KOMİSYON KONUŞMASI

AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerine konuşurken aslında milyonların umutlarını, geçim kaygılarını ve hayatta kalma mücadelesini de birlikte tartışıyoruz. Ülkemizde şu an asgari ücret 17.002 lira yani yaklaşık 495 dolar seviyesinde. TÜRK-İŞ'in ekim ayı verilerine göre ise 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 20.432 lira, yoksulluk sınırı ise 66.553 lira. Önümüzdeki ay Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak ancak kamuoyunda asıl merak edilen konu asgari ücretin gerçekleşen enflasyona mı yoksa hedef enflasyona göre mi belirleneceği. Merkez Bankasının 2024 yılı için enflasyon tahminini yüzde 44 olarak revize ettiğini biliyoruz. Buna rağmen asgari ücrete yapılması planlanan zam oranı yüzde 21-26 bandında tutulmak isteniyor. Sayın Bakan, gerçek enflasyon yüzde 44 iken hedef enflasyona göre zam yapmak halkımıza "Açlığa devam edin." demek değil midir?

Burada bir gerçeğin altını daha çizmek istiyorum. Bugün Türkiye'de asgari ücret artık yalnızca bir alt sınır değil, milyonlarca insanın yaşam standardı hâline gelmiş durumda. Gençler, emekliler ve işçilerin pek çoğu asgari ücretle ya da biraz üzerinde maaşlarla geçinmeye çalışıyor. Sayın Bakan, sizlere sormak istiyorum: Bu salonda gece gündüz çalışan basın mensubu arkadaşlarımızın yüzüne bakarak acaba asgari ücreti savunabilecek misiniz?

Bir de emeklilerimize değinmek istiyorum. Türkiye'de 16 milyon emekli sefalet ücretiyle yaşamaya mahkûm edilmiş durumda. Geçen ay Konya'da 79 yaşında bir emeklinin inşaatta çalışırken hayatını kaybettiğini hep birlikte gördük. Sosyal devlet anlayışı bu olamaz Türkiye Cumhuriyeti devletinin. Emekliler, huzur içinde bir yaşam beklerken ek gelir elde etmek için ek işlerde çalışmak zorunda bırakılıyor.

Şimdi, gelelim savunma sanayisine, savunma sanayisinde çalışan işçilerimizin durumuna. Bildiğiniz gibi seçim bölgem Kayseri, savunma sanayisi konusunda Türkiye çapında çok önemli bir yere sahip, potansiyeli de gelişime son derece açık. TÜRK HARB-İŞ Sendikasının Kayseri Şube Başkanı, yöneticileri ve üyeleriyle zaman zaman bir araya geliyoruz; sorunlarını, sıkıntılarını bana iletiyorlar. Ben de geçtiğimiz aylarda bu konuyla ilgili sizlere bir soru önergesi verdim. Sayın Bakan, sağ olun, aylar önce sorduğum o soru önergemizin cevabını Komisyona gelmeden birkaç gün önce gönderdiler. Önergemde, savunma sanayisinde çalışan kahraman işçilerimizin, ülkemizin stratejik projelerinde emek harcadıklarını ve buna rağmen ekonomik zorluklarla mücadele ettiklerini vurgulamıştım. Tüm emekçiler gibi savunma sanayisinde çalışanlar da emeklerinin karşılığını ne yazık ki alamıyorlar. Ülkemizin en önemli alanlarından biri olan savunma sanayisindeki emekçiler, kendilerine reva görülen ücretlerin düzenlenmesini ve toplu iş sözleşmelerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesini talep ediyorlar. Sayın Bakandan aldığım cevap ise oldukça yüzeysel ve tatmin edici olmaktan son derece uzaktı. Cevapta, toplu iş sözleşmelerinin şeffaf yürütülmesi konusunda gerekli denetimlerin yapıldığı belirtilmiş ancak işçilerin taleplerinin nasıl karşılanacağına dair somut bir adım yok. Savunma sanayisi işçileri sadece kendi refahları için değil, ülkemizin güvenliği için de kritik öneme sahip projelerde çalışıyorlar. Bu işçilere hak ettikleri ekonomik ve sosyal destek sağlanmalıdır diye düşünüyorum. Çok mutsuz ve umutsuzlar bu arkadaşlarımız, birçoğu doktorlar gibi ne yazık ki istifa edip yurt dışından gelen talepleri değerlendiriyorlar ve daha iyi koşullarda iş bulabiliyorlar.

Son olarak buradan açıkça ifade etmek istiyorum: Asgari ücret, pazarlık yapılabilecek bir mesele değil yaşam hakkıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak emeğiyle geçinen milyonların yanında olmaya devam edeceğiz. Ekonomimizi ayakta tutan işçilerimizin emeklerinin karşılığı ne pazarlık ne de kulis malzemesi olamaz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de belirttiği gibi asgari ücret en az 30 bin liraya çıkarılmalıdır.

Emek en yüce değerdir diyor, çok teşekkür ediyorum.