KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Teşekkür ediyoruz Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Öncelikle, Bakanlığımız bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Öncelikle, 2025 bütçesine baktığımızda görüyoruz ki bu bütçe çalışanın, emekçinin, emeklinin bütçesi değil. Lafa gelince "Biz emekliye ezdirmeyeceğiz, bu yıl emekli yılı olacak." diyorsunuz ama özellikle emekli yılında sizden çektiğimizi Sayın Bakanım inanın kimseden çekmedik. "Emekli yılı" dediğiniz emeklinin maaşlarını önce 10 bin lirada, sonra 12.500 lirada eşitlediniz. Temmuzda 12.500 lira yapılan en düşük emekli aylığının alım gücü de dört ayda TÜİK uydurma enflasyonuna göre bile 1.345 lira eridi ve 11.155 liraya düştü. Emeklinin de dayanacak gücü kalmadı. Emekliye para yok ama kamu-özel iş birliği projelerine 2025 yılında 202,3 milyar TL bütçe var. Emekliye kasım ve aralık enflasyonuna göre tahminî yüzde 10-16 arası zam yapılacağı söyleniyor. Enflasyon ne kadar belli değil, ha bire enflasyon hedefiniz değişiyor. Buradan söylüyoruz Sayın Bakanım: Emekli maaşları hemen yarın asgari ücretle eşitlenmeli çünkü gerçekten emeklinin dayanacak gücü kalmadı ve en düşük asgari ücret de 2025 yılı içinde 30 bin lira olmalı.

Sayın Bakan, 1/10/2028 tarihinde aylık bağlama oranları yüzde 70'ten yüzde 28'lere düştüğünden, bugün yirmi beş yıl prim ödeyen emekli 12.500 TL'lik açlık sınırının altında kaldı. Bu "reform" denilen adaletsiz sistemle 3600 günle emekli olan bir kişi ile 9000 günle emekli olan bir kişi maalesef aynı maaşı alıyor, bu konuda acilen düzenlenme yapılması gerekiyor.

Ayrıca, 5510 sayılı Kanun'da yer alan güncelleme katsayısı hesaplama yöntemi nedeniyle 2024 ve 2025'te işçi ve BAĞ-KUR emeklileri için maaş farklılıkları ortaya çıkacak. 2024'ün 2'nci yarısında emekli başvurularının 2025'in ilk yarısında emekliliğe başvuranlardan yaklaşık yüzde 30 daha fazla aylık alacağı hesaplandı. Bu katsayılar düzenlenmeli, yıllarca devlete prim ödemiş insanların hakları teslim edilmeli Sayın Bakanım.

Diğer taraftan, Cumhurbaşkanı ve Çalışma Bakanı söz verdiği hâlde küçük esnafın prim sürelerinin 7200 prim gününe indirilmesi gerçekleşmemiştir. Bu yasal düzenlemenin ne zaman hayata geçirileceğini vatandaşımız merak ediyor ve buradan duyurmanızı bekliyoruz Sayın Bakanım.

Yine, 1/10/2028 tarihli 5510 sayılı Yasa'yla 1479 sayılı BAĞ-KUR Kanunu gereği zorunlu BAĞ-KUR kapsamındayken BAĞ-KUR'a tescil bildirimi yapılmamış olan ya da yapıldığı hâlde prim ödemesi yapmamış olanların, bu vergi kaydı süresince kazanmaları gereken BAĞ-KUR sigortalılığı ellerinden gasbedilmiş ve bu esnaf ve şirket ortakları yaşları elli yıl geçmiş ve hâlâ prim ödemekte ve emeklilik haklarını alamamaktadır. BAĞ-KUR tescil mağdurları olan bu sigortalılar, sosyal güvenlik haklarının bir gecede yasayla gasbedilmesi neticesinde hâlâ sizden çözüm beklemektedir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de ortalama ücret hâline gelen asgari ücrete yapılacak zam toplumun büyük bir kesimi tarafından merakla takip ediliyor. Bu sırada iktidar, asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne sürerek milyonlarca vatandaşımızı açlığa mahkûm etme peşinde. Bu yıl da sağlıklı bir asgari ücret kararı çıkmayacağının tüm sinyallerini veriyorsunuz Sayın Bakanım. Bir de "Çalışanları enflasyona ezdirmeyecek şekilde ekonomik dengeleri gözeterek karar vereceğiz." diyorsunuz. Sayın Bakan, artık algı oyunlarına milletin karnı tok. IMF'e gidiyorsunuz, yurt dışında tefecilere gidiyorsunuz, "Emekçiye, asgari ücretliye yüzde 25'in üzerinde zam yapmayacağız." diyorsunuz, söz veriyorsunuz.

Bakın, rakamlar ortada. Alım gücü üzerinden yapılan hesaplamalar yılın başında 17.002 lira olan asgari ücretin TÜİK hesabıyla yüzde 39,77 eriyerek 12.164 liraya düştüğünü gösterdi. Bu insanlar ne yiyecek Sayın Bakanım, nasıl yaşayacak? Çocuğuna harçlık veremiyor ve çocuğuna yumurta bile alamıyor.

TÜRK-İŞ tarafından yayınlanan son ekim 2024 verilerine göre mutfak enflasyonu yüzde 68,7 olarak hesaplandı. Açlık sınırı 21.432 lira, yoksulluk sınırı 66.553 lira. Dolayısıyla, parti olarak 30 bin liranın altında belirlenen herhangi bir asgari ücreti asla kabul etmediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Enflasyonun sorumlusu kimse, bu ülkede ekonominin sorumlusu kimse cezasını ona kesin. Asgari ücretliye, memura, emekliye değil.

Çocukların korunması, çocuk işçiliğinin önlenmesi Bakanlığımız tarafından en çok kaynak ayırılması gereken alanların başında geliyor. Bir kurumun bütçesi sadece rakamlardan ibaret değil. Bütçe tekniğine baktığımızda Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması Programı'na 2025 yılı için sadece 1.000 lira ayrıldığını görüyoruz. Aynı program için, 2024 bütçesi için 28 milyon 678 bin, 2023 bütçesi için 41 milyon lira ayrılmış. Çocukların korunmasına ayrılan pay Çalışma Bakanlığı bütçesinde giderek düşürülmüş ve sonunda yok olmuştur. 2026 ve 2027'de ise ayrılan kaynak tamamen sıfırlanacak. Bunun gerekçesini sanırım Sayın Bakanımız bize açıklayacaktır. Bu ülkede 2023 Eylül-2024 Ağustos döneminde en az 66 çocuk iş kazasında hayatını kaybetmiş. Çocuk işçi sayısı resmî verilere göre 720 bin, gerçekte milyonlarca. Bakanlığa alınacak 4 otomobil çocuklarımızın hayatından ve geleceğinden daha önemli görünüyor.

2024-2028 yıllarını kapsayan stratejik planda ise Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması Programı'na ait stratejilerden bazıları şunlar: Çalışma riski altında olan çocukları çalışma hayatından alıp eğitime yönlendirmek. 81'de kurulan Çocuk İşçiliği ile Mücadele birimlerinin ilgili kurum ve kuruluşları iş birliği ve koordinasyonu geliştirmek. Bu hedefleri bin lirayla mı yapacaksınız Sayın bakanım Allah aşkına? Merak ediyoruz, bu konuda sizden bir açıklama bekliyoruz.

Öte yandan, son yıllarda çalışma hayatında güvencesizlik arttı. Esneklik uygulamalarıyla işçi sınıfının kazanımları ve iş hukukunun temelini oluşturan koruyucu düzenlemeler zayıflatıldı. TÜİK Eylül ayı iş gücü istatistiklerine göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerin işsizlik sayısı eylül ayında bir önceki aya göre 35 bin kişi artarak 3 milyon 100 bin kişi oldu, işsizlik oranı ise yüzde 8,5'ten 8,6'ya çıktı. İşsizlik oranı erkeklerde 6,7 iken kadınlarda maalesef 12,3.

OECD'nin Bir Bakışta Eğitim Raporu'na göre Türkiye'de 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 31,1'i ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor yani ülkede her gençten biri işsiz. Kısaca Sayın Bakanım, "ev gençleri" diye bir kavramı da soktunuz hayatımıza ama lafa gelince işsizliği bitiriyorsunuz. Tabii, herkesin sizin gibi iyi tanıdıklarını da yok. Üniversiteden sınıf arkadaşınızın Almanca bilmediği iddia edilen damadı gibi. Bu damat 7.200 euro maaşlı, birinci derece çalışma ataşeliği görevi için Almanya'ya atanmış, bu konu hakkında da sizden mutlaka bir açıklama bekliyoruz.

Bu ülkede lisans, yüksek lisans, doktora mezunu milyonlarca işsiz var. Daha geçen hafta bu liyakatsiz atamalar yüzünden başvuranlar arasında en yüksek KPSS puanına sahip olmasına rağmen torpil düzensizliğiniz, baş tacı mülakat puanıyla hak ettiği kadroya yerleşemediği için 22 yaşında bir psikolojik danışman adayı intihar etti, daha 22 yaşında; yazıktır, günahtır. Ülkede vatandaşımız iş bulamazken yeni düzenlemeye göre yabancı işçilerin istihdam, ücret ve mali yeterlilik gibi kriterleri de değişti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın Sayın Erdem.

MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Toparlıyorum Başkanım.

Toplumun taleplerine kulak tıkayıp sermaye kesiminin isteklerini ikiletmeden yerine getiren AKP iktidarı, patronların bir süredir ucuz işçi açığı kapatma talebi isteklerini yeni düzenlemede yabancı işçilerin istihdam, ücret ve mali yeterlilik gibi kriterlerini değiştirerek çözüyor. Keşke Sayın Bakanım, vatandaşın taleplerini de aynı hızla yerine getirebilseydiniz.

Değerli arkadaşlar, genel sağlık sigortası prim borçlarını ödeyemeyen 10 milyona yakın vatandaşımıza karşı icra ve haciz işlemleri devam ediyor. Zor geçinen vatandaşın prim borçları yüzünden mal varlığı da risk altında. Prim borcu olan vatandaşımız ne sağlık hizmeti ne de ilaç alamıyorken Suriyelilere bedava; bu adalet mi Sayın Bakanım? Derhal gerekli yasal düzenlemenin yapılması, genel sağlık sigortasının ücretsiz olması gerekmekte. Bu durum Anayasa'mızın sosyal devlet anlayışı ilkesine de aykırıdır.

Son olarak, vatandaşın sizden talepleri var Sayın Bakanım. 8 Eylül 1999 öncesi, 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanlar arasında emeklilikte erkeklerde on yedi, kadınlarla yirmi yıl fark oluşturuluyor. Bu kesin geçiş kademeli emeklilik sistemiyle düzeltilmeli ve mağduriyetler giderilmelidir. Staj ve çıraklık mağdurları küçük yaşlarda sigortasız işe başlatılıp kandırılmış, EYT kanunu sonrası bunlar sigortasız olduklarını öğrenmişlerdir.

Yine, memurlarda 3600 ek gösterge sağlık çalışanları, öğretmenler, imam ve vaizlerde var, polislerde var, diğer kesimlerin de taleplerini size iletmemizi talep ettiler. Kamuda çalışan sözleşmeli işçiler, gerçek çalıştığı iş NACE kodundan değil, yaptığı işten tamamen farklı bir NACE kodu verilerek yasal olmayan bir şekilde kadro haklarını alamamaktadır. Bu konuda da bir düzenleme gerekmektedir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, öğle yemeği için F Blok'ta Tören Ara Salonda Sayın Bakanımız, milletvekillerimiz, Bakan Yardımcılarımız, kurum başkanlarımız ve genel müdürlerimiz için yemek ikramı olacaktır. Sayın Bakanımız, Mardin kültürünü tanıtıcı bir ikramda bulunacaktır. Diğer bürokrat ve katılımcılar için alt katta Üyeler Lokantası'nda yemek ikramımız bulunacaktır.

Görüşmelere 14.20'ye kadar ara veriyorum.