KOMİSYON KONUŞMASI

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Şimdi, Sayın Hocamız ifade ettiler, benzer hükümlerin yerleşik demokrasilerde olduğuna dair; doğrudur ama biz Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içinde bu hükmü ele alıyoruz. Hâliyle kendi ülkemizin özgül, spesifik yargılama sorunları ekseninde değerlendirmemiz çok doğal. Ben hocama bir soru sormak istiyorum: Uzun bir süreden beri Türkiye’de ceza yargılamasında ispat külfeti tersine dönmüş durumda yani normal koşullarda, biliyorsunuz, iddianameyi yazan suçun işlendiğini ispat ile mükelleftir ama Türkiye’de kendisine suç isnat edilen, adı sanık olan, masumiyet karinesinden yararlanan kişiler suçu işlemediklerini kanıtlamaya mecbur kalıyorlar yani bir imkânsız isteniyor onlardan. Bizim endişemiz burada da tam bu yönde. Dolayısıyla hocamız burada da ispat külfetinin uygulamada tersine dönmeyeceğinden emin midir? Bunu öğrenmek istiyorum. Teşekkür ederim. OĞUZHAN KAYA (Çorum) - Hayır Hocam, siz, Türkiye'nin yargı istatiğini siz belirlemiyorsunuz ki.

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ALİ KEMAL YILDIZ - Tamam, ben onu diyecektim.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Buyurun Hocam, akademik olarak cevaplayın siz.

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ALİ KEMAL YILDIZ - Yani bu buraya özel bir problem değil, genel bir yargısal problem. Söyledim aslında, tekrar etmek gerekirse bu yargının genel bir problemi. Biraz önce arz ettim yani buradan bu bakış açısıyla tekrar söylüyorum, kanundaki bütün suçları ya da pek çok suçu çıkarmanız gerekiyor, sorun orası. O yüzden, hani bu sizin tercihiniz diyorum. Ben kesinlikle katılıyorum o eleştirilere ve üstelik de ben sahada avukatlık yapan bir akademisyenim yani bununla her gün yüz yüze gelen bir akademisyenim. Bunu sadece ben eleştirmiyorum, ülkemizde siyasi olsun, işte, hukukçu olsun, hukukçu olmasın herkes eleştiriyor ama tekrar söylüyorum, düzenleme genel teknik bir ihtiyaçla ilgili konu.