KOMİSYON KONUŞMASI

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Teşekkür ediyorum Başkanım. Sayın milletvekilleri, bu çerçeve kanun teklifinin 16’ncı maddesinde çok sorunlu alanlar var, dünden beri tartışıyoruz. Bir tanesi de şu: Kişilerin bir ceza yargılaması sonucunda yani beraat bile etseler yargısal bir sürece maruz kalmaları bile Türkiye’de başlı başına bir cezaya dönüşebiliyor yıllar süren davaları göz önüne alırsak. Şimdi, bu yasa teklifinin 4’üncü maddesinde suçtan kovuşturma yapılmasını Adalet Bakanının iznine bağlamışsınız ve bu demek oluyor ki soruşturma yapılabilir, savcılar bu suçla ilgili soruşturma başlatabilirler. Yüzlerce savcı, binlerce fiilden dolayı bu suçla ilgili soruşturma başlatabilirler. Bunun kovuşturma aşamasına geçebilmesi de Adalet Bakanının iznine tabi kılınmış. Şimdi, bundan dolayı kişiler ifadeye çağrılabilir mi? Çağrılabilir. Birçok insan casusluk suçlamasıyla yıllar süren bir soruşturma altında kalabilir. O dosyalarda gizlilik kararı alınabilir. Casus suçundan önce tutuklanabilir. Dava açılmadan, tutuksuz, tutuklu olarak aylar süren bir cezaya maruz kalabilir. Bu, çok büyük bir sorun değil mi sizin için yani? Hem Türk Ceza Kanunu’nun yedinci bölümünde düzenlenen suçlar dışında işlenebilecek tüm suçları bir araç suç kabul ediyorsunuz -ki bu, yüzlerce suç demektir- hem de bu suçları araç suç olarak işleyen belki milyonlarca insanı da soruşturma tehdidi altında bırakıyorsunuz. O zaman, eğer gerçekten doğru bir şey yapmak istiyorsanız, mesela sadece 4’üncü maddede “kovuşturma” kelimesi yerine “soruşturma” yazın, soruşturmayı Adalet Bakanının iznine bağlayın. Böylelikle önce deliller toplanır, kuvvetli bir suç şüphesi oluşur ve de casusluk gibi böylesine teknik bir suçlamadan dolayı bir inceleme yapılmış olur Bakanın önüne gelinceye kadar ve dava açılması için yeterli bir sebep varsa açılır ama yoksa da en azından insanlar yıllar süren bir eziyete maruz kalmazlar. Bunu niye “soruşturma” yazmadınız da “kovuşturma” yazdınız? Birinci olarak bunu sormak istiyorum. İkinci de arkadaşlarımın söylediklerine ek olarak, ben MİT’ten gelen kıymetli bürokratımızın sunumunu dinledim, eğer doğru anladıysam casusluk fiillerinde artık zamanın ruhuna çok çeşitli eylemlerle karşılaştıklarını, Türk Ceza Kanunu’nun 326 ile 339’uncu maddesi arasında düzenlenen suçların kapsamına girmeyen fiillerle işlenen casusluk faaliyetleriyle karşılaştıklarını ve bu nedenle bir başka suçu özel bir kasıtla işleyen faillerin de casusluk suçu işleyebildiklerini ve bu nedenle yeni bir madde ihdasına ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Doğru, değil mi? Tam olarak böyle. E, tamam, tamam da bizim itirazımız sizin tanımlarınıza, muğlak ifadelerinize, gri bıraktığınız alanlara, suçun unsurlarına yönelik itirazlarımız var dünden beri. Siz soruların hiçbirini bu cihetten değerlendirmediniz. Neden ihtiyaç duyduğunuzu söylediniz ama mesela “siyasal yarar” kavramı sizin için de sorunlu değil mi arkadaşlar? Yani dünden beri aynı şeyleri tartışıyoruz. Siyasal yarar üzerinden bir suç tanımı yaptığınız zaman milyonlarca insanın hukuki güvenliği ortadan kalkmış oluyor. Bu alanlara ilişkin bizim itirazlarımız var. Bu, çok muğlak düzenlemedir. Devletin “iç ve dış siyasal yararları” ifadesine bir yığın şey sokulabilir. Yabancı bir devlet ve organizasyonun stratejik çıkarları ve talimatı doğrultusunda yani talimat almasa bile yabancı bir devletin stratejik çıkarı yönünde istemeden de vatandaşların hareket ettiği durumlar içine girebilirler. Az önce Sayın Bülbül’ün söylediği örnek üzerinden... Siz dediniz ya Süleyman Bülbül’ün örneğine “Suç işlemeniz lazım.” diye. Diyelim ki o askerî alanda bir araştırma yaptığı sırada bir müessir fiil işlemiş olsun çünkü herhangi bir suçla bu işlenebiliyor. Bir görevli oradan çıksın ve bir itiraz etsin, bir müessir fiil işlenmiş olsun. “O müessir fiil de özel kasıtla işlendi.” diyebilir mi bir savcı? Diyebilir. Bu kadar geniş bir ... Dünden beri örnekler veriliyor. Bütün bir Ceza Kanunu’nu araç suç hâline getiriyorsunuz arkadaşlar. Savcılar da bu işin içinden çıkamaz yani failin hiç niyeti olmasa bile bir yığın düzenlemeyle bu suç kapsamına alınabilir. Bu nedenle sakıncalar görüyoruz. Bu iki cihette açıklama rica ediyorum. Teşekkür ederim.