KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Salonda bulunan herkesi ben de saygıyla selamlıyorum.

Bugün, bizi, özgürlük dengesini güvenlik dengesine feda edip altüst etmekle, hukuk arkadan gelsin diye yıllarca hareket etmekle suçlayanlar oldu ve bunun etrafında şekillenen birçok hakarete maruz kaldık.

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Hakaret olarak algılamayın Sayın Yegin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - AK PARTİ, yirmi yılı aşkın iktidar tecrübesinde ve pratiğinde her zaman özgürlük ve güvenlik dengesini birbirine feda etmeden, her birini önemseyerek, memleketin her bir metrekaresini önemseyerek, Kürt'ünü, Türk'ünü, Laz'ını, Çerkez'ini, Alevi'sini, Sünni'sini, başını açanını, başını örtenini, beş vakit namazını camide kılanını, bayramdan bayrama gidenini, hiç kılmayanını, hiç kimseyi ayırt etmeden herkesin güvenliğini, eğitimini, sağlığını, herkesin yaşam hakkını, herkesin demokratik haklarını ve hukuki haklarını artırmayı, zenginleştirmeyi temel hedef hâline getirmiş ve bunu başarmak için mücadele etmiş bir harekettir. Son dönemde Cumhur İttifakı'yla beraber aynı hedefler doğrultusunda yoluna devam etmektedir.

Askerî darbeler ile kayyum meselesi birbirine benzetildi, dayanak maddelerden bahsedildi. Bunlar biraz meseleyi dramatize edip, esaslı tartışma dışında tutma çabasına benziyor açıkçası. Arkadaşlar, kayyum müessesesi sadece burada karşımıza çıkmıyor, bunu bilelim. Belirli kurum, şirket veya işletmede ortaya çıkan hukuki usulsüzlüklerde bir kurum, vakıf veya derneğin yaptığı faaliyetlerin kamu düzenini bozma ve güvenliği tehdit etmesi hâllerinde herhangi bir şirket veya kurumda yolsuzluk, yönetememe veya diğer idari nedenlerle idari yetkilerin yanlış kullanılması gibi durumlarda da bu müessese karşımıza çıkıyor. Terörle ilişkilenmiş şirketlere de mahkemeler veyahut da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kayyum atıyor, yine, vakıflara da derneklere de atanabiliyor.

Arkadaşlar, mesele şu: Gerçekten, biz de hiçbir yere kayyum atansın istemeyiz, yetkisini milletten alan bir yere hele ama "Seçildim." diye layüsel değiliz hiçbirimiz arkadaşlar. Hesabı hem siyasi olarak millete hem de adli olarak millet adına yetkilendirilmiş kurumlara ve yargıya vermek durumundayız her birimiz.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Hangi yargı?

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Hangi yargı ya, hangi yargı? Engin ve Dilan Polat'ı tahliye eden yargıya mı güvenerek?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Milletin seçtiği hiçbir yetkili terörle anılsın istemeyiz biz de, terörle iş birliği yapsın istemeyiz. Hiçbiri "Aldığı yetkiyi veya kaynakları teröre yönlendiriyor." iddiasına muhatap olsun istemeyiz.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Kocaman bir yalan, öyle bir şey yok! Yalan söylüyorsunuz siz!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hiçbir seçilmişin sanık sıfatıyla terör örgütünün kurduğu sözde mahkemede, belediye şirketinin işçisinin sözde hâkim sıfatıyla davranan belediye çalışanının karşısına sanık olarak çıksın da istemeyiz arkadaşlar.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Bunların hepsi kocaman bir yalan!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, tutarsızlık ve çifte standart şurada: Büyükşehir belediye başkanının millet mahkemesine çıkması sorun ama örgütün hâkim diye atadığı kişinin yargılaması, örgüt mahkemesinin hesap sorması sorun değil. Üstelik, belediye başkanını yargılayan, hesap soran o kişi de büyükşehir şirketinin temizlik personeli.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Nerede olmuş, nerede?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Diyarbakır Büyükşehirde oldu, Baydemir'e oldu, hiç sesiniz çıkmadı.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Ya, sevgili kardeşim, bak, öyle bir şey yok! Halkı yanıltmayın, yalan söylemeyin!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakın, arkadaşlar, samimi olalım, samimi olalım. O zaman çıkıp buna meydan okusaydınız belki bugün bu itirazların bir anlamı olurdu; o gün sustunuz, şimdi bağırıyorsunuz. Neden?

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Yok öyle bir şey!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Siz bizi kendinizle karıştırıyorsunuz, elimize metin verilip konuşma yaptığımız tarihimizde görülmemiştir ya, tarihimizde görülmemiştir!

ORHAN YEGİN (Ankara) - O zaman bağırsaydınız karşınızda her türlü iğrençliği size yapacak bir örgüte karşı çıkmış olacaktınız.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Orhan Bey, Osman Baydemir burada milletvekili oldu, ona bir sorsaydınız bunu, sorsaydınız!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Belki hayatınız sonlanabilirdi ama bugün kendisine düşmanlık edilse de devlet hukuk içerisinde olduğu için, devlet olduğu için, size vereceği tepki kanun ve hukuk çerçevesinde kalacağı için rahat rahat konuşuyorsunuz, bağırıp çağırıyorsunuz arkadaşlar.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, ne diyorsun ya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Tiryaki buradaydı, bugün konuştu. Hukuk adamı Sayın Tiryaki, ne iş? Niye o zaman ses yoktu, bugün var?

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - İftira!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hani diyorlar ya "Bir sorsaydınız..." Soralım: Hayırdır, Ali Mahir Bey, nezaket timsali Ali Mahir Bey, ne iş? O zaman ağzınızı açmıyordunuz, bugün ortalığı yıkıyorsunuz.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ne diyorsun, anlaşılmıyor ki! Türkçe konuş, Türkçe, anlamıyorum!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Arkadaşlar, size çağrım şudur: Devletinize sövenleri, anayasal düzene karşı suç işleyenleri, cürüm sahiplerini korumayı, övmeyi, cesaretlendirmeyi muhalif kimliğinizin karakterine dönüştürmekten, Hükûmetinize olan düşmanlığınızı devletinize düşmanlık edenlerin savunuculuğuna dönüştürmekten artık vazgeçmelisiniz.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - "Sövmek" nasıl çirkin bir kelime, nasıl çirkin bir kelime!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, biz bu kelimeyi kullanınca literatürden çıkarıyorsunuz!

ORHAN YEGİN (Ankara) - "Ordu kimyasal silah kullandı." diyen Fincancıları, çukur eylemlerinde "Kendi vatandaşına ve tüm bölge halklarına soykırım yapan, yok edici silahlarla halkları katleden TC." diye bildiri yayınlayan utanmaz akademisyenleri kutsamaktan utanmalısınız.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, siz utanmalısınız ya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ey CHP! İktidar olalım da kimle nasıl olacaksa olalım tavrınız size asla iktidar yüzü göstermeyecek, size asla iktidar yüzü göstermeyecek!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizi FETÖ'cüler sizi! Sizi FETÖ'yle iş birliği yapanlar sizi!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, devam edelim, devam edelim, devam edelim...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizi FETÖ'yle yıllarca iş birliği yapanlar sizi! FETÖ'cülerle kol kola girenler sizi!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizi nümayişçiler sizi! İşiniz gücünüz nümayiş!

VELİ AĞBABA (Malatya) - FETÖ'cülerle iş bitirenler sizi!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, lütfen...

Sayın vekillerim...

Orhan Bey, bir dakika...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, süremi durdurun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - FETÖ'cülerle kol kola girenler sizi!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Nümayişçi seni! Seni nümayişçi!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ağbaba, lütfen...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Erdem, cevap istiyor, ne yapayım!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Anlıyorum, sözcünüz cevap versin gerektiğinde.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Vallahi, iyi ki sizin gibi rantçı, yolsuzcu, hırsızcı değiliz ya, iyi ki!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, devam edin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, arkadaşlar, konuşmalarınıza baktım, her biriniz saygıyla selamlayarak konuşmalara başlıyorsunuz ama saygıyla devam etmiyorsunuz; bakın, açık söyleyeyim.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Sen saygıyla başlamadın, saygısızlık yapıyorsun!

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - İftiradan ar etmiyorsunuz, yalandan ar etmiyorsunuz "saygı" diyorsunuz!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, bakın, niye diyorum biliyor musunuz? Çünkü şundan dolayı: "Koçbaşıyla belediye kapısı kırdınız." diye gözümüzün içine baka baka olmayan bir şeyi... Yalan söylüyorsunuz arkadaşlar.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Evet, kırdınız, bizim evlerin kapılarını kırdınız ya! Önce testereyle kesiyorsunuz, sonra koçbaşıyla...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakın "koçbaşı" dediğiniz şey... Bakın, siz buna "koçbaşı" diyorsunuz.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, dalga geçme ya! Emniyetiniz para ödüyor, para ödüyor!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakın, çilingir çağırmışlar, şöyle bir şeyle açmışlar. "Koçbaşı" diyorsunuz ya, gözümüzün içine baka baka... Yapmayın arkadaşlar...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Emniyet para ödüyor, kırdığı kapı için 20 bin lira para ödüyor ya!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yalan bir insana bu kadar yakışır! Orhan Bey, yalan bu kadar yakışır bir adama!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - İçişleri Bakanı biliyor, ödediği kapı paralarını kendisi biliyor, faturaları var!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, burada, diyorsunuz ki: "Pazar günü adam seçildi, pazartesi sabah kayyum atanıyor. Madem kayyum atanacak, aday yapmayın." Ya, biz mi aday yapıyoruz onları? Onu aday yapanlara söyleyin.

GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Adaylarımızı da siz seçin o zaman!

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sana verelim istersen, listeyi sen belirle! Ya, bırak Allah aşkına ya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ha, geçtik... Bize "Arkadaş, bu adamların adaylık başvurusunu almayın." diyorsanız kardeşim biz YSK miyiz ya! Başkasının yetkisine vesayet mi edelim istiyorsunuz, kanunsuz, hukuksuz mu davranalım? Ne yapmaya çalışıyorsunuz arkadaşlar?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Orhan Bey, sana verelim listeyi sen belirle, sen yap, en güzeli o!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, saygıyla başlıyorsunuz ama saygıyla devam etmiyorsunuz. "Sadece muhalefet belediyeleri denetleniyor, iktidar belediyeleri denetlenmiyor." diye iftira ediyorsunuz. Sayın Bakan, umarım bu sayıları açıklarsınız da arkadaşların bir parça yüzleri kızarır.

İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Açıklayacağım.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, sizin Sayıştayınız açıkladı paraları nasıl yediğinizi! Size ait olan kurum!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, bakın, bize "Mafyayla kol kola geziyorsunuz." dediler.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Evet, çok güzel hem de!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Asıl kol kola olan sizlerdiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sadece mafya olsa iyi; FETÖ, esrarcı, eroinci...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizin siyaset tarzını muhtemelen o mafyalar beğenmedi ki, sizi muhalefette muhtemelen yetersiz buldular ki yurt dışından videolarla siyasetinize katkı vermeye çalışan, bize saldıran kaçak isimler oldu ve siz onların ithamlarıyla bize karşı siyaset yaptınız.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, aile resimlerine bakın, aile resimlerine bakın!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, herkesin boğazına çöken sizin çeteleriniz!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aile resminizde olmayan kimse var mı!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, süremi lütfen durdurun, böyle olmaz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sana özel muamele mi yapacak Başkan!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dinleyin, cevap verin, sıranız gelecek. Dinleyin bak; dinleyin, dediğimi anlayın.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Erdoğan'a "reis" diyen mafya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Siz onların söylemleriyle, onların videolarını utanmadan grup toplantılarında izleyip, izlettirerek bir seçime gittiniz. O videolar dönerken "Bu son bütçeniz, bu son bütçeniz, konuşun." diye burada bize el kol hareketi yapıyordunuz, "Yüzde 60'la geliyoruz." diyordunuz. Millet "Hadi oradan." dedi, size de o kol kola girdiğiniz mafyalara da...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Geldik, işte, geldik, geldik!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakın, aynı yerde oturuyorsunuz, aynı yerde.

Şimdi, mafyayla iş birliği... Mafyayla iş birliğinde bir dönem daha gördük arkadaşlar, bir dönem daha gördük mafyayla iş birliğinde. "Mafyayla iş birliği var." diyorlar. Evet, doğru. Bu ülke sizin sayenizde...

(Gürültüler)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın milletvekillerim, lütfen, sükûnete davet ediyorum.

Orhan Bey, tamamlayın konuşmanızı.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu ülke sizin sayenizde yenidoğan çocukların fişini takıp çeken, para için…

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hastane sahipleri sizin adamlarınız!

ORHAN YEGİN (Ankara) - …haram, zenginlik için yavrusu kucağına verilmeyen annelerin hayatını karartan…

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Yenidoğan çetesi… Yenidoğan çetesi…

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hastane sahipleri sizin adamlarınız!

ORHAN YEGİN (Ankara) - …insanlıktan nasibini almamış çetelerin birinci adamlarının, büyük ortaklarının, kurucularının…

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, kendimizi size anlatmaya ihtiyacımız yok!

ORHAN YEGİN (Ankara) - …bu ülkenin ana muhalefet partisinin listelerinde meclis üyesi yapıldığı bir dönem gördü.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, eski Başkan, Bakan yapıldı, Bakan, Bakan!

GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Ya, İl Sağlık Müdürü kim, İl Sağlık Müdürü? Kimin hastanesinde oldu?

ORHAN YEGİN (Ankara) - O da yetmedi, Başkanım, o da yetmedi…

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakana gel, Bakan hastane sahibi!

ORHAN YEGİN (Ankara) - …o da yetmedi, bu ülke o çetelerin liderlerinin yakında Cumhurbaşkanı adayı olma hayaliyle yanıp tutuşan, CHP'nin Genel Merkezine…

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, Sağlık Bakanı hastane sahibi, neden bahsediyorsun sen!

ORHAN YEGİN (Ankara) - …Genel Başkanlık katına, delegelerine vesayet kuran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından da Sağlık Daire Başkanı yapıldığı bir dönem gördü.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - İftira atıyorsun! İftira atıyorsun!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Halt etmişsin! Halt etmişsin!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yenidoğan çete liderlerinin baş tacı yapıldığı bir dönem gördü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - O beğenmediğin adam İstanbul’a 3 kez geldi, 3 kez.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey… Orhan Bey…

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hiç yüzünüz kızarmıyor değil mi bunlardan?

VELİ AĞBABA (Malatya) - O İmamoğlu var ya, tokat manyağı yaptı, tokat manyağı!

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yara çok büyük!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hiç yüzünüz kızarmıyor!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Bey, tokat manyağı yaptı sizi!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Yegin, selamlamanızı yapın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, bitiriyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tokat manyağı yaptı sizi!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Orhan ne diyor, baksana ya!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Selamlama… Lütfen…

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bitiriyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Son sözlerinizi alalım, bir dakika uzatması var.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tokat manyağı yaptı sizi! 3 kere, tak, tak, tak!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Ağbaba, dur, bitiriyorum. Tamam, bitiriyorum.

Bakın, arkadaşlar, son cümlem şu olsun…

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Çeteyle, mafyayla iş tutan sizsiniz!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Son cümlem şu olsun, son cümlem şu olsun…

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Mafya liderleriyle iş yapan sizsiniz!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Sakik, lütfen…

ORHAN YEGİN (Ankara) - Son cümlem şu olsun, sakinleşelim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, bu ülkede “yenidoğan çetesi” diye bir şey var. Ya, o kadar çete var ki “yenidoğan çetesi” de var!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sakinleşelim, son cümlem olsun.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, devam edin ve bitirelim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Arkadaşlar, son cümlem: Bakın…

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Dünyanın neresinde yenidoğan çetesi var ya! Dünyanın neresinde hastanelerde çete var ya! En son bunu da gördü, dünya bunu gördü, ya dünya bunu gördü Orhan Bey! Dünyaya bunu da yaşattınız, bu rezilliği de yaşattınız!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Para için, para…

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, devam edin ki…

ORHAN YEGİN (Ankara) - Arkadaşlar, bildiğiniz doğru değil, bak bir dakika, bildiğiniz doğru değil…

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - En diptesiniz, çürümenin en dibini gösterdiniz!

ORHAN YEGİN (Ankara) - …üslubunuz nezih değil, hükmünüz de adil değil.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Vay!

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Vay!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu bilgi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Orhan, bir 23 Nisan şiiri oku ya! Bir 23 Nisan şiiri oku!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Senin var ya yalan söylerken yüzün kızarıyor, onu fark ettim.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, teşekkür ederiz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yalan söylerken yüzün kızarıyor!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, yüzü yok ki kızarsın!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, bitiriyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yalan söylerken yüzün kızarıyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu bilgi, bu üslup ve bu hükümle neye hizmet etmiş oluyorsunuz, lütfen bir düşünün. Eğer nasuh bir kalp ile tevbe ederseniz Allah da millet de affedecektir.

Hayırlı akşamlar.