KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN ERDEM (Konya) - Çok Değerli Başkanım, Sayın Bakanım, Komisyon üyelerimiz, Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlar; ben de hepinize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.

Sayın Bakanım, tabii, bu İsrail konusu öyle bir noktada ki şimdi muhalefetten arkadaşları dinleyince "Acaba bizde mi bir hassasiyet yok?" diye insan kuşkuya düşüyor. O kadar ifadelerle bu konu bir noktaya getiriliyor ki şimdi ben düşünüyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda duyarsız, ilgisiz, İsrail'e 50-100 milyon, 1 milyarlık ticaret yaparak bir şeyler kazanacağını düşünecek kadar düşkün bir adam olacak; böyle bir şey olabilir mi? O çocukların ağızları gözleri toprak dolmuş, hepimiz görüyoruz. Bir insanın...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Gemiler ne arıyor orada o zaman?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir dinleyelim.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Ama gemiler orada.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Siz de bir karşı cevap verin. Sayın Uz, şöyle yapalım, bir dinleyelim.

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Vekilim, size niye dokundu hemen böyle?

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Hayır, şimdi limanda, Sayın Cumhurbaşkanımızın evladının hâlâ orada gemisi var.

ORHAN ERDEM (Konya) - Niye dokundu hemen böyle? Yani kimin tarafındasınız bilemiyorum.

Şimdi, ben devam ediyorum. O şeylerinize gelmeyeceğim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Vekilim, bir şey söyleyeceğim, laf atmayacağım. Siz 2 Mayıs...

ORHAN ERDEM (Konya) - Veli Ağbaba... Sayın Veli Ağbaba...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Laf atmayacağım, 2 Mayıs 2024'e kadar da "Ticaret yok." diyordunuz, ticareti yasakladınız.

Tamam, özür diliyorum, bitti.

ORHAN ERDEM (Konya) - Evet, şimdi, o çocukların gözlerine, ağızlarına toprak dolmuş, 50 bine yakın insan ölmüş, 10 bin kişi kayıp, 100 bin kişi yaralı. Yani buna biz müsaade eder miyiz? Yani siz mi buna bir tek duyarlısınız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sataşmalardan sistem kapandı, olacak iş değil yani!

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Allah bile razı gelmedi.

ORHAN ERDEM (Konya) - Teşekkür ederim.

Hemen şubat ayında alınan kararda Bakanlığımızca gerekli önlemler alınmış. İsrail de bu işi sabote etmek istiyor, o döneme kadarki Filistin'e gönderileni bile istatistiklerinde yayınlıyor çünkü tanımadığı için kendi ülkesinin ihracatı gibi gösteriyor. Biz bunları ele alarak bu konuyu bu kadar büyütürsek... Daha dün Suudi Arabistan'da İslam İşbirliği Örgütüne Cumhurbaşkanımızın neler dediğini hepimiz duyduk. Burada İslam coğrafyasının duyarlılığını istememiz kadar doğal bir şey yok ama ülkemizi de küçültmeden. Eksikliklerimiz de varsa bire bir Bakanla konuşuruz, dünyaya karşı küçültmememiz gerekir. Bizim göremediğimizi Filistinli Bakan görmüş, hepimize dağıtıldı. Muhammed El-Amur "Türk Hükûmetinin aleyhinde asılsız birtakım iddiaların da öne sürüldüğünü, dile getirildiğini görüyoruz. Bunlar ancak İsrail Hükûmetine hizmet eder ve halkımıza karşı İsrail savaşına destek oluşturur." diyor. Gerçekten, Türkiye Filistin'e verdiği destekle dünyada gıda yardımında nüfusuna göre, coğrafi büyüklüğüne göre en baştaki ülke. Şimdi, bunları görmeyerek bu konuyu durmadan gündemde tutmak hepimizin vicdanlarını zedeliyor, bunu anlatmak isterim.

İkinci bir konu, tabii, dünyayla bir bizde de pandemi sonrası deprem vesair, ciddi bir enflasyon sıkıntıları yaşadık; dengeleri oluşturmaya çalışıyoruz. Hükûmet yetkililerimiz bu yıl 40 civarlarında, 42-43 civarında enflasyonu neticelendirilecek; 36 açıklanmıştı. Hükûmetin görevi, enflasyonu açıklar, bir yandan da ekonomiyi gözler. 36'lara getirebilmesi çok kolay...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Şu anda 86.

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Vekilim, ben size...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Bir bardak aşağıda 80 liraydı, şimdi 147 lira...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Orhan Vekilim, sen mi iyi bileceksin; o arkadaş daha iyi biliyor!

ORHAN ERDEM (Konya) - Tabii.

Şimdi, ben arkadaşa şunu demek isterim: Bu laf atma her zaman varmış, buna da Necip Fazıl çok güzel bir ifadeyle cevap vermiş, demiş ki: "Hurdacılar, naylon satıcıları bağırarak konuşur, bağırarak satar; siz hiçbir mücevher satanın bağırarak sattığını gördünüz mü?"

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hurdacıları, naylon satıcılarını aşağılayamazsın, esnafı aşağılayamazsın, küçük göremezsin Sayın Erdem!

ORHAN ERDEM (Konya) - Ben bunu küçük gördüğümü... Zaten anlayışınız böyle Veli Bey!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen zaten Trendyol'u seviyorsun ya! Nayloncuları, hurdacıları küçük göremezsin! Sayın Başkan, bu lafı düzeltsin.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, şiirin neyini düzeltsin?

ORHAN ERDEM (Konya) - Anlayışınız böyle Veli Bey. Ben diyorum ki: Onlar başımızın üzerinde ancak bu kesim mallarını bağırarak satar, bu kesimin sattığı mallar düşük fiyatlıdır...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hurdacıları, nayloncuları, bohçacıları, seyyar satıcıları, pazarcıları küçük gördün.

ORHAN ERDEM (Konya) - ...o bakımdan, malınız düşük ve bağırarak satmaya çalışıyorsunuz, ben bunu demeye çalışıyorum, anladın mı?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Erdem, hiç size yakışmadı.

ORHAN ERDEM (Konya) - Ya, yakışacak kişi sizsiniz!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, lütfen... Sayın Erdem sözlerini tamamlayacak.

Buyurun Sayın Erdem.

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Başkanım, tabii, çok kesiliyor, bunu da ilave edersiniz.

O kadar ifadeler oldu ki Sayın Bakanımızın...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Esnafın bütçesini... Hiç yakıştıramadım size.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayır "Sattığı ürünler düşük fiyatlıdır." diyor.

ORHAN ERDEM (Konya) - Hiç alakası yok, o konuda en son düşünülecek kişi benim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

Sayın Erdem, bir saniye lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizi esnaf camiasına şikâyet edeceğim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...

Değerli arkadaşlar, bundan sonra her kim ki laf atıyorsa onun kendi süresinden kısacağım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tamam.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - İki dakika sizden kısıyorum Sayın Kırkpınar. O kadar laf atılır mı ya! Artık atmayın arkadaş, atmayın.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - O zaman, Veli Ağbaba'nın hiç konuşmaması lazım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - O zaten kontenjandan konuşuyor, onun hiç konuşmaması lazım.

Peki, değerli arkadaşlar, teşekkür ediyorum.

Sayın Erdem, devam edin lütfen.

Buyurun.

ORHAN ERDEM (Konya) - Evet, şimdi Veli Bey, yine konuyu başka noktalara çekti. Benim dediğim, biz hiçbir esnafı küçümsemeyiz ama bir mal satılıyor, bu malın düşüklüğünü ve bu malı satmanın da bağırarak olduğunu ifade etmek istedim. Siz düşük bilgiyle, düşük malla satış yapacaksanız bağırırsınız, kıymetli malı olan sessiz durur; ben bunu demek istedim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yani pazarcının domatesi kıymetsiz mi? Buğday kıymetsiz mi?

ORHAN ERDEM (Konya) - Evet, şimdi, Sayın Veli Ağbaba, biz burada ekranlara falan konuşmuyoruz, bir konuya kendi açımızdan yorum getiriyoruz, saygıyla dinlemenizi istiyorum tekrar.

Sayın Bakanın toplumun içine girmesi, kılık değiştirilmesine kadar talepler oldu. Ben, tabii, MÜSİAD döneminden de tanırım. Öz geçmişine bir baksak, yıllarca meslek örgütlerinin içinde TOBB'da, MÜSİAD'ta uzun sürelerle başkanlık etmiş, akademik kimliğiyle de alanın içinden biri; bugün, bir konu olduğunda esnafın, örgütlerin en kolay ulaşacakları bir Bakandır. Bu bakımdan da kendisine fazla yüklenildiğini, tanıdığım biri olarak da bu konuda kendi ve ekibi olarak elinden geleni yaptığını biliyorum. Türkiye'de, hani dış borç vesair, birçok konuyu burada konuşuyoruz, vakitlerimiz yetmiyor. Tabii, Türkiye gibi ülkeler dünya tarafından bir kıskaçta tutulan ülkeler. Dış borcuna baktığınızda, Hollanda'nın, Lüksemburg'un ve birçok küçük ülkenin Türkiye'nin 7-8 katı olduğunu görüyoruz. Millî gelire oranları 800 olan ülkeler var, biz 35-40'larda -herhâlde öyle- sonuçlandıracağız. Buna rağmen büyüyen, buna rağmen tünel kazma "köstebek" denilen dünyada 8 ülkenin yaptığı bir aleti, insansız hava uçaklarını -dünyada 3 ülke yapabiliyor- kendi otomobilini... Hani bu süreçte sanayide, ticarette geldiğimiz noktada gözle görülür bir artış var. Sıkıntı yok mu? Var. Eksikler yok mu? Var. Bunların da giderilmesi için inşallah önümüzdeki dönemlerde istikrar içerisinde ben halledileceğine inanıyorum.

Sayın Bakanım, birkaç konuda da uyarıda bulunmak istiyorum. Rekabet Kurulu Başkanı da burada, çok dikkatle yürüttüklerini biliyorum. Bilhassa bu çimento sektöründe fiyatlarda çok ciddi artışlar olabiliyor. Bir inşaatın normalde yüzde 10-15’i olabilir bu maliyet ama kırsalda bu yüzde 40-50’lere varan oranlar ve tabii, bu firmalara bu cezalar çok küçük geliyor; 5 milyon, 10 milyon ödüyorlar, tekrar devam ediyorlar. Bu alana daha dikkatle eğilmek gerektiğine inanıyorum.

İkinci olarak da muhalefet-iktidar, hepimiz doğru olanı da ifade ederiz. AVM’ler konusunu artık bir noktada tutmak lazım. Yine, bazı marketlerin de yaygınlaşmasıyla esnafın şikâyetlerini ziyaretlerimizde duyuyoruz. Bu konuda da gerekiyorsa hep beraber bir kanun yapıp çıkarmamız gerektiğine inanıyorum (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Erdem, toparlayın, mikrofonunuzu açtım.

ORHAN ERDEM (Konya) - Son olarak, Sayın Bakanım, ihracat rakamlarında ilim Konya’nın da ithalatın çok üzerinde performans kaydettiğini ifade etmek isterim. 2002'lerde 300 milyon dolardan aldığı ihracatı bugün 3 milyar dolara getirmiş ve ihracat fazlası olan bir ilin de Vekiliyim. Bu noktada da gurur duyuyoruz yöremizin…

BAŞKAN MEHMET MUŞ -  Konya 4 milyar dolara yaklaştı Sayın Erdem, düzelteyim.

ORHAN ERDEM (Konya) - Ben dokuzuncu aydaki rakamlardan bahsediyorum, günden güne bunlar artıyor. Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanımıza, tüm heyete bütçelerinin hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.