| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ç)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .11.2024 |
MEHMET ATMACA (Bursa) - Teşekkür ederim. Sayın Başkan, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar ve milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu bütçenin de ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. 2025 bütçesine kabaca baktığımız vakit, 2024 bütçesine göre az da olsa bir düşme var yani bütçe içerisindeki payı 3,35'ten 3,25'e düştü. 2024 yılında yapılan altyapı çalışmalarına da bakıldığı vakit, tren yolu imalatında, bölünmüş yol imalatında ciddi bir üretim yapılmadığını görüyoruz zaten. Bu kapsamda, bu yıl bütçe içindeki payının düşmüş olması, bu yıl da önümüzdeki yıl da yapılacak yatırımların daha az olacağını ifade ediyor. Yine, bu bütçe rakamlarının en büyüğü görünen program dışı giderleri anlamak biraz zor. Zannediyorum, bu rakam içerisinde bu yap-işlet-devrete ödenen farklar buna gizlenmiştir diye düşünüyorum. Bunlar neden açıklanmıyor, neden izah edilmiyor? Bunlar milletin hep merak ettiği konular, üzerinde çok spekülasyon da var. Bunu engelleme adına bu tür yap-işlet-devret projelerine neyin ödendiğini milletin bilmeye hakkı var diye düşünüyorum. Tabii, ülkemizde -birçok konuşmacının ifade ettiği gibi- demir yolu taşımacılığında hedeflenen noktalarda değiliz. Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında yük taşımacılığında ciddi geride olduğumuzu görüyoruz. Yük taşımacılığında ton-kilometre verimlilik grafiklerinde 27 Avrupa Birliği ülkesi ortalaması 17,2 değerindeyken Türkiye henüz 4,6 yani yaklaşık dörtte 1'i gibi. Yine yolcu taşımacılığında daha da büyük fark var: Avrupa Birliği ortalaması 7,3; bizde 1,5. Bu en ucuz ve en güvenli ulaşım sistemi olan tren yoluna maalesef gereken önemin verilmediğini biz görüyoruz. Tabii ki sizin hükûmetleriniz döneminde yapılan tren yolu yatırımlarını biliyoruz ama özellikle yüksek hızlı tren yatırımlarına ağırlık verip hızlı tren yollarına yani yük ve yolcu taşımacılığına uygun yatırımlara maalesef daha az önem verildiğini görüyoruz. Tabii, aldığımız verilere göre -bunlar sizin Bakanlığınızın verilerdir- hızlı tren hat uzunluklarında kümülatif üretim olmamıştır 2024 yılında, 2023 de aynı. Yine, bölünmüş yol uzunluğunda da geçen yıla göre bir artış görülmediğini görmekteyiz, yine otoyol uzunluğunda da aynı. Şimdi, ülkemizdeki kişi başına düşen araç sayısı veya işte, araç miktarına bakıldığı zaman, bütün Avrupa ülkelerinden çok daha düşük olduğumuz görülüyor. Örneğin, İspanya'da bugün 1.000 kişiye 553 araç düşüyorken ülkemizde henüz bu rakam 167'ler civarında yani bu, şu anlama geliyor: Araç sayısı çok daha fazla artacak anlamına geliyor. Maalesef, mevcut araç sayısıyla kara yollarımız yeterli olmadığı hâlde bu artacak sayıya göre bir önlem de alınmadığını görmekteyiz. Yine, önemli bir rakam: Araç sayısı ve trafik kazalarında can kaybı oranlarında büyük farklılıkları var. İşte, örneğin Türkiye'de 1.000 kişide 167 kişide araç olmasına rağmen 366 ölüm sayısı varken Avrupa Birliğinde 500 küsur araç varken ölüm sayısının 66 civarında olması da önemli. Tabii, ülkelere göre demir yolu ağı/verimlilik karşılaştırılmasında da çok geride olduğumuzu biliyorsunuz. Bu manada demir yolu çalışmalarının artırılması önemli. Yine, yeri gelmişken, hedeflenen bazı yolların, bazı demir yollarının çok fazla geciktirildiğini sizler de biliyorsunuz. Örneğin, 2011 yılında Bursa Hızlı Tren Projesi'nin 2016 yılında tamamlanması vaadedilmişken hâlâ tamamlamamıştır ve 2026'da tamamlanacağı iddia edilmekte ama maalesef, bugüne kadar verilen hedeflerin tutturulamaması, buna olan güveni de azaltmış oluyor. Yine, Ankara-İzmir hızlı tren yolu 2020'de tamamlanacaktı, böyle bir vaat vardı ama 2025'e geldik, hâlâ bu konuda bir ilerleme, bir başlangıç bile yok. Mersin-Adana-Gaziantep hızlı tren hattı on yıldır konuşuluyor ama hâlâ ortada bir proje yok. Bu manada, bu yatırımların daha hızlandırılması gerekir diye düşünüyoruz. Özellikle verilen vaatlerin yerine getirilmesi konusunda hassasiyet istiyoruz. Hava yolu konusunda ciddi gelişmelerin olduğunu iddia ettiniz. Evet, çok havalimanları yapıldı, doğru ancak bugün açık olan 58 havalimanından sadece 9 tanesi taşınan yolcunun yüzde 88,3'ünü taşıyor. Bu demektir ki 49 tane havalimanı taşınan yolcunun sadece yüzde 11,7'sini taşıyor ve maalesef bunların da birçoğu yap-işlet-devret modeliyle yapıldığı için milletimizin başına büyük bir yük oluyor. Tabii, bu hava limanlarının verimli kullanışıyla ilgili başka şikâyetlerimiz de var. Örneğin, Bursa'da bir havalimanı var ancak konulan uçak seferleri ve saatleri Bursa'daki yolcuların o havalimanını tercihini engelliyor. Buna benzer birçok havalimanı var. Bazı özel şirketlere işletmesi devredilen hava yollarının, havaalanlarının daha çok çalıştırılması adına bir çaba olduğunu biz hissediyoruz. Bu da gerçekten bir kısım rantiyecilerin millete eziyet etmesine olanak sağlıyor gibi geliyor bize. Tabii, deniz yolu taşımacılığında durum çok farklı değil. Yine uluslararası birçok ülkeye göre hedeflenen ve amaçlanan bizim yük ve yolcu taşımacılığımız son derece düşük. Buna bağlı olarak, tabii ki bizim ülkemizin 3 tarafının denizlerle çevrili olmasına rağmen, denize kenarı olmayan veya çok az olan birçok ülkeye göre hâlâ yol ve yük taşımacılığımız amaçlanan seviyede maalesef değil. İzmir Alsancak Limanı Varlık Fonu'na devredilmiş uzun zamandır ancak hâlâ kamu eliyle yönetildiği için gerekli yatırımları alamadığından dolayı kapasitesini arttıramamaktadır. Geçen yılki bütçede de bunu biz dile getirmiştik, maalesef henüz hiçbir gelişme yok. Yine, 2011 Genel Seçimleri öncesi AK PARTİ'nin "Türkiye Hazır, Hedef 2023" başlığıyla duyurduğu Denizcilik 2023 hedefleri şöyleydi: Hedeflerden biri, 2019'a kadar en az 1 limanın dünyanın en büyük 10 limanı arasında yer almasıydı; yine, ülkenin her bölgesinde en az birer adet ana aktarma limanı tesis edilecekti. Maalesef, bugün dünyanın en büyük 50 limanın içerisinde limanımız bulunmamaktadır; ilk 100'de ise Ambarlı Limanı 74, Kocaeli Limanı ise 89 ve Mersin Limanı 92'nci sırada yer almaktadır. 2023'ü geçtiğimiz hâlde maalesef o hedef hâlâ tutturulamamıştır. Yine, 2023'te toplam 7 adet yeni kruvaziyer limanı yapılacak ve kruvaziyer gemilere hizmet veren en az 3 adet liman, ana liman niteliklerinde hizmet verecek altyapıya kavuşturulacaktı. Ama maalesef, 2011'de İzmir'e yapılacağı duyurulan, dünyanın en büyük 10 limanından 1'i olacağı söylenen Çandarlı limanı henüz inşa edilmedi. Bu süreçte, mevcut kruvaziyer limanı sayısında ilave 7 liman yapılmamıştır maalesef. Yine "Bugün 15 bin olan yat bağlama kapasitesini 2023'e kadar 3 katından fazla artırılarak 50 bine çıkartacağız." demiştiniz; maalesef bu da gerçekleştirilemeyen bir hedef oldu. Tabii, buna bağlı, bizim ulaştırma firmalarımızla da ilgili gereken büyük firmalar oluşamamış. Bizim ilk 100 sıralamasında firmalarımızdan sadece 1 tanesi 32'nci sıraya yerleşebilmiştir. Tabii, ulaştırmayı konuşurken İsrail'e yapılan ulaşım konusundaki destekleri de dile getirmemek mümkün değil. Maalesef, bu konuda sizin ifadeleriniz inandırıcı olmuyor çünkü 9 Nisan 2024 tarihinde belli kısım ürünlerin ihracatında engel getirilmiş ve nihayetinde 2 Mayıs 2024'te "İsrail'le ticaret tamamen kesildi." demiş idiniz ama biz, o güne kadar da size İsrail'le ticaretin var olduğunu diyorduk ve siz, onu o zaman da inkâr ediyor idiniz. O yüzden, bugünlerde hâlâ bu ticaretin değişik kılıflarla devam ettiği iddiası var. İspatlanmış bu yalandan ötürü biz yeni söylemlere de maalesef inanmakta zorluk çekiyoruz. Bu konuda vicdanlarınızı rahatlatma adına, bütün milletin aklını ve anlayışını net bir şekilde tatmin edecek açıklamaları bekliyoruz, tabii ki varsa ama maalesef, değişik yol ve yöntemlerle İsrail'e lojistik desteğiniz hâlâ devam ediyor. Özellikle petrol iletişimi konusundaki açıklamalarınız hakikaten toplumun vicdanını yaralamıştır. En nihayetinde, bizzat sizlerin "zalim" "soykırımcı" diye ifade ettiğiniz, "terörist" diye ifade ettiğiniz bir ülkeyle hâlâ ticari ilişkiler içerisinde olunması son derece acı verici bir durumdur. Vicdanlarınızı rahatlatma adına bu konuda ciddi adımlar atmanız gerektiğini biz düşünüyoruz. Bugüne kadar yapılan hiçbir açıklamanın da bizleri ve milleti tatmin etmediğini biliyoruz. Tabii, yine Bakanlığınıza bağlı bir kısım yerlerdeki sıkıntılardan bahsetmek istiyorum. Kıymetli Bakanım, ben Bursa Milletvekiliyim. Bursa, bana göre, Ankara'ya en uzak şehirlerden biri. Maalesef doğru dürüst bir yolumuz yok. 2011 yılında bir yol hedefi konmuş; otoban yapılacaktı Bursa-Ankara arasında; maalesef, 2018 yılı tasarruf tedbirlerine takıldı ve bu hedef 2053'e atılmış oldu. Bursa, Türkiye'nin en önemli sanayi, tarım kentlerinden biri ve 4'üncü büyük şehri olmasına rağmen biz milletvekili olarak bile Bursa'ya gidip gelmekte ciddi zorlukları çekiyoruz. Artık yol taşımıyor, o kadar büyük yol her saatte yoğun oluyor ve sıkça trafik kazaları maalesef meydana geliyor. Hâlâ Polatlı gibi, Eskişehir gibi bazı kalabalık yerleşim yerlerinin içinden geçmek zorunda kalınıyor. Bu yolla ilgili derhâl çözüm bulunması gerekiyor. Yine, aynı sıkıntının yaşandığı önemli yol hatlarımızdan biri, sizin memleketiniz olan Trabzon-Doğu Karadeniz hattı; Samsun'dan sonrası gerçekten özellikle yaz aylarında ve bayramlarda millete büyük zulüm oluyor. Tabii, sizler belki kara yoluyla pek gidip gelmediğiniz için bunu bilemiyorsunuz ama Samsun'dan Ordu'ya kadar resmen şehir içi yoldan gidiyor gibiyiz. O yolda mutlaka bir önlem almanız gerekiyor. Bunları ben sizin planlarınızda maalesef görmedim. Tabii, bazı ciddi sorunların olduğunu görmekteyiz. Örneğin, Bursa-Keles, Bursa-Orhaneli yolu; yirmi yıldan fazladır, çok kısa mesafeler olmasına rağmen ve sık sık kazalar yaşanmasına rağmen hâlâ bitmiyor yani yol devam ediyor ama bitmiyor. Yine, benzer, sizin memleketinizden Of-Çaykara yolu yirmi yıldır hâlâ bitmiyor. 20-30 kilometrelik yol ama bitmiyor, hakikaten ben üzülüyorum yani devletin bu kadar güçsüz olmaması lazım. BAŞKAN MEHMET MUŞ - Trabzon'da bir sorun bakalım, nereye fazla yapılmış. MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Üzülme ağabey. MEHMET ATMACA (Bursa) - İnşallah. Yine, ben, gerçekten merak ettiğim için sormak istiyorum: Ovit Tüneli'nden geçtim, çok beğendim, çok gururlandım ama merak ettim, döndüm dedim ki: Acaba bu tünel olmadan önceki yol nedir? 14.600 metre. Yani 14.600 metre yol yerine 14 kilometre tünel yaptınız. Tabii ki benim mesleğim bu olduğu için çok iyi biliyorum; bu kar amaçlı yapılmış bir tünel belli ama bu bir kar tüneli değil, korkunç pahalıya mal olmuş. Benim iddiama göre, orada kar olduğu süreçte, oradan geçecek yolcuları helikopterle taşısanız yirmi yılda onu amorti edemezsiniz. Hangi fizibiliteyle onu yaptınız, inanın anlamıyorum. Bu da maalesef milletimize büyük yük oldu; bu konularda da sizlerden açıklama bekliyoruz. Ben bu kadarla yetinmek istiyorum. Çok teşekkür ederim.