat yapıp parasını da yatıran yani devlete herhangi bir borcu kalmayan çok sayıda vatandaşımıza tapuları verilmiyor. Tapularının verilmeme sebebinin de işte "Yeniden rakamlarını, rayiç bedellerini değerlendireceğiz." gibi bazı ifadelerde bulunmuşlar. Herhâlde tapu işlemlerinde harç oranlarının yeniden belirlenmesiyle ilgili olabilir mi? Çünkü vatandaş borcunu ödemiş, geri kalan ilçelerde böyle bir sorun yok ancak Kaş'ta böyle bir konu yaşanıyor. Eğer talimat verirseniz Kaş ilçemizde 2/B'yle ilgili ödemelerini yaptığı hâlde yaklaşık iki yıldır tapusunu alamayan vatandaşlarımızın tapularına kavuşmalarına sağlamış oluruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, bu konuda bir talimatınıza ihtiyaç var.

Şimdi, size şöyle devam etmek istiyorum. "Kumar hem oynatan hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniştir. Öyleyse nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım. İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır zira her yasal olan helal değildir." Bu cümleler bugünkü Diyanet İşlerinin cuma vaazından alınmış cümlelerdir, sizler de cumaya gittiyseniz bu vaazı dinlemişsinizdir. "Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen Piyango, Kazı Kazan ve Şans Topu gibi oyunlar kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları, Toto, Loto, İddaa gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır." Diyanet İşleri bugün bu konuyu işlemiş. Burada Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı da var, Diyanetin bütçesiyle ilgili eleştiriler yapıldı, ben de iştirak ediyorum yani bu ülkede gerçekten önemli kaynaklar Diyanet İşleri Başkanlığına hem direkt hem de diğer Bakanlıklar yoluyla gerçekten aktarılıyor ve 4 yaşından itibaren çocuklarımızın maalesef beyinleri yıkanıyor. Şimdi, Diyanet İşleri, devletin Diyanet İşleri Başkanlığı bir taraftan bunu söylüyor ama bir taraftan da yine, devletin Milli Piyango İdaresi aracılığıyla siz, Diyanete göre, haram bir iş yapıyorsunuz Sayın Başkanım. Yani Diyanete göre haram mı yapacağız yoksa diğer kuruma göre bu faaliyetleri sürdürecek miyiz? Aranızda bir karar verin yani siz dinen devlet olarak harama karışmış vaziyettesiniz. Şimdi, ben size dinen harama karışmış, Diyanet İşlerine göre harama karışmış olmanızdan yola çıkarak şunu da söyleyeyim: Bakın, Diyanet İşleri bunları saymış ama biraz eksik saymış. Sayısal Loto, On Numara, Şans Topu, Serbest Vuruş, Kazı Kazan, Hemen Kazan... Sayın Başkan, bakın, bir Kazı Kazan'ın 50 TL'den, 100 TL'den, 200, TL'den ve 500 TL'den satıldığını ben daha yakın tarihte Milli Piyango Genel Müdürü bu salondayken de anlattım ve gösterdim de. Bir Kazı Kazan'ın 500 TL olduğu bir ülkedeyiz ve Milli Piyangoyu da özelleştirdiniz ve birileri bu Milli Piyangonun bir taraftan da kaymağını sayenizde yiyor; hem bir taraftan kaymak yeniyor, bir taraftan vatandaşımız kumara itilmiş vaziyette. Yani öyle ki işte, güzel isimleri var, Süper Altın, Hemen Kazan, Çifte Şans, Kral Tacı, işte, Hızlı Oyna Hızlı Kazan, Bonkör Cüzdan, Süper Basket; maşallah yani ne güzel isimleri var ama devlet eliyle bunlar bir taraftan oynanırken devletin kontrol etmediği yasa dışı bahis ve kumara maalesef geçit veriyorsunuz. Aslında yani bir taraftan da bunlarla daha yoğun bir şekilde mücadele edilip yasa dışı bahis ve kumarın hatta bazen resmî, işte, televizyonda, maç yayınlarında, statlarda bile reklam verebilen bu yasa dışı bahis ve kumar üzerine de gidilmesi lazım yoksa bu ülkede çok sayıda ocaklar sönüyor Sayın Başkanım.

Şimdi, iktidarla ilgili çok sayıda eleştirilerimiz var yani bu bütçe görüşmeleri sürecinde hep yaptık ama en temel eleştiriyi şöyle söyleyeyim: Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, çok ayırımcılık yapan, vatandaşlar arasında siyaseten ayırımcılık yapan, "benden olmayan yaşamasın" anlayışını taşıyan bir iktidarsınız; bunu söylüyorum ve açıkça söylüyorum. Bakın, belediyeleri, son seçimde 411 belediyeyi Cumhuriyet Halk Partisi kazandı ve yine, muhalefete ait belediyeler de kazandı ve AKP'li belediyelerin kendi dönemlerinde ödemediği vergi borçları, SGK borçları seçimden sonra aklınıza geldi ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden kestiniz. Siz "Belediyeleri, belediye başkanlarını, Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri cezalandırdım." zannediyorsunuz ama aslında oradaki vatandaşları cezalandırıyorsunuz çünkü yeni kestiğiniz bu borçlar nedeniyle, hizmet alması gereken vatandaşların hizmetini önlemiş oluyorsunuz. Bu şekilde devam ederken, yetmedi, hızınızı alamadınız, efendim, hatta Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin bu başarılarını hâlâ hazmedemediniz; şimdi, 26 Kasım 2024 tarihinde yeni bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıktı ve burada, daha önce sadece belediyelerin ve belediyelerin direkt bağlı kuruluşların borçlarını kaynaktan yani İller Bankasından gönderilen paralardan keserken şimdi artık şirketlerin de borçlarında, aynı şekilde, kaynaktan kesim yöntemine geçiliyor.

Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım; bakın, bu kadar intikamcı duygularla hareket etmeyin. Buralarda bu borçların çoğunluğu -tekrar söylüyorum- yine AKP'li belediyelerden kalan borçlar. Şimdi, bizim belediyelerimiz bir taraftan belediyeyi yönetmek, hizmet vermek, personelin maaşını ödemek, bir taraftan da şehrine hizmet etmek için uğraşırken... Geçmişten kalan borçları belediyelerden aldınız, hadi, tamam; yahu, şimdi, bu çıkardığınız kararnameyle şirketlerdeki borçlar için de -önceden kalan borçlar- kaynaktan kesim yöntemi getirildi. Bakın, hukuka uygun değil. Öncelikle, şirketin borcu şirketi ilgilendirir, belediyeyi direkt ilgilendirmez; öncelikle hukuken doğru değil, ayrıca vicdanen doğru değil, Anayasa'daki "eşitlik" ilkesine de uygun değil. Dolayısıyla, bu uygulamaları sürdürdüğünüz müddetçe -ben size söyleyeyim- toplum vicdanında yara almaya devam ediyorsunuz. Ayrımcı davranışınızı artık halk, vatandaş doğru görmüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, mikrofon kesildi, bir dakika süre veriyorum.

Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Tamam Başkanım.

Sizi eşit davranmaya davet ediyorum. Her fırsatta muhalefet belediyelerini, başta Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri cezalandırmaya çalışmaktan vazgeçin ve özellikle yargı üzerinden, efendim, her fırsatta atadığınız kayyumlarla da belediyeler üzerindeki etkilerinizden vazgeçin; yoksa zaten halk size gereğini ilk seçimde yapacaktır diyorum.

Yeterli olmayan bütçenizin, faize giden çoğunluk taşıyan bütçenizin, daha neredeyse yüzde 20'ye yakın bütçe açığıyla başlayan bütçenizin, inşallah, memleketimize bir faydası olur diyorum.

Teşekkür ediyorum.