KOMİSYON KONUŞMASI

NEJLA DEMİR (Ağrı) - Sayın Bakan, değerli basın mensupları, kıymetli hazırun; Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesini tartıştığımız bugün, özellikle yoksulluk, sağlık ve eğitimde en kötü koşullara sahip olan, seçim bölgem olan Ağrı özelinde, Kürtlerin yaşadıkları illerdeki veriler üzerinden bölgesel eşitsizlik konusuna değinmek istiyorum.

Elbette Kürt coğrafyasının eşitsiz hâli sadece bugünün bakiyesi değil, yüzyıllık bir hikâyenin toplamıdır. Ancak son yirmi iki yılda özellikle insan hakları, hukuk, adalet ve demokrasi konusunda söz konusu eşitsizlik hâli katlanarak artmış durumdadır.

Kıyas yaparak bölgesel eşitsizliği ortaya koymaya çalışacağım ama insan hakları, hukuk, adalet, demokrasi bağlamında bunu yapmak çok zor. Böyle bir kıyası istesek de yapamayız çünkü geçmişi 1920'li yıllara dayanan ve 2016 yılından itibaren kurumsallaşan kayyum pratiğiyle Kürtlerin siyasal katılım hakkı gasbedilmiş durumdadır. Siyasal katılım hakkının olmadığı bir yerde demokrasiden bahsetmek de mümkün değildir. Kürtlerin yoğun yaşadığı iller 1920'li yıllardan itibaren sömürgeci bir anlayışla, umumi müfettişlik, OHAL ve kayyumlarla yönetiliyor. Dolayısıyla, Kürtlerin çoğunlukla yaşadıkları iller ile yaşamadıkları iller arasında demokrasi ve hukuk bağlamında kıyaslama yapmak mümkün değildir.

AKP her konuda olduğu gibi ekonomik ve sosyal politikalar konusunda da yirmi iki yıldır bize sürekli olarak tozpembe bir tablo çiziyor ancak çizilen tablo ile gerçekler arasında uçurumlar var, herkesin de malumu. Yüz yıldır uygulanan bilinçli politikalarla Kürt illeri ekonomik ve sosyal olarak geri bırakılmaktadır, ki dönemin Başbakanının da açık bir itirafıdır aynı zamanda bu bilinçli politikalar.

Hiç polemiklere girmeden resmî rakamlardan direkt bahsetmek istiyorum: TÜİK'in paylaştığı verilere göre, Türkiye'nin en yoksul şehirlerinin Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan olduğunu görüyoruz. 2023 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, en düşük gelir Van, Muş, Bitlis ve Hakkâri bölgesinde gerçekleşmiştir. TÜİK'in verilerine göre, en düşük kadın istihdam oranı yine, yüzde 18'le Mardin, Batman, Şırnak, Siirt bölgesinde gerçekleşmiştir. Yine, benzer biçimde Sanayi Bakanlığı tarafından yayınlanan Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması'na göre en geride kalan il ve ilçeler yine, Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı yerlerdir. Ortalama eğitim süresinin en düşük olduğu iller yine, Ağrı, Urfa, Muş, Van. Sizin araştırmalarınızın sonuçları bunlar; fark ettiyseniz hepsi Kürt coğrafyası, hepsi Kürtlerin yaşadığı iller, ne yazık ki yoksul ve yoksun bırakılan iller. Yine, 2021 yılı verilerine göre, sağlık altyapısı en kötü iller Şırnak ve Urfa. Temiz Hava Hakkı Platformu'nun raporuna göre, hava kirliliğine bağlı olarak ölümlerin en yüksek olduğu iller -şaşırmayacaksınız- Hakkâri, Batman, Şırnak, Muş, Malatya, Iğdır. TÜİK'in 2022 verilerine göre iyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümlerin en yüksek olduğu il yüzde 21 oranıyla Ağrı ili oldu; devamında, yine, Kars, Iğdır, Erzurum geliyor. Peki, bu ne demek, biliyor musunuz? Yurttaşlarımız, teşhis ve tedavi için temel sağlık hizmetine erişemiyor demek Sayın Bakan. Çoğunlukla vatandaş Ağrı'dan çevre illere sevk ediliyorken yollarda yaşamını yitiriyor, bu durum hep böyleydi, böylece devam mı etsin istiyorsunuz? Çabalarınızın buna hizmet etmediğine inanmak istiyorum.

Sayın Bakan, selamlaşıyorsunuz ama biz...

NEJLA DEMİR (Ağrı) - Tamam, selam veriyor da hani, önemli bir şey...

Dedim ki: Böylece devam etmesini istemiyorum, çabalarınızın buna da hizmet ettiğine, edeceğine inanmak istemiyorum.

Bütün bu veriler yurttaşlarımızın bölgesel eşitsizlik ve yoksulluktan dolayı başta sağlık hizmeti olmakla birlikte, temel ihtiyaç gereksinimlerine erişemediklerini gösteriyor. Sayın Bakan, bir Kürt olarak hiç mi sorgulamıyorsunuz -merak ediyorum- Kürtlerin bu eşitsizlik hâli hep böyle devam mı edecek, Kürtler hep mi ayrı olacak, hep mi ötekileştirilecek?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)