Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 21 .11.2024 |
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli hazırun...
Sayın Bakan, uzun bir aradan sonra geçen yıl ilk kez karşılaştığımızda bana gençleşmiş olduğumu söylemiştiniz. Bir yıl aradan sonra, bugün yine aynı şeyi söylediniz ve ben de itiraf edeyim ki sizden bunu duymaktan çok mutlu oldum. Gelgelelim geçen yıl burada yaptığım konuşmanın ardından bir yıl geçmiş olmasına rağmen o konuşmanın hiç nazarıitibara alınmamış olmasından da mutluluk duyduğumu söyleyemeyeceğim. Üstelik aradan geçen bu bir yıl, şimdi tekrar dikkatinizi çekeceğim konuya ilişkin o sözlerin isabetini ortaya koydu. O gün size hitaben aynen şu sözleri sarf etmiştim: "Sayın Bakan" demiştim "Bölgedeki politikamızı tepeden tırnağa değiştirirseniz müthiş bir gücü harekete geçirmiş olacaksınız." Esas olarak Suriye politikasını kastetmiştim. Bu yıl 1 Ekimden başlayarak Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin başını çektiği yeni girişimin harekete geçirebileceği dinamiklere ve hatta ana muhalefet partisinin yaklaşımına bakılırsa Türkiye'deki mevcut güçler dengesi, Suriye politikasının tepeden tırnağa 180 derece değişmesi için gayet elverişli şartları ortaya koyuyor.
Beşar Esad'la ilişkileri yeniden tesis etmek için beyhude ve nafile bir mesai harcadınız. Bunun Suriye'deki özerk bölgeyi onunla bir olarak yok etmek amacıyla yapıldığının herkes farkında, herkes bunu biliyor. Beşar Esad, ülkesinin büyük bölümü üzerinde kontrolünü kaybetti; İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı'nın silahlı gücüyle ayakta kalabiliyor. Siz, Rusya'nın aracılığından medet umarak Şam yönetiminin kapısını çalmak için harcadığınız mesainin yarısını Suriye topraklarının yaklaşık üçte 1'inde ve sınırlarımızın dibinde oluşmuş yönetimle kurmak için harcasaydınız her bakımdan çok daha isabetli bir iş yapmış olacaktınız. Suriye'de -bir klişe olarak tekrarlanıyor- bir terör koridoru yok, orada tam on iki yıldır hüküm süren bir yönetim var ve bu yapı, Suriye'den ayrılıp bağımsız bir devlet kurmayı da hedef almıyor; yarın öbür gün Şam yönetimiyle uzlaşabilir, zaten ilişkileri de var. Söz konusu bölgede yaşayan yüz binlerce insan -Kürt, Arap, Süryani, Çerkes ve Türkmen- Türkiye'nin vatandaşlarının soydaşları ve akrabalarıdır. O bölge, hem beşerî ve hem de coğrafi olarak Türkiye'nin doğal uzantısı. Onları Amerika ve İsrail'in potansiyel maşaları, o bölgeyi Amerika ve İsrail'in nüfuzu altına girecek "uydu yapı" olarak niçin görüyorsunuz? Orayı niçin Amerika ve İsrail'in eline bırakmayı öngörüyorsunuz? Türkiye o bölgeyle yoğun ve doğal bir ilişki kurmak durumundadır, zorundadır ve Trump'ın bugünlerde kurduğu ekibe bakarsanız bu adımı yani söz konusu bölge ve yönetimle barışçı ilişkileri bir an önce kurmakta, o adımı atmakta sonsuz yarar var. Hatırlayın, şunun şurasında yirmi yıl önce Irak Kürdistan Bölge Yönetimi için nasıl bir dil kullanılıyordu buralarda. Oysa bugün Türkiye'nin bütün Orta Doğu'da en sıkı ilişkilere sahip olduğu yer orası; siyasi, ekonomik ve ticari olarak Türkiye'nin en yakın ortağı. Suriye'deki söz konusu bölge niye farklı olsun? Orası, Türkiye'nin her yönden en yakın ortağı olmaya adaydır.
Bu arada, Beşar Esad'ın Şam yönetimi PYD ve YPG'yi terör örgütü olarak görmüyor hatta bazı noktalarda iş birliği bile yapıyor. Şam özerk bir bölge istemiyor, bu kesin ama bu onların aralarında bir konu, bir anlamda Suriye'nin iç meselesi. Türkiye'nin bu adı geçen tarafların her ikisiyle de ilişkisi yok. Sayın Bakan, peki, burada hiçbir tuhaflık görmüyor musunuz?
Bir de yeri gelmişken söyleyeyim -şu kitapçıkta yine dikkatimi çekti- DEAŞ sözcüğünden vazgeçin, sanki Dicle Elektrik Anonim Şirketi ya da Denizli Elektrik Anonim Şirketi gibi. O, DEAŞ değil; IŞİD'in Arapçasının baş harflerinin tersine okunuşu DA'AŞ, Devlet-al İslamiye aş-Şam; onu tersinden okursanız DEAŞ yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı onu yanlış telaffuz etti, şimdi resmî metinlerde de aynı yanlışlık tekrar ediliyor.
Bitirirken bir noktaya dikkatinizi çekerek tamamlayayım. Çin Başkanı Şi, BRICS toplantısında Putin'in hemen yanında dedi ki: "Dünya bir yüzyıl içinde görülmemiş değişikliklerden geçiyor. Uluslararası durum kaosla iç içe."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Diyarbakır) -
Sayın Bakan, böyle bir dünyanın en kaotik coğrafyasının orta yerinde bulunan ülkemizin nasıl büyük risklerle yüz yüze bulunduğunun, böyle bir ülkede Dışişleri Bakanlığının nasıl devasa yükler üstlenmek durumunda kaldığının idrakinde olmadığımı sanmayın. Bu riskleri fırsatlara çevirebilmek için size başarılar diliyorum. Yeter ki eksiklikler fark edilsin, yeter ki yanlışlardan cesaretle, özveriyle dönebilme dirayeti ve feraseti gösterilebilsin.
Teşekkür ediyorum.