KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkür ederim bu bilgiler için.

Sayın Başkanım, burada şunun açıklığa kavuşturulması gerekir: Söylediğiniz gerekçeleri neden kişinin onayını olarak yapmıyoruz da kişinin onayı ve bilgisi olmadan yapıyoruz? Bu hizmet birleştirilmesi aşamasında, biliyorsunuz, kişi kendisi başvurarak hizmet birleştirmesini rahatlıkla yapıyor.

SGK BAŞKAN YARDIMCISI VEKİLİ İSMAİL ERTÜZÜN - Efendim, şu anda aktif olarak çalışan 16 sandık var. Sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirdiğimizde, malumunuz, 3 farklı kurum vardı: SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı; bunları birleştirerek SGK'yi oluşturduk. Bir de geçici madde yazdık. Bu şekilde faaliyet gösteren, Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi, bankalar başta olmak üzere Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin de kendi personeline özel kurmuş olduğu sandıklar... Bunlar için de bir geçiş süreci verildi. Bu sandıkların bütün çalışma şekli, iş ve işlemleri bizim Sosyal Güvenlik Kurumunun mevzuatı çerçevesinde yürütülüyor zaten. Aylık bağlamaları da Sosyal Güvenlik Kurumundaki işlemlerle birlikte yürütülüyor fakat bunlar Sosyal Güvenlik Kurumu sayılırken biz veri paylaşımı yapamayarak haksız ve yersiz surette aylık ödemeye de yol açıyoruz. Yani banka sandığından aylık alan bir kişinin Sosyal Güvenlik Kurumundan yetim aylığının alınmaması gerekiyor ya da tam tersi durumda, bizden aylık almakta olan bir kişinin banka sandığından yetim aylığı ya da dul aylığının belli oranda alması gibi kısıtlar gerekiyor. Bunları da ancak bu şekilde veri paylaşımıyla yapıyoruz. Bu kapsamda, aktif sigortalı sayısı sadece 16 banka sandığında şu anda 144 bin.

Yine, bu 16 banka sandığı üzerinden emekli aylığını kendilerinin ödediği 105.875 kişi var, hâlihazırda aktif devam ediyorlar, son derece hareketli bir sistem ve bu veriye de mutlaka ihtiyaçları var. Bunu şöyle ayırt ediyoruz: Bu sayılan bankalar değil bankaların personeli için kurulmuş sandıklar yani bir nevi sosyal güvenlik kurumları.

Bir de Sayın Vekilim, konuşmanızın başında bir hususu ifade etmiştiniz, belki bir açıklamayla bunu düzeltme ihtiyacı olabilir: Anayasa Mahkemesi bu konuda bir düzenleme yaptık da iptal etti değil. Bu, aslında iki farklı düzenlemenin yasama ekonomisine tek maddeyle getirme çabasının bir sonucu Sayın Bakanım. Bu, bizim 35'inci maddenin girişinde 3 kelime var, düzenleme şöyleydi: "Kurum bu kanun ve diğer mevzuatla..." "Diğer mevzuatla" ifadesini Anayasa Mahkemesi iptal etti. Aslında diğer verilerin paylaşılmasıyla ilgili bir düzenlemesi yok, bir talimat ya da bir iptal yok. Bize de Haziran 2025'e kadar da bir geçiş süreci verdi. Malum, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin çokça maddesi iptal olduğu için bu süreçte bunlar tekrar gelecek yüce Meclise ama biz o arada madem bu maddeyi düzeltiyoruz, bunun girişindeki "diğer mevzuatla..." ifadesi iptal edildiği için burayı şöyle yapalım dedik: "Bu kanun ve diğer mevzuatla verilen görevleri..." ifadesini çıkaralım, direkt "Kurum verilen görevleri yerine getirmek üzere..." diye yazalım dedik. Aslında bu, zihinleri birazcık karıştırmış. Veri paylaşımına ilişkin bir düzenleme yaptık da Anayasa Mahkemesi iptal etti değil, burada iki kelimenin iptali söz konusu.