KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, Bakan yardımcıları, değerli bürokratlar ve saygıdeğer basın mensupları; ben de öncelikle, bütçemizin esnafımıza, iş dünyasına, memleketimize hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Bakan, sözlerime öncelikle şunu sorarak başlamak istiyorum: 31 Mart yerel seçimlerini yaşadık; Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi 1'inci parti oldu ve 14 büyükşehir, 21 il ve toplamda 411 belediyeyi kazandık ancak ertesi sabah, 1 Nisan sabahı siz küçük esnafın, Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kooperatiflerinin kullanmakta olduğu kredileriyle ilgili... 1 Nisan sabahı bütün kredi kooperatiflerindeki hesaplar boşaltıldı; Halk Bankası tarafından bütün paralar kooperatif yöneticilerinin hiçbirinin haberi olmadan sabah erken saatlerde geri alındı. Bunun sebebi seçim sonuçları mı, açıkça soruyorum?

TİCARET BAKANI ÖMER BOLAT - Bizimle hiçbir ilgisi yok.

CAVİT ARI (Antalya) - Kredi kooperatiflerinin kredileri... Daha doğrusu, esnaf üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanmaya çalışıp seçimde esnafı yönlendirmeye özen gösterir, gayret ederken seçim sonuçlarıyla birlikte bu paralar geri mi alındı? Ve yine devamında beş yıllık vade tutarı üç yıla, 1-6 aylık ödeme planı 1-3 aya indirilip faiz oranı da yüzde 29'a çıkarıldı; bunun sebebi nedir diye ben de size soruyorum.

Sayın Bakan, sunum kitapçığınızı dikkatli bir şekilde okuduk, dinledik çünkü buraya bir hazırlık yaparak gelmişsiniz ancak size şunu hatırlatayım: Geçen yıl da burada aynı sırada sunum yaptınız ve yine bir kitapçıktan bu sunumu gerçekleştirdiniz ve her iki kitapçıkta ve sunumunuzda şu cümle neredeyse harfiyen aynı: "Esnaf ve sanatkârlar sayısı 2024 ve 2025 bütçe sunum kitapçığında 2 milyon 225 bin." Yani bir yılda esnaf sayısında hiç değişiklik olmadı mı Sayın Bakan, soruyorum; geçen yıl da aynı rakamı vermişsiniz, bu yıl da aynı rakamı vermişsiniz.

Son beş yılda 1 milyon 492 bin 79 tescil, 539 bin terkin var Sayın Bakan; arada olumlu fark olarak 952 bin esnafın bulunduğunu ifade etmektesiniz ancak ben size söyleyeyim: Beş yıllık süreçte oranlarsak yüzde 36,2 esnafımız iş yerini kapatmış yani terkin etmiş, artık faaliyette bulunmaktan vazgeçmiş.

2002 yılından bugüne kadar 4 milyon 466 bin 614 kredi kullandırıldığını ifade ediyorsunuz ve toplamda da 2024 dönemi dâhil toplam kredi olarak 544 milyar lira kredi kullanıldığından bahsettiniz Sayın Bakan ancak size şöyle söyleyeyim, bir ilki gerçekleştirmiş olmanız nedeniyle de burada hatırlatayım, o da şu: AKP'li bütün bakanlar burada bir sunum yaparken milat olarak 2002'yi alırlar Sayın Bakan, siz de birçok sunumunuzda, diğer bakanlar da birçok sunumunda 2002'yi baz almışlar ancak siz bir ilki gerçekleştirerek 1951'den başlayarak bir rakam vermişsiniz; bu, ilk kez gerçekleşen bir olay yani 1951'den 2002'ye kadar kıyaslayan bir rakamı, 152 milyon TL kredi kullandırıldığını ifade etmişsiniz sunum kitapçığınızda, ben de size söyleyeyim: 1951 yılındaki nüfusumuz ve o dönem TL'nin reel karşılığı dâhil hesap ettiğimizde eminim ki toplamda söylediğiniz 152 milyonu bugünkü 86 milyon nüfus ve 2 milyon 220 bin esnaf sayısına göre oranladığınızda her hâlde yüksek bir sayı çıkacağını söyleyebilirim.

Sayın Bakan, siz esnafın ve iş dünyasının Bakanısınız ancak maalesef ki AKP'nin geçmiş dönemlerinde, yine Ticaret Bakanları döneminde olduğu gibi sizin döneminizde de büyük sıkıntılar yaşanmaya devam edilmekte. Küçük esnafımız bilhassa perakende yasasının çıkabilmesi için her ortamda, odaların her toplantısında bunu gündeme taşıdı ancak anlayış itibarıyla özellikle büyük marketleri ve AVM'leri öncelediğiniz için perakende yasası bugüne kadar çıkmadı. Zincir marketler esnaf ve sanatkârımızı haksız rekabete kurban ediyor ama maalesef bir düzene tabi olmaksızın gelişigüzel her yere açılan AVM'ler ve "üç harfli" olarak tüm Türkiye'nin bildiği, belki de bugün sayısı 120 binleri bulan zincir marketler var Sayın Bakan; artık köylere kadar girdi, ara sokaklara kadar girdi. Yani siz, bir Bakan olarak bu durumdan hiç rahatsızlık duymuyor musunuz, ben size bunu sormak istiyorum. Her binanın altında bu marketler var ve bu marketlerde ne ararsanız var ve bunun sonucunda da artık mahallelerde bulunan küçük esnaf perişan oldu ve hepsi de neredeyse artık işyerlerini kapatır hâle geldiler. Eğer küçük esnafımız yani esnafımız bugün can çekişiyor ise, gerçekten büyük sıkıntıda ise ve hepsinin de Esnaf Kredi Kooperatiflerinden alacakları kredilere ihtiyacı varsa bunun tek sorumlusu var, o da sadece sermayedar kesime destek olan, küçük esnafa gerekli desteği vermeyen iktidarınızdır öyle ki, bakın, kredi kartı kullanan, POS makinesi kullanan esnafımızın sattığı bir ürün, örneğin bir sigara sattığında yüzde 3,6 kârı var ve eğer satışta POS cihazı yani kredi kartı kullanılmışsa bankalara komisyon olarak verdiği zaten o yani orada bedavaya iş yapmış olacak.

Sayın Bakan, son olarak şunu söyleyeyim: Bakın, esnafımızın da aslında kendi idarecileriyle ilgili sorunları var bu ülkede çünkü Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı başta olmak üzere esnafımızın hakkını, hukukunu kimse korumuyor; ben buradan açıkça söylüyorum. Efendim, sosyal medya paylaşımlarıyla zaman zaman esnafımızı koruyormuş gibi yapıp "tweet"ler atıp ancak iktidara bağlı Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bakan, milletvekili, kimi görürse sesini çıkarmadan, her türlü yumuşak ilişkiyi sürdüren bir Başkan olduğu takdirde bu esnafın sorunu çözülmez, buradan söylüyorum.

Geçen yıl 6 Mayısta Sayın Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı: Efendim, "BAĞ-KUR'luların sigorta prim gün sayısını SSK'lilerle eşitliyoruz, 7200 güne indirdik; müjde." gibi bir açıklama yaptı Sayın Cumhurbaşkanı. Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyon Başkanı da bunun "Müjdeler olsun." diyerek hemen siyasetini yapmaya çalıştı. Ne zaman? 6 Mayıs tarihinde. Peki, 6 Mayısta ne vardı? 6 Mayısta genel seçimlere yani hem milletvekili hem Cumhurbaşkanı seçimlerine bir hafta kalmıştı, bir hafta.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen tamamlayalım.

CAVİT ARI (Antalya) - Bakın, işte, Birlik Başkanı, tabiri caizse iktidarın himayesine girerek esnafın siyasi iradesi üzerine etkili olacak şekilde bu yanlış olan beyanı gündeme taşıdı ve esnafın iradesini sakatladı. Ne oldu? Aradan on dokuz ay geçti. Birlik Başkanına soruyorum: Ne oldu senin "Müjdeler olsun." diye verdiğin habere? Sayın Bakana soruyorum, Sayın Cumhurbaşkanına ve diğer yetkililere soruyorum: Ne oldu BAĞ-KUR'lu, sigortalı esnafımızın 7200 iş günü süresine? Soruyorum.

Teşekkür ederim.