Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c) Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d) Göç İdaresi Başkanlığı e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 20 .11.2024 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli milletvekillerimiz, çok Saygıdeğer Bakanım, Kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlar, basınımızın değerli mensupları; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bütçenizin her kuruşunun bereketli olmasını Yüce Allah'tan temenni ediyorum.
Tabii, aslında konuşmama ben de bu şekilde başlamak istemezdim ama şimdi bizim Komisyonumuz teknik bir komisyon, bugün 14'üncü günümüzdeyiz. Tabii, burada çok önemli tartışmalar oluyor; gün geliyor on iki saat tartışıyoruz, öyle günler oluyor yirmi dört saat tartışıyoruz ama hep bizim sözümüz oluyor, hiçbir zaman için sesimizi yükseltmiyoruz, sözümüzü yükseltiyoruz; normal olanı da bu, doğal olanı da bu. Bugüne kadar bu hep böyle geldi, çok önemli tartışmalar oldu, aralar verildi. Tabii bunların hepsini makul olarak karşılıyoruz, karşılamak durumundayız. Fakat bugün gerçekten bizi üzen, Parlamentoyu, milletvekillerimizi üzen, vatandaşlarımızı üzen bir hadise gerçekleşti. Bu hadisenin gerçekleşmesi birtakım milletvekillerinin Plan ve Bütçe Komisyonunun girişinde göstermiş oldukları mukavemetten kaynaklı bir konuydu, bir meseleydi. Dolayısıyla, bunu kabul etmediğimizi ve ben bu tutumu, bu davranışı özellikle buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, ülkemizde 7'nci Cumhurbaşkanlığının da bütçesini görüşüyoruz. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanımız yüzde 52,5 oyla seçilmiş ve halkımızdan bizden daha fazla oy alarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanımız ve onun Kabine üyesi, Kabine arkadaşı da İçişleri Bakanımız, o da bugün burada bütçesini görüşmeye geliyor. Uzunca zamandan beri gelen Bakanlarımıza "atanmış" söylemi kullanılmıyordu. Bugün, yine, bunu birtakım arkadaşlarımızdan duyduk. Sayın Bakanlarımız da bizler gibi yemin ederek burada görevlerine başladılar.
Yine, konuşmamın başında ifade ettim; Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 52,5 oyla seçilmiş ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin işler olduğu bir ülkede hep birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla ben bunları özellikle ifade etmek istiyorum. Kaldı ki yine, Cumhuriyet Halk Partili konuşmacı dinlendiğimizle ilgili bir iki hususu ifade etti fakat biz bugünkü olayı, bugünkü yaşanabilecek hadiseyi daha önce basından, hatta kendi ifadelerinden öğrenmiştik; bunu da buradan bir kere daha hatırlatmak isterim.
Tabii, değerli arkadaşlar, konuşmamın başında özellikle kahraman güvenlik görevlilerimiz ve mülki idarecilerimizden görevleri başında şehit olanlara Allah'tan rahmet, gazilerimize de Rabb'imden şifalar diliyorum. Ülkemizi ve milletimizi bugün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmayı hayal ederek çıktığımız bu kutlu yolda vesayetle kavgamızı da darbe teşebbüslerine direnişimizi de yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi de hep aynı gayretle yürüttük ve yürütmeye de devam ediyoruz.
Emniyetimizle, Jandarmamızla, Sahil Güvenliğimizle vatandaşlarımızın huzurunu bozmaya çalışanların karşısında dimdik ayakta durduk, durmaya devam edeceğiz. Terör örgütlerinden organize suç örgütlerine, zehir tacirlerinden siber zorbalara kadar her türlü suç odağına karşı milletimizin yanında ve onların hizmetindeyiz; hiçbir sapkın düşünce akımının hiçbir suç odağının huzuru bozmasına izin vermedik, milletimizin huzurunu bozmasına müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Vatanımızın her karış toprağında biz varız, yüce dağ başlarında, mavi vatanımızın her damlasında, sokak sokak, mahalle mahalle, her köşebaşında yüreği vatan için çarpan kahramanlarımız görevlerinin başındadır. Yirmi iki yıl boyunca ortaya koyduğumuz irade gayet açıktır. Biz hiçbir zaman farklı etnik kimlikleri, inançları, siyasi görüşleri, kültürel aidiyetleri, çatışma veya ayrılık unsuru olarak görmedik. Tam tersine, 85 milyonun tamamını Türk milletinin ayrılmaz parçası olarak gördük. Her fırsatta tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan, tek devlet dedik ve demeye de devam edeceğiz. Bu topraklarda bir arada barış içinde kardeşçe yaşama irademizin ve millî mutabakatımızın timsali olan İstiklal Marşı'mızın etrafında 85 milyonu buluşturmak, milletimizin tüm fertlerini aynı ortak idealler etrafında kenetlendirmek için yirmi iki yıldan beri mücadele hâlindeyiz. Tarih boyunca Türk devletlerini güçlü yapan, hâkimiyetleri altındaki farklı kesimlerden insanları asırlarca barış içinde yönetebilmelerini sağlayan en önemli husus, işte, bu ilkelere olan bağlılığımızdır. Bizler, birliği tarihin her noktasında defalarca ispat olunmuş bir milletin evlatlarıyız. Birbirimize omuz vermiş, zor zamanlardan geçmiş ve geleceğe hep gönlümüzün bütün güzelliğiyle bakmış bir güzel milletin de evlatlarıyız. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını her türlü siyasi, sosyal sınıflanmaların ötesine geçen bir ortak akılla, ortak iradeyle, ortak vicdanla gerçekleştirdik. Aşkla çalışarak millî iradeyi güçlendirerek vesayeti de adım adım gerilettik. Demokrasiyi kökleştirerek darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer ortadan kaldırdık. Güvenliği sağlayarak insanımızın bugününü huzurla yaşamasını, geleceğine de umutla bakmasını temin ettik.
Sayın Bakanım, Türkiye Yüzyılı vizyonunun öncelikli hedeflerinden birinin de ülkede huzurun kökleştirilmesi olduğunu bir kez daha huzurlarınızda ifade ederek bunun için de insan hak ve özgürlükleri ile can ve mal güvenliğinin her türlü fiil ve potansiyel tehdide karşı güvence altına alınmasına verdiğiniz öneme dikkat çekmek isteriz. Biz, ülkemizi bugünlere her karış toprağına dokunan, her ferdine ulaşan eser ve hizmetlerimizle taşıdık. Türkiye'yi demokrasi ve kalkınma rayından çıkartıp yeniden eski günlerine döndürmek için pek çok denemeler yapıldı. Hamdolsun, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak bu alçak gayretlerin hepsini de boşa çıkardık.
Dünyanın en etkin afet yönetimi kurumu olan AFAD'ı kurarak arama kurtarmadan zararların telafisine kadar her konuda vatandaşlarımızı sahipsiz bırakmadık ve yanlarında olduk.
Düzensiz göçle etkin mücadele için 18 bin kişi kapasiteli 30 geri gönderme merkezi kurduk. Suriye'de oluşturduğumuz güvenli bölgelere gönüllü dönüş yapılmasını da bu süreçte temin ettik.
Afet yönetiminden eğitim ve yardım faaliyetlerine kadar geniş bir alanda sivil toplum kuruluşlarımızın sayısını 76 binden 122 bine yükselterek kurumsal kapasitelerini genişletip maddi destek vererek etkinliklerini de artırdık.
Tüm illerimizde 82 şiddet önleme ve izleme merkezi, 112 kadın konukevi ve 418 irtibat noktasıyla koruyucu ve önleyici hizmetler sunuyoruz. Aile içi şiddeti şikâyete tabi olmaktan biz çıkardık. Ayrıca, 2023 yılında yapılan bir düzenlemeyle boşanmış eşe karşı işlenen şiddetin cezası tıpkı nikâhlı eşe karşı işlenen şiddetle eş seviyeye gelmiş oldu.
Sınır güvenliğimiz konusunda hem terör örgütleriyle mücadele hem komşu ülkelerle ilişkiler hususunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayişin temini noktasında geçmişe ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla çok daha iyi noktaya geldik.
Tüm dünyada ve özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan tüm olumsuzluklara, artan belirsizliklere ve jeopolitik risklere rağmen istikrar ve güven adası konumunu güçlendiren ülkemiz, bugün atılan sağlam adımlar ve elde edilen kazanımlarla önümüzdeki yıllarda istikrarlı, yüksek büyüme ve kalıcı refah artışının temellerini de bu süreçte atmaktadır.
Sayın Bakanım, konuşmama son verirken burada bir kere daha bütçenizin hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyor, hazırunu saygıyla selamlıyorum.