| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Tarım ve Orman Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Su Enstitüsü d) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2024 |
ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Bakanım, çok Değerli Bakan Yardımcıları, bürokratlar, Değerli Başkanım ve Komisyon üyeleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle ağaç dikimi konusunda teşekkür ediyorum. Yine, kooperatiflerin, enstitülerin ürünlerini burada ikram ediyorsunuz, onlar için de teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, artık Türkiye'nin geldiği noktada tabii ki Tarım Bakanlığı da görevi olarak bu kadar büyük nüfusta ve 50 milyon turistin geldiği bir ülkede çok daha önem arz ediyor ki pandemide de yaşadık, gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu her birimiz dile getirdik. Şimdi, önümüzde başka krizler var, konuşmanızda ifade ettiniz; iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, kirlilik; bu konular çok çok önemli. Toplumsal bilinçlendirme adına da daha çok her birimizin dile getirmesi, hassas olması gerektiği kanaatindeyim.
Yine, elli yılda kırsaldan kente göçten de bahsettiniz. Geçen yılki konuşmamda da söyledim, bunu tersine çevirmek için birçok projeyle ilgileniyorsunuz ama ben buna bir ilave daha katıyorum, biz AK PARTİ olarak iktidara geldiğimizde iki ilde sadece doğal gaz vardı ve bu da yüzde 30-40 seviyesindeydi. Bütün illere, ilçelere, şimdi mahalle ve köylere getirebilme gücündeyiz ve yapıyoruz ama bilhassa köylere, kırsal kesimde tarımla uğraşan bölgelere sizin de daha fazla önem vererek çiftçimizin bu alıştığı konforu, hani köye gitmeyi bırakarak şehirde oturan büyüklerin "Emekli olduk, artık çocuklarımızın yanında duramıyoruz." "Sobaya kova taşıyamıyoruz." diyen kişilerin köylerinde olmasını sağlayacak bir proje geliştirmek lazım. Devletin desteğiyle, belki Tarım Bakanlığının desteğiyle biz bu konforlu yaşamı da gençlere ve yaşlılığında zorda olan çiftçilerimize ulaştırmamız gerekiyor, bundan önemle bahsetmek istiyorum. Bunu yaptığımızda, kentlerde kiralar yükseldi, konut açığı da var, bu noktada da kentlerdeki evlerinden köylerine, bahçelerine, arazilerine dönecek insanlarla birçok konutun da boşalacağını düşünüyorum.
Muhalefet her zaman haklı olarak eleştirilerini yapacak ama tabii, bazen acımasız oluyor. İthalattan bahsediliyor, doğru, siz de 20 milyar civarı, 26 milyar ithalatın yapıldığını söylediniz. Bu noktada 31 milyar liralık da ihracata ulaşmış bir ülkeyiz.
Şunu da anlatamadık diye düşünüyorum: Biz birçok üründe kendi kendimize yetiyoruz ama örneğin, buğdayda, pasta yapımında kullanılacak ürün dünyada belli ülkelerde üretiliyor, çok az miktarda ithalat yapabiliyoruz ama biz de yine o üründen başka kalitelerde çok fazla ihracat yapıyoruz. Mısır üretiyoruz ama yetmiyor, biraz ithalat yapmamız gerekiyor.
Türkiye’nin geldiği noktada bizim şunu anlamamız lazım: Hollanda'yı Sayın Temurci de örnek verdi, ben de aynı şeyi söyleyeceğim; çok az üretim yapabiliyor, benim hatırladığım, 100 milyar euroluk ihracat yaptığında 94 milyar euroluk da ithalatı vardı bu ülkenin; herhâlde dünyadaki en çok ithalat yapan ülkelerden biri. Demek ki ithalattan korkmamamız lazım. Biz kendi ürünlerimizi yetiştirmekte çiftçimizi desteklemeliyiz, dünyadan yüksek fiyatlar da vermeliyiz ama bu ürünleri dünyadan alıp, işleyip üçüncü ülkelere de satabilmemiz ve bugün geldiğimiz noktada büyük bir ivme kazandığımız bu çalışmaları artırarak devam ettirmemiz gerekiyor. Bunu herhâlde biraz da anlatamıyoruz yani bizim ithalatımızın çok az olduğunu, bilhassa un ihracatında dünya 1’incisi olan bir ülke olarak tabii ki dışarıdan buğday almamız gerektiğini daha net anlatmak gerekiyor diye düşünüyorum.
TMO dönemsel olarak pasif hâle getirildi. Bu konuda da daha kalıcı yöntemler geliştirilmeli. Devlet kurumları çiftçiye her zaman dosttur ve kalıcı olmalıdır. Nitekim 2023’te 13 milyon ton mahsul alarak gerçekten çiftçimizi mağdur olmaktan kurtardınız. Hani hatalar olmuştur ama 13 milyon ton, cumhuriyet tarihinde böyle bir alım yapılmamış, bunu sağladınız.
Bu noktada, sizin başkanlığınızda, TMO’ya ve tüm ekibe teşekkür ediyoruz. Her zaman hazır vaziyette, ihtiyaç olduğunda çiftçinin ürününü değerlendirmek adına bu kurumların desteklenmesi gerektiğini ifade ediyorum.
Yine, bölgem Konya'da 4 tane TİGEM var -çok yakın temaslarımız oluyor- çok önemli işler yapıyorlar hem hayvancılık adına hem de tohum geliştirilmesi adına; o birimlerin de uzaklarda çalışanlarına, yöneticilerine özellikle teşekkür etmek istiyorum.
Sayın Bakanım -sürem azaldı- toprak çok önemli, 1 santimi yüz ile bin yılda yetişiyor. Geçen yıl da dedim, gelin, inşaatlar yapılırken kaldırılan toprağı Tarım Bakanlığı olarak satın alın, bir tarafa yığın ve verimsiz yerlere bu toprağı götürelim. Ben bunu başka ülkelerde de gördüm, tekrar söylüyorum çünkü çok hoyratça kullanıyoruz. Arazide görüyorum, sizlerin o kadar tedbirinize rağmen bazı GES’lerin tarım arazileri üzerinde olduğunu, arazinin tam içinde olduğunu görüyorum; tüm bakanlıkların bunlara önem vermesi gerektiğini belirtmek isterim.
Konya olarak farklı bir sorunumuz var. Meralarımızı korumamız lazım. Bu, hepimizin hassas olması gereken bir konu ancak meralarımıza baktığımızda Konya’da bir bölge var ki 1940’larda, 50’lerde tarımın makineleşmesiyle birlikte araziler oluşturulmuş ama birbirini şikâyet etme nedeniyle bazı araziler hazine, bazı araziler mera olarak iptal edilmiş yani bir alan düşünün, dört tarafında tarla var, ortada 30 dekar mera var; böyle bir şey olamaz. Böyle birçok yer var ve bunlar neredeyse yetmiş yıldır, seksen yıldır ekiliyor. Ben bu konuda Konya İl Tarım Müdürümüze de bir çalışma yapmasını söyledim. Bu tip sıkıntıları gidermemiz ama mevcut meraları da korumamız lazım. Bilhassa sizlerin “Boş yer bırakmayın.” ifadesini yanlış anlayan kişiler meraları da sürerek tahrip etmeye başladı. Kanun yeterli değil; kaymakamlar jandarmayı gönderiyor, tutanak tutturuyor, bununla kalınıyor. Bu noktada hem mevcut sorunları çözmek...
Arazilerde bir başka sorun da oluşan köyler var, bütün vekillerimizin bölgelerinde vardır, zamanında mera üzerinde kurulmuş, elli, altmış, yüz yıl geçmiş, bu kişilerin tapularını da veremiyoruz. Böyle sorunları çözecek bir kanunla, hem korumak hem mevcut sıkıntısı olanların da sorunlarını çözecek hâle getirmemiz lazım.
Son olarak, tarım üretim planlaması çok önemli. İnşallah, bunun arkasından kime satacağını yani sözleşmesini, öncelikle alternatifli ne ekeceğini, kime satacağını ve kaça satacağını da belirtir bir noktaya gelirsek tarımdaki büyümeyi sağlarız. En büyük sorun, yanlış ekim, satıcılarla olan krizler ve bir yıl iyi, bir yıl kötü fiyatlar. Bunları Bakanlığımızın regüle edebileceğine kanaatimiz fazlaca. Zor bir Bakanlığın başındasınız, ben, kolaylıklar diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
ORHAN ERDEM (Konya) - Teşekkür ederim. Bitiriyorum.
2025 bütçenizi şimdiden hayırlı bir şekilde kullanmayı diliyorum. İnşallah, tarımla olan bütün konularda bütün milletvekillerinin ne kadar eleştirse de hassasiyetle yanınızda olacağını belirtmek isterim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.