KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Merhaba.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya gerçekten çok çok fazla sorum var ama öncelikle şunu söylemek istiyorum: Kadına yönelik şiddette, erkek şiddetinde bize sadece başvuruların sayısını veriyorsunuz oysa bu başvuruları defalarca yapan kadınların her gün her gün katledildiği haberlerini siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz. Dolayısıyla, ben şimdi soruyorum: Biraz önce verdiğiniz rakamlar içinde, kadın cinayetleri içinde kaç tanesi, kaç defa KADES'e başvurmuş ve buna rağmen öldürülmüş? Bunu da açıklamanız gerekir; bu parantez.

Şimdi, asıl, ben, bu kadın cinayetleri meselesinde, özellikle göçmensen, mülteciysen çok daha vahim koşullarla karşılaşıyorsun, ona değinmek istiyorum. Çok geniş bir konu; sadece geri gönderme merkezlerinde kadınlar ne yaşıyor, buna ilişkin sorularım var. Bakın, göçmen ve mülteci kadınlar bu uygulamalara erişemiyorlar, eriştiklerinde ne oluyor biliyor musunuz? Herhangi bir karakola... En son örnek, bir kadın, göçmen kadın, mülteci kadın -ismini vermiyorum, gerekli bilgileri veririm- cinsel tacize maruz kalıyor ve şikâyetçi olmak için karakola gidiyor. Peki, karakoldakilerin ne yapması lazım? Buna derhâl 6284 sayılı Yasa'ya dayanarak soruşturma açması lazım değil mi? Hayır. Ne yapıyor? Kadını gözaltına alıyor ve geri gönderme merkezine kapatıyor. Bize her gün, her gün defalarca Çatalca'dan, Arnavutköy'den buna benzer vaka geliyor. Özellikle şimdi vereceğim örnek, kadının 4 ile 7 yaş arasında 6 çocuğu var -ikizler de var bunların içinde- geri gönderme merkezinde tam sekiz ay tutuluyor. Dediğim gibi, örnekler çok, raporlar çok kulak açmak için.

Şimdi, biz bu vakaları düşünerek dedik ki geri gönderme merkezlerine gidelim. Gidebiliyor musunuz geri gönderme merkezlerine? Tabii ki hayır. Çeşitli illere dağılmış 32 adet geri gönderme merkezi var. Bakın, özellikle İçişleri Bakanına sormak istiyorum: Temmuz ayında Aile Bakanlığıyla yaptığımız ortak toplantıda ben bunu dile getirdim ve dedim ki geri gönderme merkezine milletvekilleri giremiyor. Ali Yerlikaya dedi ki: "Olur mu Milletvekilim..." Tutanaklarda var "...siz usulüne uygun başvuru yapın, geri gönderme merkezleri sonuna kadar açık; bir sorun yaşarsanız da hemen bana ulaşın." Tutanaklardan bakabilirsiniz, ben size dakikası dakikasına söylerim. Buna ilişkin ben geri gönderme merkezine başvuru yaptım Arnavutköy'e, Erzurum Vekilimiz Meral Danış Beştaş Aşkale'deki geri gönderme merkezine usulüne uygun başvuru yaptı; biz geri gönderme merkezlerine alınmadık, geri gönderme merkezlerinin içine giremedik. Ulaşmaya çalıştığımızda ne yazık ki hiçbir yetkiliye ulaşamadık. Bunun üzerine, en son geçen hafta, Çatalca Geri Gönderme Merkezi'nde kadınların artık çığlıkları videoyla görüntüye alınmıştı, basına yansımıştı, Çatalca Geri Gönderme Merkezi'ne gitmek istedik bir grup kadın ve önümüze kadın katillerinin önlerine sıralanmayan akrebinden, TOMA'sına, gözaltı aracına bir ordu vardı özel timiyle falan; toplam 30 kadınız. "Çatalca Geri Gönderme Merkezine gidemezsiniz." denildi. Biz bu geri gönderme merkezlerindeki hak ihlalleri, işkence, kötü muamele konusunda bunları söylerken İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi 8 Kasımda bu haberlerin provokasyon olduğuna dair açıklama yaptı. Tek tek belgeli, kayıtlı olanlara "provokasyon" dediniz -dinliyor musunuz Sayın Bakan- ve oradaki işkence hâline göz yumdunuz.

Bakın, Avrupa'daki bir dergide -11-12 Ekim tarihlerinde yayınlandı- diyor ki: "Türkiye, AB destekli sınır dışı etme makinesi hâline gelmiştir." Suriyeli ve Afgan erkeklerin, kadınların ve çocukların AB tarafından finanse edilen geri gönderme merkezine kilitlendiğini, işkence ve kötü muamele gördüğünü avukatlar belgelemiş, görüntüler var. Buna rağmen 8 Kasımda "Her şey usulüne uygundur." diye açıklama yapıyorsunuz. Bir tekinin bile soruşturmasını yapmıyorsunuz ama biz bunun peşini bırakmayacağız.

Biz böyle durumlarda sizin tutanaklara geçmiş sözlerinize güvenmeye çalışıyoruz. "Yalancısınız." dediğimizde de biz suçlu oluyoruz. Şimdi biz ne diyelim?