OKAN KONURALP (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan ve değerli bürokratlar; hoş geldiniz.

Bugün, ağırlıklı olarak, Türkiye'nin İsrail'e ihracat yapıp yapmadığı tartışmaları üzerinden bir müzakere yürütüyoruz. Bu vesileyle, bu tartışmaların sembol isimlerinden birisi olan Saadet Partisinin Değerli Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'i huzurlarınızda bir kez daha rahmetle anıyorum.

Sayın Bakan, ben de Türkiye'nin İsrail'e ihracat yapıp yapmadığına yönelik tartışmalara ilişkin sizinle soru önergeleri üzerinden kendi yaşadığım bir durumu değerlendirerek katkı vermek istiyorum.

Sayın Bakan, sunuş konuşmanızda, bence, arkadaşlarımızın son derece yerinde ve haklı tepkilerine istinaden "Biz size nezaketsizlik yapmayacağız." ifadesinde bulundunuz. Bakın, size ben bir nezaketsizlik örneği vereyim Sayın Bakan: Ulaştırma Bakanı arkadaşınız Abdulkadir Uraloğlu 11 Ocak 2024 tarihinde bir basın açıklaması yapıyor, bir gazeteci arkadaşa bir mülakat veriyor. Bu mülakatta, 7 Ekim-31 Aralık tarihleri arasında Türkiye limanlarından İsrail'e giden gemiler hakkında bir veri paylaşıyor ve bu paylaştığı veriye istinaden de ben kendisine 2 soru yöneltmiştim: "7 Ekim-31 Aralık 2023 tarihleri arasında Türkiye limanlarından İsrail limanlarına direkt giden gemilerin bandıralarını hangi ülkelere aittir? Bu gemilerin sahibi firmaların isimleri nelerdir?" diye. Diğer soru olarak da Türkiye limanlarından İsrail limanlarına transit giden gemilerin bandırasını sormuştum. Bana "Bu soruların yanıtlarını Ticaret Bakanlığından almanızın daha uygun olacağı değerlendirilmiştir." şeklinde bir yanıt verdi. Şimdi, buna istinaden, Sayın Bakan Dijital Mecralar Komisyonuna geldi, ben de neden böyle bir yanıt verme ihtiyacı hissettiğini kendisine orada yönelttim, bu sefer de sizin kendisiyle aranızda geçen bir diyaloğu Meclis Komisyon tutanaklarına geçtiği şekliyle aktarıyorum: "Sizin soru önergenize istinaden, bütün bu soru önergelerini biz Ticaret Bakanlığımıza yönlendirelim, Ticaret Bakanlığının bizden istediği bilgileri ona verelim ve oradan cevaplansın, bütün mantık budur." diyerek bir yanıt verdi. Bu yanıta istinaden ben aynı soruları size yönelttim Sayın Bakan. Gelen yanıtınız şudur: "Konuyla ilgili olarak, Bakanlığımızın 9 Nisan 2024-2 Mayıs 2024 tarihli basın açıklamasında kamuoyuna bilgilendirme yapılmıştır." Sayın Bakan, bu nezaketsizlik. Bir milletvekilinin sormuş olduğu soruya böyle bir yanıt verme nezaketsizliğini nereden, hangi güçten, hangi kaynaktan alıyorsunuz? Bir, benim sorduğum soruların sizin yapmış olduğunuz basın açıklamasıyla hiçbir alakası yok. Neden bu gerçeği saklıyorsunuz bizden? Benim sorduğum sorulara yanıt veremeyebilirsiniz, yanıt vermeme gerekçelerini soru önergeme yanıt olarak ifade edebilirsiniz ama sorularımla alakalı olmayan 2 tane basın açıklamasını, ekte koyma ihtiyacı bile hissetmeden, tek cümleyle ifade etmenizin gereği nedir? Neden bu gerçekten kaçıyorsunuz? Açıkça söyleyin "Ben, gemilerin hangi ülke bandıralısına ait olduğunu açıklayamam, şu nedenden dolayı açıklayamam." deyin. Neden demiyorsunuz? Bu konuyla, bu 2 soruyla hiç alakası olmayan 2 tane basın açıklamanızı, üstelik basın açıklamanızın metnini eke bile koymaya tenezzül etmeden göndermeyi doğru ve uygun buluyor musunuz?

Sayın Bakan, bizim ortaya koymuş olduğumuz tezlerin doğruluğundan bir şüphem yok ama bizim ortaya koyduğumuz tezleri yalanlayamıyor oluşunuzun da... Hadi, diyelim sizin ortaya koyduğunuz tezler doğru, sizin ortaya koyduğunuz tezleri de kamuoyunda yaygınlaştıramıyor oluşunuzun nedeni de bu kibriniz. Milletvekili size 2 tane soru soruyor, bu soruya yanıt verme ihtiyacı hissetmiyorsunuz. O zaman çıkın, bu gemilerin sahipleri kimler? Hadi, o zaman şunu söyleyin: Türkiye'den Filistin'e ihracat yapan firmaların isimlerini açıklayın. Türkiye'den ithalat yapan Filistinli firmaların isimlerini açıklayın. Neden bu firmaların isimlerini açıklamıyorsunuz? Anadolu Ajansının metninin arkasına sığınmışsınız Anadolu Ajansının değerli emekçileri hiç üzerlerine alınmasın, doğru sorulmuş hiçbir soru yok burada. Anadolu Ajansının metninde eksik olan en önemli soru şudur...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKAN KONURALP (Ankara) - Toparlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Konuralp, teşekkür ediyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Soruyu sorsun da...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Soru kısmı da var, orada sorun olmazsa.

OKAN KONURALP (Ankara) - Peki, soru kısmında sorayım.