| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2024 |
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, kıymetli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, genel tablomuzu hatırlayarak bir başlayalım. Biz Türkiye'de 85 milyon kişiyiz, 65 milyonumuz çalışma çağında fakat bunun yarısı çalışıyor, 33 milyon kişi ancak çalışıyor. Bizi kıskanan Almanya'da, bizimle nüfusu aynı olan Almanya'da 46 milyon kişi çalışıyor. Şimdi, zaten başlangıçta arada muazzam bir fark var, bununla başlıyoruz, verimliliğe falan geçmeden. Yalnız, bu 33 milyon sayısı da birazcık yanıltıcı çünkü kayıt içinde ve tam zamanlı çalışan nüfusa baktığımızda sadece 23 milyon kişiden bahsediyoruz yani kayıt dışı ve yarı zamanlıları ayırdığımızda 23 milyon kişi kalıyor elimizde. Burada da 5 milyon devlet memuru var, buna karşılık 16 milyon emeklimiz var. Yani Türkiye'yi düşünün, 85 milyonluk ülkeyi kayıt içi çalışan ve tam zamanlı çalışan 23 milyon kişi götürüyor. Üstelik kadınlardan sadece 5 kadından 1'i kayıtlı ve tam zamanlı çalışabiliyor, erkeklerden ancak 2 kişiden 1'i böyle çalışabiliyor. Şimdi, bu hâlde bizim bir kalkınma yaşamamız mümkün değil, bütçeyi dengelememiz mümkün değil, refah yaratabilmemiz mümkün değil. O yüzden bizim acilen kapsamlı bir kalkınma seferberliğine girişmemiz lazım. Ben sizin konuşmanızda bunu duyamadım.
Gelelim gençlere... Gençleri methetmekten hepimiz neredeyse bir hâl oluyoruz fakat 15-24 yaş arası gençlerimizden 2,5 milyonu ne istihdamda ne de okulda yani biz 2,5 milyon arkadaşımızı kaderine terk etmişiz. Her sene 1 milyon arkadaşımız çalışma çağına geliyor. 1 milyon ne demek? Şöyle bir hatırlayalım: Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunda 800 bin kişi çalışıyor yani biz her sene bir İSO 500 kursak ancak iş hayatına yeni gelen gençleri istihdam edebiliyoruz. Bu sene bir İSO 500, seneye bir İSO 500 daha, ondan sonraki sene bir İSO 500 daha. Bunu yapmak için çok ciddi bir yatırıma ihtiyacımız var; yatırımın önünü tıkıyor Hükûmetiniz.
Gelelim ücretlere... Dünyada ortalama millî gelirden ücretlilerin aldığı pay yarının üzerinde, Türkiye'de bu ancak üçte 1 yani emeğiyle, alın teriyle geçinen insanlarımız ciddi şekilde baskılanıyor. Bununla alakalı size iki tane net öneride bulunmak istiyorum: Bir tanesi, vergi dilimlerini güncelleyin çünkü ücretli kesimin maaşı aydan aya bir yandan enflasyonla eriyor, öbür yandan artan vergiyle eriyor yani iki taraftan kemiriliyor, orta direk böyle çöküyor. Orta direk çökerse bütün ülke altında kalır, demokrasiden, hukuk devletinden ve kalkınmadan bahsedemeyiz.
Diğer mühim konu, asgari ücret. Biliyorsunuz, Türkiye'nin neredeyse yarısı asgari ücret ve civarında ücret alıyor. "17 bin lira" lafı dile pelesenk olmuş durumda. Asgari ücret 17 bin lira değil, asgari ücret 13.500 lira çünkü enflasyonla o 17 bin lira, ocak ayındaki 17 bin lira Merkez Bankasının enflasyon rakamlarını ciddiye alacak olursak 13.500 liraya indi. Bakın, Hükûmetiniz kendi alacaklarına yüzde 44 zam yapıyor; harçlara, vergilere, diğer alacaklara yüzde 44 zam yapıyor. Asgari ücrete yüzde 44 zam yaparsanız 24.500 lira yapar. Birinci turnusol budur. Kendi alacağınıza yaptığınız zammı vatandaşlarımızdan esirgememenizi rica ediyoruz.
Nihayet geçenlerde seçim bölgemde, Balıkesir'de Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanımızla yaptığımız bir sohbette gelen bir ricayla sözlerimi tamamlıyorum. Meselemiz kadın esnaflarımız; biliyorsunuz, bir doğum borçlanması var fakat doğum borçlanmasına girmek için sigortalılık tarihinin doğumdan önce bir tarih olması gerekiyor. Hâlbuki erkek esnaflarımız için böyle bir durum yok; askerlik borçlanmasında sigortalılık tarihinden bağımsız olarak askerlik borçlanması yapılabiliyor. O yüzden burada ciddi bir eşitsizlik var. Düşünürseniz, Türkiye'mizde 400 bin kadın esnafımız var, sadece Balıkesir'de 10 binden fazla kadın esnafımız var. Bu eşitsizliğin de ortadan kalkmasını rica ediyoruz.
Bu vesileyle heyetinizi saygıyla selamlıyorum.