SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Başkanım, şunu ifade edeyim: Yasama faaliyetleri içinde muhalefet gruplarının eleştirileri muhalefeti aşan parti politikası seviyesindedir. Dolayısıyla, parti politikası yürüten bazı muhalefet grupları da bence halkın tamamını değil, sadece o politikayı destekleyen belirli bir kısmını temsil etmektedir. Dolayısıyla, burada kısmi bir meşruiyetle söz ve yetki aldıklarını ben ifade etmeliyim. Burada tam yetkiyi halktan aldığı güç ve destekle Sayın Cumhurbaşkanımızın tamamını kapsayıcı bir şekilde temsil ettiğini ve meşruiyetini sağladığını ifade ederek konuşmama geçeyim.

Biz ne yaptık? Evet, yirmi yıl önce iktidara geldiğimizde bu memleketin ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına adliye binaları yaptık, personel temini sağladık, yasama eksiklikleri varsa bunları yerine getirmeye çalıştık, yirmi yıldır yargı reformu strateji belgeleri yayınladık ve bunlara uymaya çalıştık. Yargı paketi çıkardık, 9'a kadar geldik. Bunları, yine biz, Hükûmetin beklentilerini ve milletimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına öncelikle grubumuzda, sonrasında da yine komisyonlarımızda, Mecliste tartışmalarla yasalaştırdık. Şunu ifade edeyim: Hani bu iş basitleştiriliyor ancak bu, hepimizin ortaklaşa yasama faaliyetini yürüttüğümüz bir alan. Bu memleketin insanları, gelmiş geçmiş bakanlarının hiçbiri, hiçbir yasama faaliyetinde, hiçbir uygulamada "Bu memlekette anarşi çıksın, kargaşa çıksın, ortalık birbirine girsin." diye bir çalışma yapmaz, yapamaz arkadaşlar. Muhalefet yürütülecekse de en azından şöyle yürütülmeli: Bizim eksikliklerimiz varsa -ki bunlar ifade edilebilir- bu doğrultuda yasama faaliyeti yürütülür ama öyle bir hunharca saldırı yapılıyor ki gerçekten ne konuşulduğu bilinmeyen, ne söylendiği bilinmeyen, eleştirinin çok ötesinde... Sanılıyor ki bu şekilde eleştirince Hükûmet yıpranacak ve iktidar değişecek, oylar değişecek; öyle değil. Üflemeyin, püflemeyin dinleyeceksiniz.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Ya, belki şurada bir sıkıntı var, ondan üflüyorum.

SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Bu yapılan eleştiriler sadece ve sadece -emin olun, göreceksiniz ilerde- devletin kurumlarını yıpratıyor. Bundan hepimiz birlikte zarar görüyoruz. Adliyelere olan güvenin, yargı çevresine olan güvenin sarsılması sizin de zararınıza bizim zararımıza; ben açıkça ifade edeyim.

Burada biz birçok kanun paketlerini birlikte geçirdik, ona da "torba yasa" diye eleştiride bulundunuz. Bu, demokrasinin gereği; biz eleştirileri dinledik, bizler de açıkça ifade ettik. Ulaşmaya çalıştığımız şey ideal hukuktur, adalettir. Adalet de görecelidir; bize göre "adalet" kavramı farklıdır, sizlere göre farklıdır. Ulaşılması gereken ideal hukuk, bizim pozitif hukuk kurallarıyla yaptığımız düzenlemelerle olur. Bunun bu dönem farklı düzenlemesi olur, önümüzdeki dönem eğer ihtiyaç olursa farklı bir düzenleme yapılır.

Değerli milletvekilleri, biz geçtiğimiz dönem İnsan Hakları Eylem Planı'nı yürürlüğe koyduk 2021 yılında, sonrasında yargı paketleri çıkardık ve bu yargı paketleriyle Terörle Mücadele Kanunu'nda düzenlemeler yaptık, yine Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da değişiklikler yaptık, 65 yaşını bitiren hükümlülerle ilgili düzenlemeler yaptık. Yani bu çıkan 9 yargı paketinde gerçekten bu memleketin hayrına olmayan işler mi yapmaya çalıştık; bunun ben açıkça ifade edilmesini istiyorum. Yani nihayetinde bir seçim oldu ve seçim sonunda millet iktidarı kime vereceğine karar verdi. Bu basit, bundan sonraki süreçte de muhalefet görevini yürütür.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Doğru söylüyor, Selman Bey doğru söylüyor, haklı; 31 Martta 1'inci partiyiz biz.

SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Tabii ki muhalefet görevini yürütür, iktidar da görevini yürütür ama belirli seviyede siyaset yapılmalı, belirli temizlikte dil kullanılmalı ve gerçekten özenli cümleler kullanmamız gerekir birbirimize karşı. Burada ne kadar yıpratıcı olursak o kadar çok iyi konuştuğumuz, çok iyi muhalefet yaptığımız anlamına gelmez. Bakın, tutanakları okuyun, burada konuşanların hepsinin kurduğu cümlelerin hepsi birbirinin aynısı. Hepsi aynı muhalefet cümleleri kuruyorlar, biz yedi sekiz yıldır aynı cümleleri dinliyoruz ve ne bizim yerimiz değişiyor ne de muhalefetin yeri değişiyor.

Ben, bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, Sayın Başkanım; teşekkür ediyorum.