KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım, çok kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bakanlık bütçenizin hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Ulaştırma Bakanlığına ayrılan pay 479 milyar merkezî yönetim bütçesinden, yüzde 3,25'e tekabül ediyor. Geçen yıl 369 milyarmış Sayın Bakanım yani yüzde 29'luk bir artış var, enflasyonun altında kalan bir artış. 2023'te başlangıç ödeneğine göre yıl sonundaki harcanan tutar yüksek kalmış, aşım var yani ödenek üstü harcama var. 168 milyarken 280 milyarlık bir harcama olmuş, 112 milyarlık bir aşım olmuş. Şimdi, genel bütçedeki en önemli sorunlardan birinin faiz giderleri olduğunu hepimiz söylüyoruz, 1 trilyon 950 milyar ama diğer bir sorun da -bana göre, sizin de Bakanlık bünyesini ilgilendiren- yap-işlet-devret projeleri ve KÖİ projeleriyle ilgili bu bütçeden ödenen paralar, birazdan detaylara ineceğim. Bu şekil firma sayısının 44 civarında olduğu söyleniyor. Bunların vergi yükünün çok az olduğunu, 37 tanesinin matrah beyanında bulunmadığını, bir kısım vergi beyanında bulunan kişilerle ilgili olarak da yatırım teşvikleri ve indirimler nedeniyle vergi yükünün çok aşağılara çekildiği bir gerçek, aşikâr bir durum. Tam 128 kez vergi, resim, harç istisnası belgesi almış bu firmalar yani muafiyet, istisna ve indirim belgelerinden bahsediyoruz. Yine, bu firmalar baktığımız zaman "vergi harcamaları" diye tabir ettiğimiz kısmın -geçen yıl 657 milyar kurumlar vergisi vergi harcaması- yani tahsilinden vazgeçilen verginin -muafiyet, istisna ve indirimler dolayısıyla vergilerden bahsediyorum- büyük bölümü bu firmalara ait. Bu yıl için de 701 milyar civarında bir vergi harcaması olacak bu firmalar için. Şimdi, baktığımız zaman yine bu firmalarla alakalı olarak, vergi yükünün çok azaldığını söyledik, bir de borç üstlenim taahhüdü uygulaması var, bu çok vurgulanmıyor. Yani Hazine garantisiyle bu projeleri hayata geçiren firmalara Hazine borç üstlenim taahhüdünde bulunuyor. 2012 ile 2023 yılları arasında tam 16,6 milyar dolar bu firmalara borç üstlenim taahhüdüyle Hazine garanti olmuş. Yani dış kaynaklı krediler, Hazine garantisiyle alınan paralar buradaki bu projeleri yapan firmalara aktarılıyor. Şimdi, bu aktarılan paraların geri dönüşü nasıl, geri dönenler var mı? Bununla ilgili Hazine garantisi verildiği için Hazinenin ödemek zorunda kaldığı tutarlar var mı? Bunlarla ilgili bilgi verirseniz seviniriz, bu önemli bir konu çünkü. Şimdi bir taraftan baktığımız zaman da bünye içerisinde bu sıkıntılar büyüyerek devam edecek. Bu firmalara yapılan harcamalarla ilgili ben size bir tablo göstereceğim Sayın Bakan, şunu görüyor musunuz, şöyle KÖİ projeleriyle ilgili, siyah olan Karayolları Genel Müdürlüğü örneğin, yıllar itibarıyla sürekli artış gösteriyor. Yani mesela geçen yıl toplam bu KÖİ projelerine 673 milyar ödenecekti. Şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığının hazine yardımlarının büyük bir bölümü de bu hane halkına yapılan transferler kalemi içerisinde Karayolları Genel Müdürlüğü için kullanılıyor. Sayın vekil az önce saydı; 2025, 2026, 2027 gibi rakamları verdi, bu projeler için toplam 327 milyar 2025, 2026 ve 2027'de ödenecek tutar var. Yani, bunlar, garanti ödemeler ve bir taraftan da kur artışıyla artan ödemeler ve yıllar itibarıyla da -seyrini tabloda gösterdik- sürekli artış eğiliminde. Bizim, ülke olarak buna da bir çözüm bulmamız lazım, bu sorunu mutlaka halletmemiz lazım. Kur farkı giderlerinden dolayı artış var bir de. Dolar ve eurodaki enflasyon artışı da üzerine ilave edildiği için bu kâr garantili ödemelere, garanti ödemelerine ülkenin bir çözüm bulması lazım, yoksa kronik sorun olarak devam edecek. Şimdi, diğer bir konu da -yine bünyenizde- GSM operatörleriyle ilgili geçmişte tarifelerde yüzde 200'ü, yüzde 300'ü bulan bir zam artışı oldu. Bu, hakikaten vatandaşımızın cebini yaktı. Şimdi, 6 Şubat depreminde baktık, bunlar gerekli altyapı yatırımını yapmadığı için -olağanüstü durumlar vardır tabii ki mutlaka- irtibatsızlıktan, ulaşım ağındaki kopmadan dolayı, vatandaşlarımızın bir kısmı bu yüzden zamanında göçük altından çıkarılamamış olabilir, hayatını kaybetmiş olabilir. Çünkü bunların kârlılığına bakıyoruz -TÜRK TELEKOM, Turkcell gibi firmalar- 2024 Haziran itibarıyla 2,5 milyar TÜRK TELEKOM kâr etmiş mesela, Turkcell de 5,7 milyar kâr etmiş. Fakat bir taraftan, ülkemizin mobil internet hızına baktığımız zaman dünyada 58'inci sırada olduğunu görüyoruz, sabit internet hızında da 106'ncı sırada olduğunu görüyoruz. Bunlar kâr ediyor ama gerekli yatırımları yapmıyor. Buradan da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna da seslenelim, bu kurumun denetlenmesiyle ilgili, daha halkımıza yönelik hizmetler vermesiyle ilgili de önlemlerin arttırılması gerekir çünkü geçmişte de... Baktığımız zaman, şimdi, bu kurumların Türkiye Varlık Fonu üzerinden kamu hissesi var biliyorsunuz, Turkcell'de yüzde 26,2, TÜRK TELEKOM'da yüzde 61,68. Geçmişte TÜRK TELEKOM'la ilgili de bir sıkıntı yaşamıştık, hani 2005 yılında Hariri ailesinin, kasasında 2 milyar dolar varken aldığı ve on yedi yıllık bir süre içerisinde de muazzam bir borçla bıraktığı ve terk edip gittiği ve Varlık Fonu'nun da geri almak zorunda kaldığı kamulaştırılan hisselerden bahsediyorum. Sayın Bakan, mesela, Varlık Fonu bu hisseleri geri alırken 1 milyar 581 milyon dolarlık 11 bankadan kredi kullanıyor; 2022'de kullanıyor, iki yıl ödemesiz, dört yıl vadeli; şimdi onun ödemeleri geldi. Kullandığı tarihten bugüne baktığımız zaman anapara, faiz ve kur farkı gideri olarak 53 milyarlık bir yük binmiş oluyor. Şimdi, bir taraftan da bu tip yükler varken bu kurumların böyle fahiş zamlar yapması, kendileri kâr ederken de... Bir taraftan da milletimizin vergileriyle kurulan bu kuruluşların başkalarına değil, artık milletimize hizmet etmesi gerektiğini, milletimizin cebinde de yeni delikler açmaması gerektiğini özellikle ifade ediyorum. Bir de sanal mobil şebeke hizmeti veren bir şirket kuruldu. Biliyorsunuz, 4'üncü mobil operatörü olarak faaliyete geçti, abonelik ve faturalama işlemi yapıyor. Bu konuyla ilgili de bu mobil şirketlerin birinden -ismini deklare etmek istemiyorum şu anda- hizmet alıyor bir taraftan, veri bazlarını, baz istasyonlarını kullanıyor. BTK'nin yazısına rağmen bu hizmetlere devam etmesi gerekirken hizmetlere devam etmemiş, 100 bin aboneye ulaşan bu kurum bu yüzden yeni abone kabul edemiyor veyahut da abonelerine yeterli hizmet veremiyor. Yani BTK'nin talimatına aykırı hareket eden operatör şirketleri var. Bu konuyla da özel olarak ilgilenmenizi istirham edeceğim. Burada haksız rekabet oluyor, o zaman tabii ki bu kuruluşlar böyle fahiş fatura zamları yapar. Halbuki rekabet ortamında bunlar da kendi fiyatlarını daha makul hâle çekecektir. Yine, bünyenizdeki Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarıyla ilgili kronik problem var. Bunun Ocak 2022'deki borcuna ve günümüzdeki borcuna baktığımız zaman arada ciddi artışlar var, 4,5 milyardan 8,5 milyara çıkmış. Bu yüzden de bu zararı telafi etmek için 9 kere zam yapmış, en sonunda yüzde 25,6'lık bir zam yapmış; ulaşımla ilgili, hızlı trenle ilgili zamlardan bahsediyorum genel olarak. Buradaki borç tutarının da ödenememesinden dolayı... Biliyorsunuz, bir kanun sürekli yenileniyor, on yıl daha uzatıldı, 2033'e kadar da uzatıldı, hazine garantileri devam ediyor yani ne yapıyor? Buradaki hazine garantileriyle verilen -veyahut da işte, borç üstlenim taahhüdü olur başka yolla olur- bu borçlar, hazine yardımları zamanı geldiğinde ödenemediği için, temerrüde düştüğü için borçlar siliniyor, bu kurumların ödenmemiş sermayesine ilave edip sermaye ödenmiş hâle getiriliyor. Bu konuya mutlaka bir çözüm bulunması gerekiyor. Hazine yardımlarını sürekli uzatarak devletten, bütçeden bu desteklerle bu kurumun hayatını devam ettirmesi ülke ekonomisine de sıkıntı yaratacak. Buraya da radikal bir çözüm bulmak, daha rantabl hâle getirmek mutlaka sizin görevlerinizden biridir diye düşünüyorum. Bunu da buradan özellikle vurgulamak istedim. Şimdi, bizim bölgemizle ilgili bir sorundan bahsedeceğim Sayın Bakanım. İstanbul'u Karadeniz'e bağlayan Karabük-Eskipazar D100 Kara Yolu Kemikli rampaları diye bir bölge var; kar yağışlarında tıkanmakta, yağmurlarda geçilmez hâle geliyor, gidişli gelişli, burada çok büyük sıkıntılar ve kazalar oluyor. Bir de Eskipazar kavşağında bir düzenleme yapılmadığı için orada da çok ciddi trafik kazaları oluyor, "mermer bölgesi" dediğimiz tabirde. Ben geçen yıl da söylemiştim, burayla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması... Bir de Karabük-Bartın yolunda çalışmalar devam ediyor, henüz bitmedi; orada da ölümcül kazalar oluyor. Bunları da buradan özellikle ifade edeyim. Şimdi, Filyos Projesi'nden bahsettiniz, sunumunuzda gördüm. Eskipazar'dan başlayıp Filyos'a kadar giden hat üstünde birtakım düzenlemelerin mutlaka yapılması lazım. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Akay, buyurun. Bir dakika ekledim. CEVDET AKAY (Karabük) - Süre yetmedi maalesef. Bu düzenlemelerin mutlaka yapılması lazım, hem demir yolu açısından hem de kara yolu ulaşımı açısından oradaki düzenlemeler mutlaka olmalı diye düşünüyorum. Yine, 2022 Haziranında Şeker Kanyonu'nda olan göçmeden ben daha önce bahsetmiştim, sizin de yakından bildiğiniz bir olay. Bir taraftan yan yol şekliyle burada bir düzenleme yapılmaya çalışılıyor ama burası turizm açısından da çok önemli bir yer Sayın Bakan. O yan yoldan ağır vasıta araçları yeterli bir şekliyle yük taşıyamıyor, orman köylüleri var, tomruklar yükleniyor; o yol rantabl kullanılamıyor. Bu yolun da bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Bir de Karabük-Eskipazar arasındaki KARDEMİR yanındaki yola da başladınız, yapıyorsunuz, o yolun da bir an önce -heyelan nedeniyle göçmüştü- bitmesi ve demir yolu ulaşımı açısından da Zonguldak'tan başlayıp Ankara'ya giden demir yolu yolculuğunun hayata geçirilmesi gerekiyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) CEVDET AKAY (Karabük) - Karabük'e gitmiyor, Çankırı'ya kadar bile gitmiyor, oradaki köylere ulaşılamıyor. Bu yolun da açılması gerekiyor.