Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 21 .11.2024 |
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşmekte olduğumuz Dışişleri Bakanlığı 2025 bütçesinin ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyorum.
Dışişleri Bakanlığımızın öncelikli görevi ülkemizin dış dünyayla sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlamak ve bu sayede Türkiye'nin güvenliğini ve bütünlüğünü teminat altına alacak politikalar üretmektir; bu anlamda, Bakanlığımızın bütçesi de ve nasıl kullanılacağı da çok önemlidir. Geçen yıl 31 milyar olan bütçe ödeneği bu yıl 39 milyar olarak belirlenmiş yani yüzde 25 seviyesinde, enflasyon oranının çok altında bir artış gerçekleşmiş. Etrafımızda bu kadar çok sorun yaşanırken, Bakanlığımızın görev ve sorumlulukları bu sorunlardan kaynaklı artarken bütçeden ayrılan payın düşük olduğunu ifade etmek isterim. Bildiğiniz gibi, Bakanlığın bütçe içindeki payı artırılacağına iktidar Bakanlığa paralel ve Sayıştayın denetimi dışında bir vakıf teklifi getirdi, maalesef tüm itirazlarımıza rağmen teklif yasalaştı. Öncelikle, bunun kabul edilemez olduğunu bir kez daha buradan söylemek istiyorum. Her ne kadar Bakanımız "Bir işleyiş olmadı." dese de Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının amaçlarının tümü Dışişleri Bakanlığının görev alanına girmekte ve dahası, Vakfın yönetimine Dışişleri Bakanlığı dışındaki hatta kamu görevinde dahi bulunmamış kişilerin görevlendirilmesinin de önü açılmakta. Diğer taraftan, bu vakıf âdeta bir şirket; yurt içinde ve yurt dışında taşınır ve taşınmaz alabilecek, satabilecek, kiralayabilecek, devlet borçlanma senetleri ve hazine hisse senetleri alabilecek, satabilecek, şirket işletebilecek, bağış ve yardım alabilecek yani bir ticarethane gibi faaliyet gösterecek. Bu, aynı zamanda, Meclisin bütçe hakkını tırpanlamaktır Sayın Bakanım.
Bakanlık verilerine göre, 2023 yılı içerisinde açılan yeni temsilciliklerimizle birlikte dış temsilcilik sayımız 146 büyükelçilik, 13 daimî temsilcilik, 99 başkonsolosluk, 1 konsolosluk ajanlığı, 1 konsolosluk bürosu ve ticaret ofisi olmak üzere toplam 261'e ulaşmış; bu önemli bir sayıdır. Bu temsilcilikleri ikili ilişkiler alanında etkin kullanmak zorundayız, bu anlamda buralara da yetki ve liyakat sahibi kadrolar atamalıyız ama bakıyoruz, değerli arkadaşlar, AKP hükûmetleri döneminde, özellikle son yıllarda liyakat sahibi kadrolar geri hizmetlere çekildi. Eski vekillerimizi, akrabalarını büyükelçi ve ataşe olarak yurt dışı misyonlarınıza atadınız. Örnek mi? Daha bu yıl AKP'li eski Bakan Fatma Betül Sayan Kaya'nın kardeşi Ayşe Hilal Sayan Koytak Bahreyn Krallığı Büyükelçiliğine atandı. AKP'de 4 dönem boyunca milletvekilliği yapmış olan ve adı usulsüzlüklerle anılan Fatma Seniha Nükhet Hotar'a Cumhurbaşkanlığı kararıyla büyükelçilik ünvanı verildi. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'i Kıbrıs'ta karşılamayan Metin Feyzioğlu ödüllendirildi, Metin Feyzioğlu Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliğine atandı. Bu yaklaşım Dışişlerimize zarar veriyor Sayın Bakanım.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze şehrine düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17.492'si çocuk, 11.979'u kadın olmak üzere 43.985 Filistinli öldü; 104 bin civarında kişi yaralandı. Yine, Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 3.516 kişi hayatını kaybetti. Peki, bizim tavrımız sadece hamasi nutuklarla mı sınırlı Sayın Bakan? Bu konu iktidar için sadece bir iç siyaset malzemesi mi yoksa bölgede köklü ve ağırlığı olan bir ülke olarak Dışişlerimizin bir yaptırımı var mı?
Burada konuşuyoruz günlerdir, bir taraftan İsrail'le ticaret üçüncü ülkeler üzerinden devam ediyor, diğer taraftan Cumhurbaşkanı "İsrail tehlikesi ülkemize yaklaşıyor." diyor, bunun için kapalı oturumlar yapılıyor. Mademki hâl böyle, Kürecik Radar Üssü neden hâlâ açık Sayın Bakanım, bunu öğrenmek istiyoruz. Buradan iktidarı, İsrail'e yönelik olarak izlediği ikiyüzlü politikayı terk etmeye, Filistin halkının haklarını samimi olarak savunmaya ve tarafları masaya oturacak etkin bir diplomasi izlemeye çağırıyoruz.
Cumhurbaşkanı diyor ki: "Hamas bir terör örgütü değildir." Biz de Sayın Bakana "Bu bir devlet politikası mıdır?" diye sormak istiyoruz. Şimdi, ABD Dışişleri Bakanlığı Hamas Siyasi Bürosu'nun Katar'dan Türkiye'ye taşındığına dair ifadelerde bulunuyor. ABD'li sözcü "Dünyadaki tüm ülkelere yaptığımız gibi, Türkiye Hükûmetine de Hamas'la artık eskisi gibi iş yapılamayacağını açıkça ifade edeceğiz." diyor. Sayın Bakan, bu konuda açıklama bekliyoruz; bu, diğer ülkelerle ilişkilerimizi nasıl etkileyecek?
Bakın, arkadaşlar, size bir fotoğraf göstereceğim. Cumhurbaşkanı yıllarca "darbeci katil" şeklinde ithamlarda bulunduğu Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yi samimi bir karşılama töreniyle ağırladı, dostluk mesajları verildi, ticaret anlaşmaları konuşuldu; biz bundan mutluluk duyarız, ülkemizin çıkarları doğrultusunda ne gerekiyorsa yapılmalı hatta en kısa zamanda Esad'la da görüşülmeli ve ilişkilerde normalleşme sağlanmalı, ülkenin bu göçmen istilasından kurtulmasının yolları aranmalıdır ama arkadaşlar, o zaman, bizim adaylarımız niye hep seçimlerde Sisi'ye benzetildi? Niye bunca yıl bu ticari ya da bölgesel anlaşmazlıklardan zarar gördük? İktidarın ideolojisine göre ülkenin dış politikası belirlenir mi? AKP iktidarı yıllardır hamasi tavırlarla ülkenin dış politikasına maalesef zarar vermektedir.
Sayın Bakan, Türkiye ve Avrupa Birliği ikili ilişkilerinin en kronik sorunlarından biri Schengen vizesi. Bu konudaki görüşmeleriniz ne oldu? Fakat sorunlar çözülemiyor, vize sorunu AB ve Türkiye arasında kara yoluyla mal akışı önünde bir engel olarak durmaya devam ediyor. Yurt dışında üniversitelerden kabul almalarına rağmen öğrenci vizesi nedeniyle aylardır eğitimlerine başlayamayan ve burslarını kaybeden mağdur öğrenciler var. Aslında, bu durum, ülkenin içine sokulduğu ekonomik ve siyasi durumdan kaynaklı; vatandaşlarımız yurt dışına yerleşmek istiyor, bunun sonucunda AB ülkeleri her vize talebinde bulunanı ülkelerine yerleşecek potansiyelli göçmen olarak görüyor ve vizelerde zorluk çıkarıyor. Vatandaşımız AB'ye vizesiz girecekti, yalan oldu. Yani bu sorun ülkenin pasaportunun itibarsızlaştırılması sorunu ama bu sorunun çözülmesi için girişimlerde bulunmanızı talep ediyoruz, vatandaşımız daha fazla mağdur olmasın. Tabii, vize sorunu gündemde olunca AB ilişkileri de önemli hâle geliyor. Sayın Bakan, 2025 Performans Programı sunumunda "Ülkemizin AB'ye üyelik sürecinin yeniden canlandırılması yönündeki siyasi irademiz ortaya konulmuş, bu hususta temas ve girişimlerde bulunulmuştur." demiş. Avrupa Birliğinin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu 30 Ekimde aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 10 ülke için genişleme raporunu açıkladı. AB, Türkiye için hazırladığı 95 sayfalık raporda üyelik müzakerelerinin 2018'den bu yana ilerlemediğini ve AB demokratik standartları, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ile temel haklar konusunda geriye gidişle ilgili kaygılarının giderilmediğini belirtti. Dışişleri Bakanlığımız bu rapora tabii ki tepki gösterdi, "AB'nin özellikle siyasi kriterler ve iç siyasi dinamikler konusundaki haksız değerlendirmelerini reddediyoruz." dedi.
Değerli arkadaşlar, özetle, AB "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Parlamentoyu zayıflattı, kamu idaresi siyasallaştı. Hükûmetin muhalefet belediyeleri üzerindeki baskısı yerel demokrasiyi zayıflatıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmuyor. Türkiye, hukukun üstünlüğü ve temel haklar açısından Avrupa Birliği kriterlerine uyma konusunda henüz ilk aşamada. Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda çok yetersiz." diyor. Buradan soruyorum: Bu iktidar AB'ye girme konusunda samimi mi yoksa vazgeçti, söyleyemiyor mu? Sayın Bakanım, eğer samimiyse bu eleştiriler ve kriterler konusunda nasıl bir yol haritanız var; öğrenmek istiyoruz.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum.