KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakana soruyorum: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesinin 2'nci gözlem raporu yayınlandı, hiç okudunuz mu Sayın Bakan? Çok önemli bir rapor Birleşmiş Milletlerin bu raporu ve raporda çok ağır eleştiriler var hak ihlallerine dair Türkiye iktidarının.

O eleştirilerden biri dikkat çekiyor madde 6, 9 ve 12'de. "Millî İstihbarat Teşkilatının elemanlarına cezai kovuşturmalardan tam dokunulmazlık sağlamasından endişe duymaktayız." diyor Birleşmiş Milletler.

Ben size bazı vakaları hatırlatmak isterim: Eski bir personeliniz, Ayhan Oran 2016'dan beri yok; ne ölüsü var ne dirisi var. Zorla kaybedilip kaçırıldığına dair çok önemli iddialar vardı; hiçbir cevap verilmedi, kurumunuz da bir açıklama yapmadı. En sonunda Anayasa Mahkemesine gitti Ayhan Oran'ın yakınları ve Anayasa Mahkemesi Ankara'dan Afyon'a kaçırılan bu kişinin soruşturmasında çok ağır ihmaller olduğunu tespit etti ve yakınlarına 90 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi; "Ağır bir ihlal var." diyordu.

Yine, bakın, şu fotoğraftaki kişiyi tanıyor musunuz? Yusuf Bilge Tunç, 6 Ağustos 2019'da kaçırıldı, Ankara Gimat'ta kaçırıldı ve hâlen ne ölüsü var ne dirisi var; yok bu kimse ve bu, son derece ciddi bir durum; bu konuda bir açıklama yapılmıyor.

Sunay Elmas, yine zorla kaybedilip kaçırıldı ve yok.

Yıllardır bunu bir insan hakları savunucusu olarak soruyorum: Bu kişiler nerede? Ben bir insan hakları savunucusuyum ve kişilerin kimliğine bakmam ama her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının adil yargılanma hakkı vardır ki insanları kaybederek, zorla kaçırarak, bir şekilde cezalandırmaya kimsenin yetkisi olmadığına inanıyorum ve Birleşmiş Milletler de Türkiye'ye ağır bir şekilde eleştiriyor.

Yine, bir başka vaka: Sayın Hakan Fidan, sizin personeliniz Cidde Konsolosluğunda İsam Alibey -tanıyor musunuz onu, mutlaka tanırsınız, personeliniz ama ilgilenmiyorsunuz- bir yıldır Suudi Arabistan zindanlarında; kimse onu sormuyor. Eşi sizden bir medet bulamayınca bana başvurdu; ben onun hakkında bir soru önergesi sordum size, aylardır cevap vermiyorsunuz. İsam Alibey neden Suudi Arabistan zindanlarında, bunu size soruyorum. Acaba şu gördüğünüz kişiyle ilgili bir durum mu var? Cemal Kaşıkçı. Biliyorsunuz, Suudi Arabistan totaliter bir ülke; İstanbul Başkonsolosluğunda Cemal Kaşıkçı kayboldu, feryat ettiniz, demediğinizi bırakmadınız, Erdoğan en ağır sözleri söyledi, daha sonra dosyasını Suudi Arabistan'a iade etti ve karşılığında 3,5 milyar dolarlık bir kredi alındı. Acaba "Totaliter bir rejimle uğraşmayalım; İslam Alibey'i de sorarız, başımıza iş açarız. Dışlanırız, kredi bulamayız." falan gibi düşünceleriniz mi var? Vallahi kendi personelinizin hakkını sormuyorsunuz, ben soruyorum, arıyorum Sayın Hakan Fidan; bu ne haldir diye size soruyorum.

Yine selefiniz bir bakanla ilgili de sizden açıklama bekleyeceğim, devlette süreklilik vardır değil mi? Mevlüt Çavuşoğlu'nun 31 Temmuz 2019 tarihli "tweet"i bu. Ne diyor bu "tweet"te? "Çin'e gittik, Sincan'a bir gözlem heyeti gönderiyoruz." dedi. Aradan kaç yıl geçti? Hesap edin, beş yıl geçmiş değil mi, beş buçuk yıla yaklaşıyor. Güya, Türkiye devleti Çin'de Uygur Türklerine yönelik toplama kamplarına bir heyet gönderiyordu. Dönüp sorun selefinize "Niye göndermediniz? Ne oldu, ne bitti?" diye. Siz geçtiğimiz aylarda Çin'e gittiniz -ben sizi izledim- orada medyatik pozlar verdiniz, Uygur çocuklarla kucaklaştınız ama toplama kamplarına gidip de bir ziyaret yapmadınız Sayın Bakan ancak selefiniz böyle bir söz vermişti, bu da mümkün olmadı.

Yine, dökülüyorsunuz diye düşünüyorum çünkü F-35, S-400 sürecini takip ettik ve bu, bir Türk atasözüyle sanırım açıklanır: Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldunuz Sayın Bakan, başka bir şey değil. F-16'ların peşine düştünüz ama oradan da bir şey çıkacağını zannetmiyorum.

Yine, BRICS'in peşine düştünüz ama Avrupa Birliği'yle de bir taraftan irtibat kurmaya çalışıyorsunuz. Bu da anlamsız bir durum olarak kendisini gösteriyor.

Azerbaycan... Azerbaycan'dan Türk vatandaşlarına yönelik çok ağır hak ihlalleri başvuruları alıyorum. Bunları size soruyoruz, bize cevap vermiyorsunuz; vatandaşlarımız orada ağır ihlallere uğruyor, rüşvetle ilgili çok ağır başvurular geliyor bize. Azerbaycan'la bu dostluk nereye kadar? Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın iyi bir şekilde işlemesi ve varil başına 1 dolar 27 sent komisyon almaya devam etmek için mi Azerbaycan'a herhangi bir sesiniz çıkmıyor, bir eleştiriniz olmuyor Sayın Bakan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)