CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, direkt size hitap etmek istiyorum. Hazine ve Maliye Bakanısınız ve burada sunumunuzda ülkenin ekonomisiyle ilgili güzel şeyler anlattınız. Tabii, size göre güzel şeyler ancak sokağa çıktığınızda sizin bu anlattıklarınıza kaç kişi inanacak, ben de onu size soruyorum. Çünkü bugün sokakta işçi mağdur durumda, işsiz zaten mağdur durumda, emeklinin hâli perişan, memur geçinemiyor, çiftçi derseniz ektiğinin karşılığını alamıyor. Kısacası, toplumun her kesiminde ciddi bir mağduriyet devam ediyor Sayın Bakan. Buradan rakamlarla ilgili ne anlatırsanız anlatın sonuçta bu sıkıntıları yaşayan vatandaş; sokağa çıktığınızda, pazara geldiğinizde vatandaşın isyanını yerinde görebilirsiniz, duyabilirsiniz. Dolayısıyla her ne kadar siz de "Bu ekonomiyi düzeltir mi acaba?" diye gelseniz de maalesef, bugünkü tabloya baktığımızda Mehmet Şimşek olarak sizin de bir çare olamadığınızı ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakan, geçtiğimiz yıl bu ülkede ilk kez sayenizde motorlu taşıt vergilerini 2 kez ödemek zorunda kaldı vatandaşlarımız, 2 taksit hâlinde 2 kez yani 4 taksit olarak ödeme yapıldı; bu, tarihte ilkti.

Şimdi, sayenizde yine bir ilki yaşayacak araç sahipleri; araç muayenesi dışında artık bir de Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) ücreti ödenecek. Sayın Bakan, kendisine yani Maliyeye bağlı olarak Darphaneye, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi kurması ve bu sisteme dâhil araçların sisteme kaydedilmesi karşılığında etiket verilme yetkisi verildi. Bu bandrolü almak önce şirketlere zorunlu kılındı ve şirketler, aktiflerine kayıtlı veya kiralama yoluyla edindikleri araçları -bu sisteme- 31 Aralık 2024 tarihine kadar aracın plaka sisteminin kayıtlı olacağı dijital etiket almak zorunda bırakıldı. Sonrasında, diğer araçlara yani herkesin aracına bu sistemin uygulanması zorunluluğu getirildi. Peki, bu, bedava mı? Tabii ki değil, bedava olsa zaten böyle bir düzenleme çıkmaz. Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi yetkilendirilmiş taşıt montaj firması listesinde bulunan şirkete araç başına 1.810 TL, artı, KDV olarak ödenecek. Tabii, sistem önce şirketlerle başlasa da 21 Eylül 2024 tarihli 32669 sayılı Tebliğ'e göre 1 Temmuz 2025 tarihine kadar trafikte kayıtlı tüm araçlar yönünden de zorunlu hâldedir. Bu işi yaptırmayanlara da 6 bin lira ile 20 bin lira arası bir ceza getirilmektedir. Şimdi, Sayın Bakan, siz böyle bir sistemi kuruyorsanız vatandaşa bunu hem mecbur bırakıyorsunuz hem de şirketler üzerinden efendim, bir para alıyorsunuz. Yani bir taraftan bandrol, bir taraftan -örneğin muayene zorunluluğunu nasıl TÜVTÜRK'e yaptırıyorsanız- şimdi, vermiş olduğunuz bu şirketler üzerinden de araç sahiplerine yeni bir külfet geliyor. Bu da sizin, tabiri caizse, bir hüneriniz olarak kayda alınacak. İleriki süreçlerde "Mehmet Şimşek döneminde bu getirilmişti." denecek.

Sayın Bakan, Hazine ve Maliye Bakanlığı gündem olduğunda, mutlaka ve mutlaka kur korumalı mevduat sisteminden ve kamu-özel iş birliği projelerinin bu ülkeye getirdiği külfetten bahsetmeden geçmek istemiyorum. Çünkü hem kur korumalı mevduat sistemi hem de kamu-özel iş birliği, gerçekten, bu ülkenin ekonomisinin temeline konan iki dinamittir. Daha önce, sizden önceki Sayın Bakanın burada oturduğu günlerde kur korumalı mevduat sisteminin yanlış olduğunu, bu sistemin ülkeye büyük zararlar getireceğini burada yüksek sesle söyledik. O zaman canhıraş savunuldu, AK PARTİ'li arkadaşlar savundu. Sayın Bakana "Bunun maliyeti ne olacak Sayın Bakan?" dediğimizde "30-40 milyarı geçmez." dedi ama bugünkü maliyeti siz de biliyorsunuz; 1 trilyon 200-300 milyarlara kadar yaklaştı. Gerçek anlamda büyük külfet Sayın Bakan. Şimdi bundan vazgeçmeye çalışıyor olsanız da iktidarınızın günahını örtmeye yetmez, bunu söyleyeyim.

Kamu-özel iş birliği projelerinin yine ülkeye maliyeti gerçekten çok büyük. Buna karşı olduğumuzu her defasında söylüyoruz. Devlet kendi imkânıyla yapabileceği bu projeleri illaki birilerine paslayarak ülkeyi soydurmaya devam ediyor. Örneğin Antalya'da, Antalya-Alanya Çevre Yolu Projesi. Ülke ekonomisine en büyük katkıları sağlayan Antalya'ya dahi ayıracağınız bir paranız yok. Antalya-Alanya Çevre Yolu'nun kamu-özel iş birliğiyle ihalesi yapıldı, o da bir türlü zaten başlamıyor. Ama tekrar soruyorum: Antalya'ya ayıracağınız hiç mi paranız yok da burayı kamu-özel iş birliğiyle yapıyorsunuz? Ve vatandaşımız geçse de bunun parasını ödeyecek, geçmese de bunun parasını ödeyecek.

Bugün Ziraat Bankasıyla ilgili de -sizin sorumluluğunuzda olduğu için- Ziraat Bankası deyince akla hemen onun adı gelir diyeceğim: Demirören grubu. Sayın Bakan, soruyorum: Geçtiğimiz dönemlerde burada çok konuşuldu, sorarak devam edeceğim: Demirören grubu, Ziraat Bankasından çektiği krediyi ödedi mi? Çiftçimiz krediyi zor çekiyor, çektiği krediyi ödemekte gecikme yaşasa tepesine çöken bir anlayış var ama Demirören grubunun bu parayı ödeyip ödemediği hâlâ belli değil, en azından biz öyle biliyoruz. Şimdi, Demirören grubu bir taraftan böyle bir konuyla muhatap olmakla birlikte, geçtiğimiz yakın tarihte Spor Toto, Loto, Millî Piyango, at yarışları gibi şans oyunlarıyla -sahibi bir anlamda şu an için- vergilerinde indirime gittiniz ve bunun neticesinde gerçek piyango Demirören grubuna vurdu. Yani siz almanız gereken bu vergiyi Demirören grubundan almaktan vazgeçerek, en azından bildiğimiz kadarıyla, 33 milyar civarında bir kazanç sağladınız. Yani bir taraftan gariban vatandaştan vergi almak için her yolu denerken buradan da vergiden vazgeçtiniz.

Sayın Bakan, yılbaşı yaklaşıyor malum. Demirören grubundan bahsetmişken piyangodan da bahsetmemek, hani, olmaz. Yılbaşı yaklaşıyor. Sayenizde, bakın, enflasyonun da nereden gelip nereye gittiğini de rakamların nereye yükseldiğini de aslında buradan görebilirsiniz. Yani "Ülkede paranın değeri düşüyor mu, enflasyon var mı?" derseniz bundan önceki yıllarda büyük ikramiyeye baktığınızda, bugünkü rakamla karşılaştırırsanız gerçekten var olduğunu görürsünüz. Önümüzdeki yılbaşında, değerli arkadaşlar, söyleyeyim, piyango bileti almayı düşünenler için söylüyorum: Büyük ikramiye 600 milyon; alırsanız belki size de çıkabilir. Şimdi, çıkar ya da çıkmaz, bu da ayrı bir tartışma konusu çünkü çıkıp çıkmayacağı da belli olmuyor; bazen kime çıktığını öğrenemediğimiz dönemler yaşanmakta. Ancak Sayın Bakan, ben esas şundan da bahsetmek istiyorum: Bakın, AKP iktidarı sayesinde artık vatandaşımız resmî kumara yönlendiriliyor. Sayın Bakan, bunu açıkça söylüyorum, bu ülkede iktidarınız sayesinde açıkça kumarın, resmî kumarın her türlü çeşidi oynanmakta. Söyleyeyim size, bir tane piyango bayisinin önünden geçin, çeşit çeşit şans oyunları görürsünüz Sayın Bakan. Geçiyor musunuz bilmiyorum ama geçmiyorsanız da bir geçin. Size söyleyeyim: Çılgın Sayısal Loto, Süper Loto, Şans Topu, Millî Piyango ve Kazı Kazan, Hızlı Oyna Hemen Kazan. Sayın Bakan, aceleniz varsa Hızlı Oyna Hemen Kazan da varmış, bunu bir deneyin. Bakın "Kazı Kazan" deyince akla yine sayenizde bugün envaiçeşit oyunlar geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, bir dakika veriyorum, toparlayın.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, bakın, bu bayilerin önünden geçtiğinizde... İşçi, çalışanlar akşama kadar önünden geçiyor, Kazı Kazan'ı oynuyor; kadınlar, gençler, emekliler önünden geçerken oynuyor. Çeşit çeşit piyango çeşitleri var. Ben size okuyayım: Kazı Kazan 50 TL -bakın, rakamlar da uçtu Sayın Bakan- Süper Altın 50 TL; 100'e Katla 100 TL; Kasa 100 TL; 1 Milyar TL Ödül Yağmuru 200 TL; Çifte Şans 200 TL; yeni çıktı, sıcak sıcak, Kral Tacı 500 TL Sayın Bakan. Bir kazımanın 500 TL olduğu bir ülke hâline getirdiniz memleketi. Ya, şimdi, siz, bu vatandaşları bu şans oyunlarına maalesef ki yönlendiriyorsunuz, bu ülkede bu şekilde yasal kumarı destekliyorsunuz, teşvik ediyorsunuz. Yenisi de çıktı bu arada, onu da söyleyeyim: Bonkör Cüzdan var, Süper Basket var; bunları da oynamadan geçmeyin ama yasa dışı bahis konusunda da kılınızı kıpırdatmıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Ülke de yasa dışı bahis de aldı başını gidiyor Sayın Bakan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, teşekkür ediyorum, mesele anlaşılmıştır.

CAVİT ARI (Antalya) - Anlaşıldıysa gereğini yapsınlar Sayın Başkan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakan cevap verecektir.

CAVİT ARI (Antalya) - Biraz vatandaşı bu tuzaklardan korusunlar.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, Sayın Bakan notunu aldı.

Değerli milletvekilleri, görüşmelere...

CAVİT ARI (Antalya) - Yeni çeşitler çıkar not aldıysa, başka bir şey olmaz.