Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Hazine ve Maliye Bakanlığı b)Gelir İdaresi Başkanlığı c)Türkiye İstatistik Kurumu ç)Özelleştirme İdaresi Başkanlığı d)Sermaye Piyasası Kurulu e)Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu f)Kamu İhale Kurumu g)Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ğ)Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu h)Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı)Yatırımcı Tazmin Merkezi i)Bankalararası Kart Merkezi Anonim Şirketi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .11.2024 |
FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; rasyonelleşme on yedi aydır sürüyor ama işsizlik ve hayat pahalılığı hız kesmeden milleti ezmeye devam ediyor. İşin aslı, milletimiz üç yıldır Sayın Erdoğan'ın faiz-sebep politikasının faturasını ödüyor. Buna rağmen, kendisi "İnşallah faizle birlikte enflasyon da düşecek." demekten de bir türlü vazgeçmiyor. Uluslararası kuruluşlar da Türkiye'yle ilgili risklerin en başına, eski politikalara dönüş ihtimalini yazıyor. Enflasyon öngörülen hızla düşmüyor. Merkez Bankası enflasyon tahmin ve hedeflerini daha bütçe, Plan ve Bütçe Komisyonundan çıkmadan, Komisyonda görüşülürken yükseltmek zorunda kalıyor. 2025 enflasyonunu yüzde 17'den yüzde 26'ya çıkarıyor ve böylece, daha Komisyondan geçmeden bütçenin rakamları kadük oluyor. Hâlâ ortada güçlü bir iç tutarlılığa sahip verimliliği, kapsayıcılığı içeren bir program ve bütçe yok. Kayyum uygulamaları, etki ajanı yasası çıkarma girişimleri demokrasimize, hukuk devletine olan güveni sarsıyor. TÜİK'in verilerine kimse güvenmiyor. Güven olmayınca ekonomi dikiş tutmuyor, cüzdanlar boşalıyor, borçlar artıyor, mutfaklar yangın yeri. Türkiye'de sosyal yardımlardan yararlanan aile sayısı son dört yılda 1 milyon 700 bin kişilik artışla 5 milyona dayandı. 2023 itibarıyla her 5 aileden 1'i yardıma muhtaç. Verimliliği artırarak dış açık sorununu kalıcı bir şekilde halletmek için iyi beslememiz gereken, iyi eğitmemiz gereken insan gücümüz her gün biraz daha fazla yardıma muhtaç hâle geliyor. Uluslararası Ekonomik İşbirliği Teşkilatının son yayımladığı "Yaşam Nasıl" araştırmasına göre, ülkemizde 15 yaş grubundaki her 100 öğrenciden 19'u parası olmadığı için haftada bir gün aç kalıyor. Türkiye, 25 OECD ülkesi arasında en kötü durumda. Kredi derecelendirme kuruluşlarının notları, Türkiye'nin sırtından kâr edecek sıcak paracılar için anlamlı olabilir ama A'lar, B'ler, eksiler, artılar evlatlarımızın karnını doyurmuyor. Bu notlar hâlâ ucube rejime geçtiğimiz 2018 yılının öncesinin de altında; bunu da belirtmek isterim.
Sabah beşerî sermayemizi güçlendirmekten bahsettiniz. Bırakın güçlendirmeyi beşerî sermayeyi, açlığın, yoksulluğun bir nesil üzerinde kalıcı hasar bırakmasını önleyecek kapsayıcı bir program bir bütçede ortada yok. "Rasyonelleşme" dediğiniz; kur ve faiz arasına sıkışan, kısa vadeli yatırımcılara göz kırparak döviz getirmeye dayanan, Türk lirasını değerlendirerek enflasyonu düşürmeyi hedefleyen pansuman tedbirleri çıktı. Kamuda tasarruf da lafta kaldı, yılın ilk on ayında genel bütçeli idarelerin giderleri yüzde 79 artmış, listedeki kurumların dörtte 1'inin giderlerindeki artış yüzde 100'ün üstünde; bina ve taşıt kiralamalarına ödenen para yüzde 108; toplantı ve organizasyonlara ödenen para yüzde 96 artmış. İlk on ayda bütçe açığı 1 trilyon 260 milyar lira, geçen yılın son ayında emanete alıp bu yıl harcamakta olduğunuz 731 milyar lira bu açığa dâhil değil. Neden 2023 sonunda bu kadar parayı emanete yazıp bu yılın bütçe açığında göstermediğinizi de açıklamanızı bekliyoruz.
Diğer taraftan, hazinenin nakit açığı ilk on ayda 1,7 trilyon lira. Bütçe açığı ile hazine nakit açığı arasındaki bu farkı nasıl izah ediyorsunuz? Hazinedeki açığın 358 milyar lirasını hazinenin kasasından karşılamışsınız; bu, güçlü nakit rezervi tutarak borçlanmada olumsuz koşullara karşı risk yönetme kapasitenizi nasıl etkiliyor? Yine, son aylarda iç borçlanmada artan miktarda doğrudan satış yönteminin kullanılmasını da açıklamanızı bekliyoruz.
Son olarak, on bir ay önce ülkeye 1 milyon dolar getirip bozduran biri bugün 300 bin dolar kazandı, on bir ayda döviz cinsinden yüzde 30 kazanç veren dünyada kaç tane ülke var? Bunu ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz? Bu sorularımıza cevabınızı bekliyoruz.
Komisyonumuza, size saygılar sunuyor, bütçenin hazırlanmasında emeği geçen değerli bürokratlara teşekkür ediyor, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.