KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, son yıllarda iktidar sürekli fahiş fiyattan söz ediyor, siz de fahiş fiyattan söz ettiniz. Fahiş fiyat nedir? Niğde, fasulye üretiminde ilk sırada. Tüccar tarlada -kuru fasulye- 30-35 lira aralığında ürün aldı. Bir markette şeker fasulyenin kilosu 402 liradan satılıyor. Yer fıstığı Osmaniye'de tarlada 30 liradan satıldı, üç harfli markette Mısır ülkesinden ithal edilen kabuklu yer fıstığı 74 lira 50 kuruştan satılıyor. Aksaray'da çerezlik ayçiçeğini tüccar ortalama 25 liradan aldı çiftçiden, Tarım Kredi markette dökmesi 99 liradan satılıyor. Süt inekçiliği yapan, sütü sağıp sanayiciye veriyor; süt ineğine bakan, sütü 12 liradan satıyor, rafta süt 40 liradan satılıyor. Bu fiyat farkları fahiş fiyat kapsamında mıdır?

Araç muayene ücretleri 2018 yılında 198 liraydı, 1.821 liraya çıkmış bulunuyor. Bu süreçte, 2025'te de zam gelecek. Bu, fahiş bir fiyat mıdır? DAP gübre 2020 yılında 4 bin liraydı, bugün DAP gübrenin tonu 23.500 liradan satılıyor. Bu, fahiş fiyat mıdır? Gerçekten bu fahiş fiyatın ne olduğunu ben merak ediyorum, bir açıklasanız. Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor, siz söylüyorsunuz; ortalıkta bir "fahiş fiyat" lafı var. Fahiş fiyatın ne olduğunu bilmiyoruz. Her gün raftaki ürüne zam geliyor. Vatandaşın alım gücü de bu ürünleri alabilmesi de olası olmaktan, özellikle "protein" dediğimiz et ve süt ürünlerindeki fiyat artışıyla çıkıyor.

Size sorular soruyoruz, bazen bize TÜİK'i adres veriyorsunuz. TÜİK'te güncel veri yok. Şimdi tekrar soruyorum: Buğday, mercimek, arpa, fasulye, mısır, soya, ceviz, badem, patates, soğan, nohut, ham ayçiçek yağı, çerezlik ayçiçeği, ayçiçek tohumu, yer fıstığı, aspir, canlı hayvan, et, gübre, yem, bardo sakatatı, GDO'lu yem, şeker, pirinç, çeltik, kanola yağı, palm, süt tozu 2024 yılında bu ülkeye ne kadar girdi? Çünkü 21 üründe arz açığımız var. Bu arz açığı dikkate alınarak bu ürünlerin ülkemize giriş miktarlarının ne olduğunu öğrenmek istiyorum.

Yurt dışından ithal edilen angus cinsi hayvanların gemilerden indirilmeden önce üzerlerine sıvı dışkı sıkılarak hayvan ağırlıklarının ortalama 20 kilo artırıldığı iddia edilmekte ve ben gittim, yerinde gördüm, gerçekten hayvanın gözüne kadar dışkı sıkmışlar. Bunlarla ilgili ne yaptınız, soruşturma açıldı mı, incelendi mi, yerinde değerlendirme yapıldı mı? Buna yönelik, alanda ciddi anlamda bir tepki var.

Son yıllarda şeker üretiminde şeker açığımız olmamasına rağmen ithalata gittiniz. Şu anda şeker ithalatının 2024 yılında yapılıp yapılmadığını da öğrenmek istiyorum. Yurt dışından getirilen ürünlerin GDO'lu olup olmadıklarının yönünde bir inceleme gerçekleştiriliyor mu? Bunun da önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de mercimek başta olmak üzere farklı ürünler -buğday dâhil- ülkemize ithal geliyor, bunların GDO yönünden laboratuvar analizleri yapılıyor mu?

Sayın Bakan, bir de bu "Turquality" olayı var. Bu Turquality, doğru bir iş başladı 2004 yılında. Türkiye firmaları yurt dışında marka olsun diye destek veriliyordu. Sonra öğrendik ki bu yurt dışına giden firmalar markalaşmaya çalışırken yabancılara satılmış. Şimdi, marka olsun diye verdiğimiz destek, o yabancı firmanın üzerinden de sürdürülmüş yani şirket, yabancının olmuş, hâlâ siz destek vermişsiniz. Bu süreçte verilen paraların geri alınması yönünde bir çalışmanız oldu mu? Ne kadar bu tutar? Yani ülkenin kaynakları, yabancı şirkete dönüşmüş firmalara ne kadar aktarıldı, onların geri dönüşü sağlandı mı? Yazılı soruyoruz, bu konuda bir açık yanıt alamıyoruz. Bu konuda bizi bilgilendirirseniz memnun oluruz çünkü 2004'ten bugüne kadar süren süreçte, Sayıştay raporlarında da yer aldığı biçimiyle, Türk şirketi olmaktan çıkmış firmaya marka desteği niye verilir, neden verilir; bunu da verileriyle bize bir paylaşırsanız memnun olurum.

Ayrıca, bu markalaşma programı önemli, bununla ilgili destek sürmeli ama biraz da örneğin bir Türk peynirinin ya da Türkiye'de üretilmiş, buna benzer, markalaşması önemli olan ürünlerin de önceliklenmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

Bütçeniz hayırlı olsun ama Ticaret Bakanlığının bu bağlamda sorumluluğu ve yükünün ağır olduğunu biliyorum. Şu ithalatçı anlayıştan vazgeçip yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini söylüyor, teşekkür ediyorum.