KOMİSYON KONUŞMASI

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkari) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakanlık bürokratları ve emekçi arkadaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, ülkeler arasında gerçekleştirilen sınır ticaretinde bölge ekonomisi ve refah düzeyini artırmak, sınır illerinde yaşayan insanların ihtiyaçlarını hızlı bir biçimde karşılamak, dış ticarette karşılaşılan problemlerin azaltılması amaçlı ticari hacme olumlu etkide bulunmak, istihdamı artırmak; en temel amaçlar arasında sınır ticaretinde. Ne yazık ki hedeflenen bu amaçlar, Ermenistan sınırı olan Akkaya'da; İran sınırındaki Gürbulak, Kapıköy, Esendere; Irak sınırındaki Habur, Derecik, Üzümlü; Suriye sınırındaki Cizre, Girmeli, Şenyurt, Ceylânpınar, Akçakale, Mürşitpınar, Karkamış, Çobanbey, Öncüpınar, İslâhiye, Cilvegözü, Karbeyaz ve Yayladağı Sınır Kapılarında hedeflenmiyor.

Sayın Bakan ve değerli milletvekili arkadaşlarım, sizlere kendi seçildiğim kent olan Hakkâri'den örnekler vererek sınır ticaretinin ne boyutlarda olduğunu biraz aktarmak istiyorum. Hakkâri ve ilçeleri; dört tarafı dağlarla çevrili, dalgalı düzlüklerde parça parça kurulmuş, etrafındaki bölgelerle temas az küçük bir yerleşim yeridir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Hakkâri'nin 3 adet sınır kapısı bulunmaktadır. Hakkâri'deki bu 3 adet sınır kapısında murat edilen şey, ticari ve turistik anlamda katkılarıyla il ekonomisine katkı sağlaması, Hakkâri'yi çıkmaz sokak olmaktan kurtarmasıdır ancak bu sınır kapılarındaki işleyiş hiç de göründüğü gibi değil. Nitekim Hakkâri, yine Türkiye'nin en genç nüfusuna sahip ve iki ülkeye sınırı ve 3 sınır kapısı olan bir şehrimiz. Ticaret ve turizm potansiyelinin yüksek olması gerekirken esnafı da maalesef can çekişiyor. Hakkâri'de 2023 yılında 261 işletme kapandı, son dört ayda 80 işletme kepenklerini kapatmak zorunda kaldı. Hakkâri, istatistiklere göre şu an Türkiye'nin en yoksul kenti durumunda. Sanayisi olmayan kentlerden biri Hakkâri; fabrikası yok, üretim yok, atölyesi yok. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaya çalışan halkın çoğu, süregelen çatışmalı ortam nedeniyle zorla köylerinden göç ettirilmiş; kırsal alan bütünüyle köylüye, üreticiye kapatılmıştır. Herkes köyünde ve doğduğu toprakta yaşama hakkına sahiptir, üretme hakkına sahiptir. Ne yazık ki Hakkâri ve diğer illerimizde güvenlik sebebi gösterilerek meralar yasaklanmıştır, meralar yasaklandığı için de hayvancılık hızla bitirilmektedir. Bu yasaklar sebebiyle bütün tarım üreticilerinin, çiftçilerin yaşadığı ciddi ekonomik sorunlar mevcuttur.

Dedim ya "Hakkâri'deki sınır kapılarından bahsedelim." ama ülkenin tamamının ahvali de maalesef ki böyledir. Şimdi, İran'a açılan Esendere Gümrük Kapısı var Hakkâri'de, burada birden fazla pasaport gişesi olmasına rağmen tek bir pasaport gişesi hizmet vermekte ve bu da vatandaşların saatlerce, belki de günlerce beklemesine neden olmakta. Yine, Esendere (A) kategorisinde olmasına rağmen yolcu ve yük araçlarına kota uygulanan bir gümrük kapımız. Derecik sadece yolcu geçişlerine açık, araç geçişlerine kapalı bir sınır kapımız. Derecik ve Üzümlü'de sadece birer pasaport gişesi mevcut. Derecik ve Üzümlü'nün altyapısı yetersiz, bu nedenle de bazen gün boyu sistemin gitmesi ve gün boyu geçişlerin aksaması söz konusu olmaktadır. Yine, Üzümlü Gümrük Kapısı'nda sadece otomobil geçişine izin verilmekte, kamyonet sınıfı araçların girişine izin verilmemektedir. Derecik ve Üzümlü Sınır Kapılarında bahsettiğimiz sıkıntılardan kaynaklı olarak insanlar saatlerce hatta günlerce burada beklemesine rağmen burada ne oturabilecekleri bir sosyal tesis ne de temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri tek bir alan söz konusu. Derecik Sınır Kapımızın yolu bile sıkıntılı yani ortada "yol" diyebileceğimiz bir yol dahi yok.

Sayın Bakan, bu gümrük ve sınırlara uyguladığımız -aslında "sınır" demeye de dilimiz varmıyor- bu düzeni değiştirmeyi düşünüyor musunuz? Sınır ticaretini Hakkâri'de ve bütün Kürt illerinde, saydığım diğer bütün sınır kapılarında geliştirmeyi düşünüyor musunuz?

Dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.