KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET KILIÇ (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli Bakanım, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlarken Malazgirt'ten Çanakkale'ye; Dumlupınar'dan 15 Temmuz'a; Kato'dan, Gabar'dan, Pülümür'den Silopi'ye; Karadeniz'den Akdeniz'e; Marmara'dan Ege'ye; Kore'den, Bosna'dan Kıbrıs'a; Afrin'den El Bab'a; tüm terör örgütlerine, hırsızından uyuşturucu kaçakçısına kadar aziz milletimizin bekasına, huzuruna, canına, malına ve namusuna yönelmiş tüm tehditlere karşı mücadele ederken şehit düşmüş bütün vatan evlatlarına Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyor, gazilerimizi de minnet ve şükranla anıyorum. Onlar bu fedakârlığı yaparken acılarını kalbine gömmüş, her biri birer metanet abidesi olarak ayakta duran, başımızın tacı şehit ve gazi ailelerimizi de sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanımıza kapsamlı sunumu, verdiği detaylı bilgiler, her bir başlık altında anlattığı mühim konular ve bu minvalde temas ettiği tüm meselelerde açıkça huzur ve güven veren vizyonu, çözüme odaklı plan ve uygulamaları nedeniyle başta kendisine olmak üzere tüm heyetine teşekkürlerimi sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün bütçesini görüşmekte olduğumuz İçişleri Bakanlığımız bünyesinde barındırdığı Sahil Güvenlik, Emniyet, Jandarma ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü gibi kurumlarıyla esasında köklü bir devlet geleneğimizi temsil etmekte. Aynı şekilde coğrafyamızın maruz kaldığı deprem, sel gibi doğal afetlerle etkin mücadele etmek için kurulan AFAD Başkanlığı ise müdahale ettiği alanlar itibarıyla bu topraklardaki merhameti temsil etmektedir. Medeniyetimizden aldığımız ilhamla, tarihimizin bize yüklediği sorumlulukla, coğrafyamızın oluşturduğu fırsatlarla, geleneklerimizle,b göreneklerimizle, milletimizle kurmuş olduğumuz güçlü bağlarla yarınlara daha güvenle bakmaktayız.

Değerli milletvekilleri, biliyoruz ki bir ülkenin içerideki güvenliği sadece belirlenmiş sınırları içerisinde güvende olmasından ibaret değildir; güvenliği sınır ötesinden başlamaktadır. Terör örgütlerinin sınır ötesi faaliyetlerini engellemek amacıyla sınır hatlarımızda teknolojik altyapıyı güçlendirmiş durumdayız. Modern gözetleme sistemleri, yerli ve millî insansız hava araçlarımız ve entegre güvenlik duvarları sınırlarımızın 7/24 izlenmesini mümkün kılmaktadır. Sayın Bakanım, sınırları güvenli hâle getirmek için attığımız adımları ve çalışmaları ısrarla yok sayanlar var. Mevcut siyasi pozisyonları için bu anlaşılabilir bir durum fakat bu söylem ne kısa vadede ne de uzun vadede siyaseten onlara herhangi bir avantaj sağlamayacaktır. Bunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bölgemizdeki güvenlik dengelerinin çok hızlı bir şekilde değiştiği, dört bir yanımızda oluşturulan terör ve şiddet sarmalının dalga dalga yayıldığı, kitlesel göç hareketlerinin üzerimize akın akın geldiği ağır ve travmatik dönemlerden geçtik. Biz bu süreçte kendi tezlerimizi ortaya koyarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği üzere kendi göbeğimizi kendimiz keserek, inisiyatif alarak bu tehlike sarmalını ortadan kaldırıyoruz. Bölgedeki hedeflerini sinsice gerçekleştirmek isteyen emperyalist ülkeler yıllarca terör örgütleriyle bizi oyaladılar. Bizi yıllarca etnik ve mezhepsel fitnelerle, darbelerle, krizlerle, kaoslarla baş başa bıraktılar; kendi sorunlarıyla uğraşan bir Türkiye olmamızı istediler, güçlenmemizi müsaade etmediler, zenginleşmemize hiçbir şekilde fırsat vermediler. Her ayağa kalktığımızda kucağımıza yeni bir sorun bıraktılar. Her on yılda bir darbe, hükûmet krizleri, kaoslar, kaotik ortamlarla yolumuzdan bizi alıkoymaya çalıştılar. Bugün Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ne yaptığını bilen, ayakları üzerinde duran, sözünün tesiri olan, sahada ve masada var olan, krizler karşısında paniğe kapılmadan pozisyon alabilen, küresel salgın karşısında etkin ve hızlı kararlar alabilen bir Türkiye var. Bakınız, yakın zamanda ülke olarak ciddi mücadeleler verdik. Bir yandan terörle mücadele ederken afetler konusunda da çok olaylar yaşadık. Gerek yaşadığımız salgın süreci gerek sel felaketleri gerekse depremler asayiş hizmetlerindeki olumlu gidişatı aksatmadı ya da uyuşturucuya yönelik verilen mücadeleyi yine aynı şekilde trafik veya diğer güvenlik hizmetlerinin sunulmasında herhangi bir aksamaya neden olmadı.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; terörle özellikle PKK'yla mücadele konusunda milletimiz bize çok büyük bir güç vermiştir çünkü milletimiz bize inanmıştır, bizi samimi olarak kabul etmiştir ve bizi bu konuda çok kararlı görmüştür; bu gerçeği unutmadan yolumuza devam edeceğiz. Bugün, Hakkâri'nin derelerinde rafting turları yapılıyorsa, bugün o bölgede bombalar yerine turizm sayılarında patlamalar yaşanıyorsa, dün geleceği çalınan gençlerimiz bugün Ağrı'da, Tunceli'de açılan fabrikalarda çalışabiliyorsa...

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Dünya mirası Cilo'daki turizmden mi bahsediyorsunuz? Binlerce yıllık Cilo buzullarını mahvettiniz.

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - 40 bin genç göç etmiş Ağrı'dan. Ağrı'da genç mi kaldı?

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen arkadaşlar...

Sayın Kılıç, devam edin siz.

AHMET KILIÇ (Bursa) - ...mayın döşenen araziler fıstık tarlalarına dönüşmüşse, korkunun esir aldığı dağlarda piknik yapılıyorsa bu, huzurun, kardeşliğin, güçlü ve müreffeh yarınların en büyük müjdecisidir diyorum.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ olarak uyuşturucu suçunu terör suçundan ayrı düşünmüyoruz çünkü biri diğerinin uzantısıdır, çünkü biri ötekinin finans kaynağıdır. Terör vatanın bölünmez bütünlüğüne kastederken uyuşturucu gençlerimizin sağlık ve umut dolu yarınlarına kast eder. Terör vatana ihanetin simgesiyken uyuşturucu milletimizin geleceğine ve değerlerine ihanetin simgesidir. İkisi de aynı amaca hizmet eder, ikisi de milletimizin birliğini bozmayı, huzurunu yok etmeyi ve geleceğini karartmayı amaçlar. Bu noktada, bu kararlılıkla uyuşturucuyla mücadelede de devamlılık çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekmektedir. Sayın Bakanım, tabii ki, bu çalışmaları yaparken yaman çelişkilerle, amansız iftiralarla, yalanlarla dolanlarla da mücadele ediyorsunuz; bunu bizler de görüyoruz, bunlara tanıklık ettiğimiz çok olay var. İHA, SİHA, savunma sanayi alanlarında ülkemiz çağ atladı. Bu gelişmeye ket vurmak isteyenler önce dediler ki: "Bunlar maket." Sonra dediler ki: "Bunlar uçmaz." Baktılar ki uçuyor dediler ki: "Bunlar ithal ürün, getirip burada monte ediyorsunuz." Üst üste dünyadan Türkiye'ye ambargolar da uygulanınca demek ki dışarıdan da gelen bir şey yok yani çamur attılar, yalanlar attılar, iftiralar attılar, üstüne hainler TUSAŞ'a kurşun attı ama ne yaparlarsa yapsınlar durduramayacaklar, ülkemizin gelişmesine engel olamayacaklar.

Kararlılık ve azimle Bakanlığımızın yaptığı çalışmaları destekliyoruz. Bu noktada kuzu postuna bürünmüş sırtlanlarla mücadelenizde başarılar diliyorum.

2025 yılı bütçeniz hayırlı olsun diyorum.