KOMİSYON KONUŞMASI

CUMHUR UZUN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, Sayın Müsteşarım, size de teşekkür ediyorum. Konunun bizim açımızdan aydınlanması noktasında gerçekten değerli oldu, samimiyetle söylüyorum fakat temel bir durumun da ortaya çıkmasına sebep oldu, o da şu: Bir suç işlenecek, o işlenmiş olan suç içindeki failin işlediği görünür suç konusunda maddi, manevi unsurları yönüyle bir suç sübut bulacak ve fakat fail aynı zamanda bunu bir başka ülke yararına, ülkemiz aleyhine saikiyle işleyecek, doğru anladığımı düşünüyorum. Tanımlamada eksiklik var fakat ceza hukuku saikle hareket edemez. Ceza hukuku kendi ilkeleri gereği oluşan kasıtla hareket etmek durumundadır. Teknik bir şey söylüyorum: Failin saikine göre bir cezalandırma yöntemi dünyanın hiçbir yerinde yoktur, olmaz. O yüzden, bunu dikkate almak gerekir düzenleme sırasında. Eğer buysa amaç -ki öyle olduğu üzerinde herhâlde hemfikir olduk- bu doğru bir düzenleme olmaz. Bizim, sizin murat ettiğiniz türden bir düzenlemeyi burada yapmak istemeyecek hiçbir arkadaşımız olmaz. Dolayısıyla, bunu hem ceza hukuku açısından hem ülke menfaatleri açısından olabilecek metin hâline getirmek gerekir. Bir hususu daha ifade etmek isterim. Bugün, evet, casusluk teknikleri dünyadaki teknolojik gelişmelere bağlı olarak farklılık arz etmiş, şekillenmiş, çeşitlenmiş olabilir. Ben, şimdi, burada bu ülkenin bir yurttaşı ve bu milletin bir vekili olarak söylüyorum: Eğer bizim Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olan “devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk” kavramı içinde gelişen ve çeşitlenen casusluk faaliyetleriyle mücadele için yetersiz bir madde varsa söyleyin, hemen getirelim, hemen koyalım, biz bu ülkenin milletvekilleriyiz, hemen koyalım ama ne kadar çeşitlenirse çeşitlensin bu ülkedeki çeşitliliğe ya da suç işleme biçimlerine uygunluk arz edecek ve konuyu net olarak yurttaşlarımızın da hukuk güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde, farklı yorumlara sebep olmayacak şekilde yapalım; bizden beklenen de bu olacaktır. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Bu “saik”le ilgili kısmı cevaplayabilir misiniz Sayın Genel Müdürüm? Ben “saik” lafını, kelimesini göremiyorum da burada, maddede. CUMHUR UZUN (Muğla) - Sayın Müsteşarımız ifade ederken failin bu işlemiş olduğu görünürdeki suçu, arka planında “saik” olarak bir başka... BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Özel kast... Kast herhâlde, kast... MİT MÜSTEŞARLIĞI HUKUK DAİRESİ BAŞKANI FUAT MİDAS - “Saik” değil, ben “saik” demedim, “saik” olarak bir şey söylemedim, bu kasıtla işlemesi hâlinde. BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - “Saik”i ben görmedim de burada, maddede. MİT MÜSTEŞARLIĞI HUKUK DAİRESİ BAŞKANI FUAT MİDAS - Yani şöyle, bakın, Sayın Vekilim, ben burada hukuk tekniği açısından “Şu kelimeyi, bu kelimeyi kullandım.” diye bir şeyde iddialı olamayacağım ama Sayın Genel Müdürüm açıklasın o işin hukuk tekniğini. CUMHUR UZUN (Muğla) - Yok, yok, eğer “saik”le ilgili kısmı düzeltiyorsanız elbette. MİT MÜSTEŞARLIĞI HUKUK DAİRESİ BAŞKANI FUAT MİDAS - Ya, benim bozduğum bir şey yok Vekilim, düzeltecek bir şeyim de yok. CUMHUR UZUN (Muğla) - Hukuk Müşavirliğinden olunca hani “saik”i özel olarak belirttiğinizi düşünerek o eleştiriyi getirdim; eleştiri de değil aslında, açıklama. MİT MÜSTEŞARLIĞI HUKUK DAİRESİ BAŞKANI FUAT MİDAS - Sayın Vekilim, ben “saik” kelimesini kullanmadım, “saik” olarak bir şey kullanmadım. CUMHUR UZUN (Muğla) - Bir tutanağa, kayıt varsa bakalım Başkanım. MİT MÜSTEŞARLIĞI HUKUK DAİRESİ BAŞKANI FUAT MİDAS - Sayın Vekilim, ben burada hukuk tartışması içinde değilim. BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Midas, bir dakika... CUMHUR UZUN (Muğla) - Ben de tartışmak için söylemiyorum. BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Midas, şimdi, konuyu açıklığa kavuşturmak için Sayın Vekilimiz “saik” olarak yani o şekilde belki zihninde kaldı siz söylemediğiniz hâlde, onu açıklığa kavuşturmak için özellikle, tutanaklara da geçiyor çünkü konuştuklarımız... Şimdi, ben, maddede zaten “saik” kelimesini görmedim, siz de bunu söylemediğinizi söylüyorsunuz. MİT MÜSTEŞARLIĞI HUKUK DAİRESİ BAŞKANI FUAT MİDAS - Kullandığımı hatırlamıyorum ama kullandıysam da bu amaçla kullanmadım.