| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2024 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Teşekkür ederim.
Bugün yine müjdeler duyduk. "Müjdeler olsun." diyemiyoruz çünkü AKP iktidarı döneminde işçileri, emekçileri köle hâline getiren ne kadar düzenleme varsa başımıza müjdeler yüzünden geldi. Şimdi, bugün konuşacağımız iş hukuku mevzuatı yıllar içinde öyle bir hâle getirildi ki işçiye ne çalışırken ne de çalıştıktan sonra hak kalmadı. Şimdi, bunun da sizin müjdeleriniz sonucu olduğunu gayet iyi biliyoruz. Günlük ortalama çalışma süresi on-on iki saat, haftada yedi gün, sendika iş yerlerine giremiyor, girse bile patronun seçtiği sendika oluyor o; işçi hakkını istese, karşısında jandarma var, müftü var, polis var. Sizin Bakanlığınıza şikâyet etse -ki bu sene çok kulaklarınız çınladı- gözünüz kulağınız kapalı, adliyeye gitse de yıllarca sürünüyor. Şimdi, yine, birtakım müjdeler duyduk; korkuyoruz gerçekten, "yeni iş mevzuatı" diyorsunuz, "güvenceli, esnek çalışma" diyorsunuz, masal gibi anlatıyorsunuz ama "esnek çalışma" dediğimiz şey aslında işçileri patronlara köle olarak sunmak, bundan ötesi değil. Mesela esnek çalışma özellikle kadın emekçilere müjdeleniyor. Neymiş? Hem çocuklarına bakacaklar hem evlerine bakacaklar. Şimdi, siz burada da övündünüz kadın istihdamını artıracak proje İş Pozitif Uygulaması Programı diye. İşte esnek çalışma modellerinden bir tanesi de bu. Ne oluyor bu modelde? Patronlar kadın işçileri üçer ay cep harçlığı karşılığında kullanıp atıyorlar, üstüne teşvik alıyorlar, siz de "Kadın istihdamını arttırdık." diye övünüyorsunuz.
Bu müjdeleri bırakıp biraz gerçeklere bakmak istiyoruz Sayın Bakan. Kıdem tazminatını kaldırmak ezelden beri hedefiniz. Orta vadeli programda açıklamışsınız, kıdem tazminatını yok etmek için getirdiğiniz tamamlayıcı emeklilik sistemiyle emekçileri teslim alacağınızı ilan etmişsiniz. Vallahi ölümü gösterip sıtmaya razı etmek böyle bir şey herhâlde. Önce emekli maaşlarını yaşanamaz seviyeye düşürdünüz, şimdi de "TES'te çalışma dönemindeki yaşam standartları korunabilecek." diyorsunuz. Bu yalana bir tek emekli bile inanmıyor. Biz çok iyi biliyoruz ama TES'te toplanan paralar aynen BES'te olduğu gibi fonlarda değerlendirilecek, sermayenin ihtiyaçları için kullanılacak. Ne güzel sizin için, bir taşla iki kuş; hem kıdem tazminatından kurtulacaksınız hem de sermayeye yeni kaynak yaratacaksınız.
Bir de sendikalaşmaya ilişkin müjdeler verdiniz burada. Geçen aylarda AKP olarak Türkiye'de bir ilke imza attınız; Urfa'daki Özak Tekstil işçileri, sendikalarından memnun kalmayıp BİRTEK-SEN'e üye oldular, BİRTEK-SEN'e başka sendikaya üye işçileri istifaya zorladığı gerekçesiyle 1,5 milyona yakın ceza kestiniz. İşçilerin sendikal özgürlüğünü patrondan korumak için çıkartılan bu düzenleme tarihte ilk kez bir sendikaya uygulandı ve bu cezayla patronların sendika seçme özgürlüğünü de genişletmiş oldunuz, sizi tebrik ediyoruz. Bu cezayla "Sınıf sendikacılığı yaparsan basarım cezayı, çökertirim seni ekonomik olarak." dediniz. Maşallahınız var. Böyle mi artıracaksınız sendikalılık oranını diye bir açıklama bekliyoruz sizden.
Bir konu da patronların ahlaksızca kullandığı işten çıkartma kodlarına ilişkin. Patronlar belgesiz, delilsiz olarak diledikleri kodu yazabiliyor, işçinin işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanmayacağı da başka yerde iş bulup bulamayacağı da böylelikle patronun keyfine bırakılıyor. Asıl hırsızlığı yapan patronlar, çoğunlukla emeklerinin hakkını isteyen işçilere hırsızlık, ahlaksızlık, güveni kötüye kullanma yaftası yapıştırıp onları açlığa mahkûm ediyor. Bunun aksini ispat etmek için işçi dava açmak zorunda kalıyor. Kazansa bile patrona bir yaptırım yok sayenizde. "İstifa dilekçesi yaz yoksa çıkışına yüz kızartıcı koddan yaparım, iş bile bulamazsın, bu paraya razı ol yoksa 46 kodla işten çıkarırım." tehdidini duymayan işçi kalmadı memlekette gerçekten de.
Yapılacak şey çok açık, işten çıkış kodu uygulamasına son vermek zorundasınız. Çalışırken primini ödeyen her işçinin işsiz kaldığında işsizlik ödeneğinden yararlanmasını garanti altına almak zorundasınız. Bunları yaparsanız eğer bir gıdımcık müjde vermiş olacağınıza inanıyoruz ama ne orta vadeli programınızda ne bugün bütçe sunumunuzda işçilerin bu dertlerine ilişkin gıdım bir müjde duymadık biz ama patronlara müjdeleriniz gani gani gerçekten de. O yüzden Çalışma Bakanı olarak burada ağzınızdan "işçi" lafı çıkarken biz iki kere düşünüp üç kere de gerçekten tetikte oluyoruz. Asıl olarak bir patron bakanlığı olduğunuzu sadece biz değil, bugün memlekette hak arayışı içerisinde olan milyonlarca işçi söylüyor. Kulaklarınız çok çınladığı için herhâlde bu sene umarım ki bu söylediklerimizi duymazlıktan gelmeyeceksiniz diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.