KOMİSYON KONUŞMASI

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok Saygıdeğer Bakanım, Kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlar, basınımızın çok saygıdeğer mensupları; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum. Tabii, bu bütçe Millî Eğitim bütçesi olduğu için insana, geleceğimize, yatırımın bütçesi olduğu için ne kadar ayırırsak ayıralım bütçeyi elbette bunun yetersiz olduğunu ifade etmek bizim için fevkalade önemli. İnşallah, ilerleyen süreçlerde ülkemiz, ekonomimiz, bütçemiz daha iyi noktalara gelir ve bizler de bütçemizin çok büyük bir kısmını inşallah Millî Eğitimimize ayırmış oluruz. Millî Eğitime ayrılan, insana yapılan yatırımın gerçekten...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başkanım çok kısa oldu.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Bir dakikanızı önceden vermiş olduk.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İnsana yapılan yatırım ne kadar ayrılırsa ayrılsın, elbette onu hepimiz, burada bütün milletvekilleri olarak az bulmuş olacağız; tabii, imkânlar çerçevesinde.

Tabii, ben en sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum çünkü vakit sıkıntısı yaşıyoruz. Sayın Bakanım, tabii, öğleden önce konuşmacılar gerçekten çok ağır eleştirilerde bulundular, kişiselleştirerek konuyu çok ciddi anlamda tenkitlerde bulundular. Tabii, bu söylediklerini daha uygun dille, daha üsluplu bir şekilde -burası teknik bir komisyon- arkadaşlarımız bunu anlatabilir, ifade edebilirlerdi ama maalesef, burada bazen zaman zaman bu tip şeyler oluyor. Ben size de sabrınızdan dolayı teşekkür ediyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, burada bizim öteden beri hep ifade ettiğimiz Türkiye'nin yakın ve orta vadedeki ihtiyaçlarına yönelik bir eğitim sistemini planlamamız, onun programlarını yapmış olmamız... Özellikle en çok önem verdiğimiz, AK PARTİ hükûmetleri olarak önem vermemiz gereken, daha çok önem vermemiz gereken bir mesele mesleki eğitim, tabii, ara eleman probleminin çözülmesi, yine, yapay zekâ ve dijitalleşmeyle ilgili konular ve özellikle muharip modelle ilgili ahlaki düzenlemelerin bizim eğitim sisteminin tam da merkezine almamız gereken konular, meseleler olduğunu burada hemen hemen herkes altını çizdi. Bizim bu konuda tabii, 280 binlerde olan mesleki eğitim öğrencilerinin 1 milyon 200 bini geçtiğini burada ifade etmek istiyorum. Yeterli mi? Tabii ki bu yeterli değil. Üniversite sayılarımızın 209'a ulaştığını ama burada üniversitelileşmenin özellikle çok fazla olmaması gerektiğini ifade eden arkadaşlarımız da oldu; bunu da özellikle anlamakta zorluk çektiğimi ifade etmek istiyorum.

Yine, ayrı bir konu, konuşmamın başında ifade etmek istiyorum. Tabii, bizim geleceğimiz çocuklarımızı, evlatlarımızı yetiştirmemiz, geleceğimizi onlara emanet etmemiz bizler için en önemli şey. Sayın Bakanım, burada en çok etkilendikleri alanlardan biri de televizyon programları ve sosyal medya konusu. Özellikle bunu yıllardan beri biz bu Komisyonlarda hep ifade ediyoruz, bununla ilgili çalışmalarımız var mı, bir etki analizi yaptık mı? Ailelerle ilgili, çocuklarla ilgili yani sosyal medya ve televizyon programları gündeme gelmeden önceki hâliyle şimdiki hâlleri arasında öğrencilerimizdeki bir değişim, anlama, soru çözme, bunlarla ilgili bir etki analizimiz oldu mu? İnşallah bunlarla ilgili de çalışma yapılırsa o anlamda çok ciddi kazanımlar elde edilmiş olur.

Bir de İzmir'le ilgili, ilimle ilgili İzmir'e 12 bin adet yeni derslik inşa edildi. Şehirde, 3'ü devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurduk. Yine, 40 bine yakın kapasiteli yükseköğretim yurdu binalarımız da hizmete açıldı. Yatırımları devam eden okullarımız, yurtlarımız var, ben bundan dolayı sizlere, millî eğitim camiasına, Sayın Cumhurbaşkanımıza gerçekten teşekkür ediyorum. Tabii, yine beklediğimiz, arzu ettiğimiz yatırımların da bir listesini yine size ulaştırmayı arzu ediyorum.

Değerli arkadaşlar, tabii, bizlerin millî eğitime bakış açısını özellikle sabah konuşma yapan arkadaşlarımız ifade ettiler, ben de tekrar olmasın diye birkaç hususu burada sizlerle yine paylaşmak istiyorum. Kalkınma hedefimizin temelini eğitim ve öğretim oluşturuyor. Eğitimi uzun vadeli bir bakış açısıyla biz de değerlendiriyoruz, geleceğe yatırım olarak bunu bu şekilde kabul ediyoruz. İnsanımızın yaşam kalitesini yükselten, ülkemizin insan kaynağını çağdaş dünyayla rekabet edebilir donanıma kavuşturan ve hayat boyu süren bir süreç olarak eğitim sistemini görüyoruz ve değerlendiriyoruz. Bu yaklaşımla bilgi tabanlı ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren özgürlükçü, üretken ve rekabetçi bir öğretim sisteminin oluşturulmasını da bu manada hedefliyoruz. Bu doğrultuda partimizin ve hükûmetlerimizin her daim öncelikli gündemi de eğitim olmuştur. Eğitim alanındaki temel altyapı ve erişim sorunları önemli ölçüde çözüme kavuşmuş, başta eğitimin kalitesini yükseltmek ve bu yükselen eğitimi çağdaş ortama uydurmak için çok daha büyük atılımlar hükûmetlerimiz tarafından zamanında yapılmıştır, yapılmaya da devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da öncülüğünde eğitim sistemimiz birçok bileşeninde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen tarihî bir dönüşüm sürecine de girmiş bulunuyor: Eğitimin tüm kademelerinde bir taraftan okullaşma oranlarının artırılması aracılığıyla eğitimin kalitelileştirilmesi, diğer taraftan derslik başına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli ölçüde azaltılarak OECD ortalamalarına yaklaşmış durumda. Dolayısıyla bu dönüşüm bir yandan eğitim sisteminde evrenselleşmeyi sağlarken yani eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 100'lere yaklaştırılırken diğer yandan da niteliğin de artırılmasına imkân vermiştir. Bu yolda Türkiye yaptığı iyileştirmelerle de nitelik ve niceliği birlikte ele almış ve eğitim sisteminin performansını bu manada artırmıştır. Evlatlarımızın eğitim öğretim hayatlarını başarılı ve verimli bir şekilde sürdürebilmelerine her şeyden çok önem veriyoruz. Bu anlayışla, eğitim altyapımızdan öğretmen kadromuzun güçlendirilmesine kadar birçok alanda çalışmaları titizlikle yürütüyoruz. 2002'de 367 bin olan derslik sayımız hayırseverlerimizin de katkılarıyla 2 kattan fazla arttı, buna bağlı olarak derslik başına düşen öğrenci sayısı yine ilköğretimde 36'dan 23'e, ortaöğretimde 30'dan 22'ye indi; böylece evlatlarımız daha kaliteli, daha ferah bir eğitim ortamına kavuşmuş oldu. Yine, 2002'de 540 bin olan öğretmen sayımız bugün 1 milyonu aşmış durumda. Hükûmetlerimiz döneminde 800 bin yeni öğretmen ataması yapıldı, ücretsiz ders kitapları, yemek, taşıma, şartlı destekler, burslar ve pansiyon hizmetleri gibi imkânları sunarak eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeye çalıştık. Son yirmi iki yılda yaklaşık 4 milyar adet ders kitabını ücretsiz olarak öğrencilerimizle buluşturduk. Özel eğitim ihtiyacı olan 1 milyon 200 bin öğrencimizin evlerinde, hastanelerde, okullarda eğitimine erişimini de fırsat eşitliği adına sağlamış durumdayız. Okulların fiziki altyapılarını geliştirirken sınıfları da en yeni teknolojik imkânlarla donatmaya devam ediyoruz. Bugün 21.580 okulumuzun ağ altyapısını tamamlamış durumdayız, 4.800 okulumuzda da bu altyapıyı geliştirerek okullarımıza yüksek hızlı internet sağlayacağız. 12.350 okulumuzu yüksek hızlı ve güvenlikli fiber internet erişimine kavuşturmuş durumdayız. Dijital eşitliğin temini adına şu ana kadar 28 bin okulumuza kablolu internet sağladık. Öğrencilerimizin modern ve interaktif zengin bir öğrenime ve bu ortamda ders görmeleri için 626.500 dersliğimizi etkileşimli hâle, burada akıllı tahtalar kurduk. Neredeyse tüm dersliklerimizde etkileşimli tahta olan dünyadaki ilk ve tek ülke Türkiye'dir. İçinde dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar, robotik ve kodlama kitleri, üç boyutlu yazıcıların bulunduğu bilişim teknolojileri sınıflarının yanı sıra bu sene itibarıyla 500 yenilikçi sınıf daha okullarımıza kazandırmış durumdayız. Yine, 2028 yılına kadar bu sayıyı 5.500'e çıkarmayı hedefliyoruz. Geleceğin mühendisleri, bilim insanları ve teknoloji liderleri inşallah bu yenilikçi sınıflarda yetişecek. Hakkâriden Ankara'ya, Ardahan'dan İzmir'e, Şanlıurfa'dan İstanbul'a ülkemizin her şehrini aynı eğitim, aynı sağlık, aynı ulaşım, aynı spor imkânlarıyla buluşturmanın mücadelesini verdik. Artık bu ülkede evladını okula gönderemediği için yoksulluğa kurban verme veya...

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kırkpınar, lütfen selamlayalım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...terör örgütüne kaptırma endişesi duyan ailelerin sitemini değil, çocuğunun diploma törenini gururla seyreden ailelerin sevincini paylaşıyoruz.

Sayın Bakanım, bu vesileyle 2025 yılı bütçenizin bir kere daha hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)