İSKENDER BAYHAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum. Bütçe sunumunuzda binlerce kilometrelik yolları, rayları ve havaalanlarını sıralayıp alkış bekliyorsunuz ama bütçenizin sizin için küçük, bu ülkenin kara ve demir yollarının gerçek yapıcıları, asıl kahramanları olan işçiler, emekçiler için büyük kusurları var Sayın Bakan. Türkiye Yüzyılı'nızın ve dünyaya öncülük iddianızın altyapısında ucuz ve güvenilir bir ulaşım düzeni yok. Peki, ne var? Ucuz emek, taşeron çalışma, güvencesizlik, aynı işe farklı ücretler ödeme gibi tavan yapan bir sömürü düzeni ve adaletsizlikler var, "Devlet Demiryolları zarar ediyor." açıklamaları eşliğinde hızlandırmak istediğiniz ve kamu kaynaklarının yağması demek olan özelleştirme politikaları var. Peki, yüzyılınızın ve öncülüğünüzün üst tarafında ne var? Başta yandaşlar olmak üzere, yap-işlet-sahiplen sistemiyle milyarlarca doların döndüğü sömürücü ve rantçı müteahhit düzeni var; bugüne kadar ödedikleriniz yetmemiş gibi, bu bütçenizde de yandaş müteahhitlere gidecek olan garanti ödemelerine ayırdığınız 14 milyar TL var. Yetmemiş, işletme hakkı müteahhitlerine verilecek projelere de 140 milyar lira ayırmışsınız. Bu övündüğünüz yatırımlardan kimler ne kadar kâr ve rant elde ediyor, kimler zengin ya da daha zengin oluyor, bugüne kadar kimler zengin oldu, neden açıklamıyorsunuz Sayın Bakan? "Demir yolları ve kara yollarında çağ atladık." diye övündüğünüz bütçe sunumunuzda istihdam sağladığınızı söylediğiniz 223 bin işçi ve emekçiye sadece kuru bir teşekkür var. Bu sermaye yanlısı bilinçli körlüğünüze rağmen biz size onların yaşadıklarını ve taleplerini bir kez daha buradan hatırlatmak istiyoruz. Demir yolları ve kara yolları başta olmak üzere, on binlerce ulaştırma ve altyapı işçisi kar, kış, fırtına demeden gece gündüz çalışıyor. Az işçiyle çok iş yapmayı kural hâline getirdiğiniz, işçi sağlığı ve güvenliği koşullarının her geçen gün daha da geriye gittiği bir çalışma düzeninde hizmet vermeye çabalıyorlar. Hem kara yollarında hem de demir yollarında taşeron işçilik devam ediyor. Kamu işçileri geçinebilmek için ek iş yapıyor. Kalifiye işçilerin maaşları bile 30-36 bin lira arasında değişiyor. Vergi dilimi oranları bakımından ciddi adaletsizlikler yaşanıyor. Demir yollarında 7/24 esasına göre ailelerinden uzaklarda yük yolcu taşımacılığı hizmeti yapan işçi makinistler, tren teşkil işçileri, yine, ustalık gerektiren işlerde çalışan sanatkâr işçiler sizin bütçenizde neden yok Sayın Bakan? Anayasa ve yasalar eşit işe eşit ücret hakkını teminat altına alıyor ama Karayollarında aynı işi yapmasına rağmen, 2 hatta 3 farklı skala üzerinden ücret veriliyor. Tam süreli, kısmi süreli, belirsiz süreli, belirli süreli işçi uygulamaları sömürü ve adaletsizlikleri daha da derinleştiriyor. Hâlâ ücretlerde cinsiyete göre ayrım yapıyorsunuz. Kademe ve derece sıfırlaması nedeniyle emekçilerin on yedi yıllık alın teri ve karşılığı yok sayılıyor. Eşit işe eşit ücret isteyen Karayolları işçilerinin mahkûm ettiğiniz ücret ayrımcılığına son vermek için adım atacak mısınız Sayın Bakan? Kamu işçisi kardeşlerimiz geçtiğimiz yıl ocak ayından bu tarafa ek zam, vergide adalet ve insanca yaşayacak bir ücret mücadelesi veriyor. Sivas vagon üretim fabrikası işçileri, Eskişehir TÜRASAŞ işçileri, Sakarya TÜRASAŞ işçileri, Kayseri, Kocaeli işçileri sürgünlere, baskılara ve bürokrat sendika yöneticilerinin bütün engellemelerine rağmen haklarını istemek, seslerini duymak için eylemler yaptılar. Ankara Tandoğan'daki basın açıklaması ve mitingde skala ve ücret dengesizliğini dile getirdiler. İşçiler önümüzdeki KİSK'te kalıcı refah payının yanında gerçek enflasyona paralel bir ücret artışı talep ediyorlar. "Bizler ülkesini seven her türlü fedakârlığı yapmayı göze almış işçiler ve aileleri olarak taleplerimizin görmezden gelinmesini istemiyoruz. Sorunlarımızın çözümü için adaletli olmanızı bekliyoruz." diye size bizim aracılığımızla sesleniyorlar Sayın Bakan. Bu sesi duyacak mısınız, yoksa altı emek sömürüsü üstü yandaş düzeni bir sermaye bakanlığı olmaya devam mı edeceksiniz?