RIDVAN UZ (Çanakkale) - Başkanım, başlamadan Orhan Bey yok ama Orhan Bey'e arkadaşları anlatır inşallah.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Tutanaklardan okur.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Anlatamayız biz.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Seven varsa dedim zaten seven yok.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, kıymetli milletvekilleri, değerli basın mensupları, değerli misafirler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, güzel bir konuşma ayarlamıştık ama bütün gün buradaydık ve arkadaşları dinledik. Dolayısıyla, onların söylemlerine bir nevi cevap vermek istiyorum ama bunlar tamamen belge niteliğinde.

Bir de Konya Milletvekilimiz var, kıymetli bir büyüğümüz, o da bizi hurdacı yaptı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Pazarcı, hurdacı, nayloncu...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Nayloncu yaptı.

Belki "Yahu, incittik falan diye bir gelir de bir şey söyler." dedik ama maalesef bir şey de söylemedi. Çok güzel bir söz var. "Gezdim Halep ile Şam'ı/Eyledim ilmi talep/Meğer ilim bir hiç imiş/İlla edep, illa edep." Bunu hatırlatmak isterim.

Tabii, bize "hurdacı" diyerek...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen de bize "edepsiz" mi demek istiyorsun?

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Evet, teşekkür ederim, sağ olun, bize "hurdacı" diyerek, biz milletvekiliyiz ben hurdacılığı kabul ediyorum ama bu millet hurda değil, Türkiye de hurdalık değil yani bunu da bilmenizde fayda var efendim. Yani laf yetiştirmeyin, lütfen bırakın, tamamlayalım.

Şimdi, Gazze'de 50 bin insan ölmüş ve siz yirmi iki yıldır tek başına iktidarsınız ve orada hurda yığınına dönmüş Gazze. "Ya, biz yirmi iki yıllık iktidarız, dünyaya meydan okuyoruz." diye ne güzel cümleleriniz var, "Ya, şu küçücük İsrail'i bir durduramıyoruz." diye hiç vicdanınız kanamıyor mu? "Ya, yirmi iki yıllık iktidarız, orada Trendyol'a bütün imkânları sunuyoruz, BYD'ye bütün imkânları sağlıyoruz ama şu Doğu Türkistan'da zulmü bir türlü durduramıyoruz." diye düşünüp de bir vicdan sızlaması yaşıyor musunuz? Ya, kırk yıldır bu ülkede terör var, yirmi iki yıldır tek başına demir yumruk gibi yönettiğiniz bir Türkiye var ve "Biz bu terörü bitiremiyoruz, bitiremediğimiz gibi bu teröristbaşının mektubunu TRT'de okutuyoruz. Ya, ondan medet umup Meclise çağırıyoruz." diye düşünüp hiç vicdanınız sızlamıyor mu arkadaşlar? Ya, bunu bir vicdan muhasebesi yapmanız konusunda istirham ediyorum.

Şimdi, iki dönem var, bir Sayın Mehmet Muş'un dönemi yani "Gündüzün aydınlığı gecenin şerrinden hayırlıdır." diyor ya, bir gündüz gibi bir Bakanlık yapmış bir Mehmet Muş var, bir de şimdiki karanlık gibi bir Bakanımız var bu Trendyol'dan dolayı. İnanın böyle yani bunu abartı olarak söylemiyorum ama Trendyol'a girmeden sadece bir şey söyleyeceğim bu şeyle ilgili. Sayın Bakanımıza özellikle sordum "2 Mayıs itibarıyla özel de olmak üzere tamamen yasakladık yani İsrail'le ticareti yasakladık." dedi ama dün ne oldu, biliyor musunuz? 14 Ekim ve 18 Ekim İsrail Aşdod Limanı'nda -bak, bu çok önemli- bir de 16 Ekim-7 Kasım İsrail Hayfa Limanı'nda 2 şirketin gemileri vardı ve bunlar, bu bilgiler uluslararası gemi trafiği kayıtları olduğu için bu 2 şirkete soruldu. Bu 2 şirket ne dedi, biliyor musunuz? "Ya, Gazze'de zulüm devam ediyor ama bu yasak bize de var ama bizim sözleşmelerimiz devam ediyor, biz götürmeye devam edeceğiz." diyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti, AK PARTİ bu manada bunu engelleyemiyorsa... Ve ben, Sayın Bakanımdan bu 2 şirketi ve kimin çocuklarının olduğunu açıklamasını da bekliyorum, bunu açıklamazsa ben kendim bizzat açıklayacağım, bunu da söylemek isterim.

Bir ikinci husus, Kaz Dağları... Sayın Bakanım...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Açıklasana şimdi.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Açıklayayım, çok arzu ettiniz. Bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanımızın oğluna ait şirket, biri de Sayın Binali Yıldırım'ın oğluna ait şirket.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Belge sun.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Bakan açıklar, dinlersin. Bu teröristle masada oturmaya benzemez. Bakana sor, Bakanımız söyler size doğruyu, gerçeği.

Kaz Dağları...

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Haddini bil!

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Ben çok güzel had bildirmeyi bilirim.

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Anlaşma var efendim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, müsaade edin... Sayın Bakan verir cevabını.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Ya, konuşmacı benim...

(AK PARTİ ve İYİ Parti sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, müsaade edin...

Sayın Uz, devam edin.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Yani başka bir şey beklenmez zaten de...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, konuşma bitince Sayın Bakan...

Değerli arkadaşlar, bir müsaade edin. Sayın Bakan, elinizde bilgi var, milletvekilinde yok ama Sayın Bakanın elinde; arar, konuşur ve net bilgiyi o verecektir.

Buyurun Sayın Uz.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Efendim, sürem üç dakika kalmıştı, gitti.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Uz, ben görüyorum buradan. Üç dakika değil, burada gördük.

Buyurun.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri illeriyle ilgili yatırım taleplerini ilettiler; doğru bir yaklaşım fakat biz Çanakkale olarak yatırım istemiyoruz, vallahi istemiyoruz. Nedeni şu? Daha önce Kolin'i gönderdiler, fuel-oil kaçakçılığından paket oldular. Sonra Anagold diye bir firma geldi Kaz Dağları'na, 953 bin ağaç kesti, öylece bırakıp kaçtı. Şimdi de Cengiz Holdingi gönderdiler, 1 milyon ağaç kesecek. Yani biz Çanakkale'ye yatırım istemiyoruz Allah rızası için, sizden gelecek Allah'tan gelsin. Vallahi istemiyoruz, yeter ki bu arkadaşları da çekin Sayın Bakanım oradan.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - İnşallah, Çanakkale Köprüsü'nden geçmiyorsundur yani.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Çanakkale Köprüsü'nü de anlatırım geniş bir zamanda da.

Şimdi, son olarak da şunu...

Süremiz bitti herhâlde Sayın Başkanım ama...