MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Komisyonun çok değerli üyeleri, Sayın Bakanım, Maliye Bakanlığının üst düzey yöneticileri, diğer kurumlarımızın çok değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2025 yılı bütçesinin güzelliklere, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Efendim, aslında, tabii, beş dakika içerisinde çok fazla bir şeyi ifade edemiyoruz Sayın Bakanım ama ben öncelikle şunu söyleyeyim: Konuşmanızı dinleyemedim ama sonradan okudum. Gerçekten, enflasyon konusundaki, ekonomik büyüme konusundaki, dış finansmana erişim konusundaki, gri listeden çıkma konusundaki, Hazine destekli kefalet konusundaki, vergi yükünü düşürme ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele konusundaki çalışmalarınız gerçekten takdire şayandır. Geldiğiniz günden beri, özellikle ekonomi politikalarındaki, maliye politikaları ve bunların para politikalarıyla uyumu konusundaki çalışmalarınızı da yakından takip ediyorum. Bütün bunlardan dolayı çok teşekkür ediyorum.

Tabii, güncel konuşulan konulardan bir tanesi, özellikle enflasyon muhasebesi uygulaması. Uzmanlık alanıma da girdiği için bir iki şeyi bu konuda ifade etmek istiyorum. Zaman zaman enflasyon muhasebesi uygulanmasının mükelleflerin, işletmelerin aleyhine olabildiği konusunda eleştiriler alıyoruz. Oysa bu muhasebe, finans, enflasyon muhasebesi uygulaması, bizdeki uygulanan TMS ve gerekse Maliye Bakanlığı mevzuatı hâline getirilen uygulama tamamen uluslararası finansal raporlama standartlarına göre yapılan bir uygulama. Bu kapsamda, enflasyon düzeltmesinin temel mantığı mali tabloların güncel paranın satın alma gücüyle ifade edilmesidir; aslında "düzeltme" de değil, doğru ifade "yeniden" ifadesidir. Bu anlamda, baktığımızda doğal olarak bilanço yapısına göre sonuçlar değişir yani işletmenin sermaye paterni, yine parasal varlıklar yani TL bazlı varlıklar ile parasal kaynaklar yani TL bazlı kaynakların paranın satın alma gücüne göre düzeltilmesinden sonra oluşan bizim "net parasal pozisyon kâr ve zararı" dediğimiz sonuca göre değişir yani bilançonun durumuna göre yapılan düzeltmenin arkasından matrahla ilişkilendirmede matrah artabilir de, azalabilir de. Bu düzeltmeden sonra, özellikle borçla çalışan, sermayesini önemli ölçüde kaybetmiş firmalarda doğal olarak bir satın alma gücü kazancı ortaya çıkar. Tersi durumda ise bu avantajdan yararlanılamaz, bunun da matraha yansıması farklı olur. Onun için, tamamen o işletmeye özgü, teknik standartlara göre yapılan düzeltme sonucunda bazen matrah artabilir, bazen de azalabilir ama enflasyon düzeltmesi, özellikle yabancı kaynakla, borçla çalışanlar açısından bakınca bir avantaj görünse de enflasyonist ortamlardaki bu varlıkların yönetimini iyi yapanlar, öz kaynak yerine yabancı kaynaklarla çalışmayı tercih edenler bir avantaj sağlarlar. İşte, bu avantajla, tersi durumda olan işletmelerin arasındaki vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmak... Ve bu düzeltmenin yapılmaması hâli özellikle borçlanmaya teşvik edeceğinden dolayı da para piyasasında fiyat oluşumunda da bir etkisinin olduğunu ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakan, tabii, vakit çok dar olduğu için fazla bir şey söyleyemiyoruz ama mali müşavirlerin de bu konuda geçici dönemler itibarıyla değil, yıllık olarak düzeltmeleri yapma konusunda talepleri var. Bugün bir sirkü yayınlamışsınız, benden talep etmişlerdi aslında ama ben o talebi size iletmeden siz talebi almış ve gerekli düzeltmeyi yapmışsınız. Onun için de ben mali müşavirler, yeminli mali müşavirler adına da sizlere teşekkür ediyorum.