Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ç)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .11.2024 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları ve değerli bürokratlar; hoş geldiniz. Şimdi, kısa sürem var, birkaç noktaya değinmek istiyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığının RTÜK'ü var yasaklamalar ve cezalar için, sizin de BTK'niz var yani her Bakanlıkta bu yasaklamalar açısından ve engellemeler açısından işleyen bir kurul var. Şimdi yani bu sadece sizin Bakanlığınızın sorunu değil, onun için bunu söylüyorum, yanlış anlamayın; iktidarın genel olarak sorunu var yani özgürlüklere karşı yasakçı bir zihniyeti savunan bir iktidar maalesef, her gün çeşitli örnekleriyle karşı karşıya kalıyoruz yani siz tek Bakanlık değilsiniz bu konuda. Kastettiğim, esas itibarıyla, bu internet yasaklarıyla ilgili bir mesele. Biliyorsunuz, Freedom House Freedom on the Net 2024 Raporu'na göre Türkiye "Hâlâ özgür değil." kategorisinde yer alan ülkelerde bu konuda baktığımızda, raporu siz de görmüşüzdür. Zaten raporun Türkiye bölümünde de AKP iktidarının daha fazla otoriterleştiği ve ifade özgürlüğünün daha fazla kısıtlandığı belirtiliyor. Ama zaten bu da tek rapor değil iktidarla ilgili olan yani sadece, dediğim gibi, internet alanıyla da ilgili değil, ifade özgürlüğü konusunda Avrupa Birliğinin, Avrupa Parlamentosunun da Avrupa Konseyinin de hazırladığı birçok rapor da var ama bu alanda da aynı zihniyet devam ediyor. Bir tanesi, biliyorsunuz, Instagram konusundaki yasaklamaydı ve o zaman 75 baroyu temsilen de bir açıklama yapılmıştı ve "Yurttaşların ifade ve haberleşme özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi temel anayasal hakların yürütme organının kanundan kaynaklanmayan bir kararıyla engellenmesi demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez." demişti barolar. Nitekim ne oldu? Ankara 13. İdare Mahkemesinde Anayasa'ya aykırılık davası açıldı biliyorsunuz. Sonra BTK dava dosyasına katalog suçlarla ilgili herhangi bir savunma vermedi, bir süre sonra dava konusu işlemin geri alındığını bildirdi. Mahkeme de konusu kalmayan davada davacılara vekâlet ücreti ödenmesine hükmetti. Dolayısıyla aslında hem BTK hem mahkeme hukuk dışı bir işlem yapıldığını zımnen kabul etmiş oldu bu konuda. Zararı kim ödedi? Zararı Instagram'da ticaret yapanlar ödedi, biraz da özgürlüklerden olmuş olduk bir kere daha. Şimdi, bu konuya kısaca değinmiş olayım çünkü bu mesele önemli mesele. Sık sık böyle şeylerle karşılaşma ihtimali olduğu için bu tür hukuksuzluklarla bir daha karşılaşmamayı dileyerek bu kısmı kapatmak istiyorum. İkinci değinmek istediğim konu, bu verilerin, kişisel verilerin sızdırılması meselesiyle ilgili sizin çeşitli açıklamalarınız olmuştu. Evet, sizin Bakanlığınızla ilgili değil bu fakat sizin açıklama yaptığınız bir konuydu. Şimdi, baktığımızda 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Yasası hazırlanıp yürürlüğe girdiğinde Cumhurbaşkanlığı Dijital Ofisi başta olmak üzereiktidar odakları "Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak." söylemine sahipti ve bu konuda çeşitli açıklamalar yapıldı. Bu nedenle de hatırlarsanız yasanın yurt dışına veri gönderilmesi hükmünü düzenleyen 9'uncu maddesine yurt dışına veri gönderilmesini zorlaştıran hükümler de konuldu. Hatta, ticaret alanında ciddi sorunlar yaşandı, sonra 9'uncu maddede değişikliğe gidildi ve yurt dışına veri aktarılması daha basit kurallara tabi tutuldu. Şimdi, siz de takdir edersiniz ki bugünkü dünyada dijital yaşamın her yeri sarıp sarmaladığı bir dönemde verilerin sınır ötesine çıkmasını önlemek neredeyse imkânsız; önemli olan, verilerin ne şekilde gittiği ve hangi verilerin gittiği meselesi esas itibarıyla. Şimdi, bu konuda büyük laflar ediliyor fakat ben bir soruyla bunu bağlamak istiyorum. Şimdi, 85 milyon yurttaşın verisini depolayacak, koruyacak bir "cloud" sistemi var mı Türkiye'de; 85 milyon yurttaşın verilerini depolayacak. Türkiye verilerini nerede tutmaktadır Sayın Bakan? Yeterli depolama alanına sahip serverler var mıdır elimizde? Bizim bilgilerimize göre yok. Yanılıyorsak siz bunu elbette ki düzeltirsiniz ama yoksa gerçekten, bu konuda bir sıkıntı yaşanıyorsa "Verilerimiz Türkiye'de kalıyor." lafını daha dikkatli kullanmakta fayda olduğunu düşünüyoruz. Şimdi, bir diğer konu... Biliyoruz, kaçınılmaz belki, onun için söylüyorum bunu, bu sizden kaynaklı bir şey değil ama Google, Microsoft, Meta gibi büyük şirketler neredeyse bizim o alanı kullanan yurttaşlarımızın verilerini zaten bir şekilde ele geçiriyorlar, onu da her gün yaşıyoruz. Dediğim gibi, bu sizden kaynaklı değil, teknolojik gelişmenin yarattığı sonuç. Fakat şöyle bir şey var: Dijitalleşme çok önemli gerçekten, bu teknolojik gelişmenin bize sunduğu bir imkân fakat Türkiye kadar dünyada hiçbir ülke bu kadar hızlı dijitalleşmiyor gördüğümüz kadarıyla, belki varsa bir iki tane siz örnek verebilirsiniz. Bunu neden söylüyorum? Teknolojik altyapısı olmadan bu kadar hızlı dijitalleşmenin yarattığı sorunlar var, özellikle veri koruması açısından. Mesela, Amerika, Almanya, Japonya, Çin gibi ülkelere baktığımızda Türkiye'deki gibi bir e-devlet sistemi yok. E-devlet sistemi size bağlı değil tabii ki, İçişleri Bakanlığıyla ilgili ve yurttaşlar için de büyük bir kolaylık da sağlıyor bu e-devlet sistemi, evet, bunu da reddetmiyoruz fakat bu sistem her türlü saldırıya karşı açık aslında ve vatandaşların verisini savunma sistemi olmadığı için saldırının sonuçlarının olumsuz olmasına yol açıyor. Dolayısıyla "Bu kadar hızlı dijitalleşme doğru mu acaba?" sorusunu sorduruyor. Tabii ki teknolojiden faydalanmak önemli ama dediğim gibi, bunun önlemini almadan bunu yapmanın yarattığı sorunlar var. Siz de biraz evvel de söylediniz yani pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı üzerinden, özellikle e-nabız üzerinden epey bir veri dışarı gitmiş oldu ama e-nabız sisteminde zaten büyük açıklar olduğu biliniyor yani şu anda da bilinen bir şey. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı da bu konuda herhangi bir önlem almıyor aslında -büyük ihtimalle- sizin de bu konuda uyarmanız lazım. Şimdi, Sayın Bakan, bir de şöyle bir şey var, çeşitli medya organlarında çıktığı için bu haberler yine soru yöneltmek istiyorum. İçişleri Bakanlığının MERNİS sisteminden sürekli verilerin çekildiğine ve Telegram gruplarında satışa sunulduğuna dair haberler çıkıyor, bundan da rahatsız oluyor tabii ki herkes, endişeleniyor. MERNİS sistemine kimler bu şekilde ulaşabiliyor yasal olarak? Herhangi bir dernek çok cüzi bir parayla MERNİS sistemine ulaşabiliyor mu ve kişisel verilerin elde edilmesine yol açıyor mu bu ulaşma? Bu verilerin de satıldığına ve yayınlandığına dair birçok haber çıkıyor yine çeşitli yerlerde. Bu konudaki soru işaretlerini gidermek gerekiyor; buna dair bir sözümü söylemiş olayım. Son kalan kısımda... Sayın Bakan, sizinle bunu geçen sene de konuşmuştuk aşağıda, Genel Kurulda. Şimdi, buuçak seferleri ve altyapı yatırımlarıyla ilgili çok ciddi bölgesel eşitsizlikler var biliyorsunuz. Yani mesela Van bir örnek. Sadece van değil tabii, birçok örnek verebilirim bu konuda; Diyarbakır başka bir örnek, Mardin, Batman başka örnekler. Buralara günlük uçak seferleri sayısı yetersiz. Bunu konuşmuştuk geçen bütçede de fakat herhangi bir değişiklik olmadı. Birinci sorun bu. İkincisi: Bir de çok ciddi rötarlar yaşanıyor. Geçen sene de aynı şey vardı, şimdi bu AJet'le beraber bu rötar süreleri iyice artmış oldu. Dolayısıyla burada çok büyük bir sorun var, bu konuda herhangi bir adım atmayı düşünüyor musunuz, planlıyor musunuz? Geçen sene de sorduğum için, sizinle bu konuyu konuştuğum için ve herhangi bir gelişme olmadığı için de tekrar sormak istiyorum. Bir de yani mesela Van ve Diyarbakır, bölgenin en büyük 2 kentinden bahsediyoruz, hem turizm açısından hem sanayi açısından da... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Sayın Başkan, bir dakika uzatır mısınız? OTURUM BAŞKANI İSMAİL FARUK AKSU - Buyurun. HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim. Van ile Diyarbakır arasında herhangi bir uçak seferi yok. Neden olmaz? Neden yapılamaz böyle bir şey? Türkiye'nin birçok ili arasında uçak seferleri varken Van ve Diyarbakır bundan neden mahrum bırakılmaktadır? Bu meseleye dair de bir cevap vermenizi bekliyoruz. Biraz evvel konuşan vekilimiz de bir konuda teşekkür etti size, gerçekten o önemliydi. Fakat tamamlanmamış, çok uzun yıllardır tamamlanmamış projeler var yani çevre yolu projeleri var; Van'da var, Şırnak'ta var, Diyarbakır'da var. Bunlar uzun yıllardır tamamlanmamış ve ne zaman tamamlanacağına dair de elimizde somut vaatler yok, bunları da sizden bekliyoruz. Bunları da soru olarak sormuş olayım. Teşekkür ediyorum.