Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Helal Akreditasyon Kurumu c) Rekabet Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .11.2024 |
ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve Bakanlık bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, çok kısa süre önce Meclisin itibarını sarsan bir kanuna imza attınız ve bugün burada bu hazırladığınız sunumda tozpembe bir tablo çiziyorsunuz. Gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz sizi. Ben neden bahsettiğimi açıklayayım: 27'nci Dönemde bu Meclisten çıkan ve henüz işleme alınmadan değiştirdiğiniz Trendyol yasası. Sunumunuzda da bu yasaya övgüler vardı, onu gördüm. Hem övdünüz hem değiştirdiniz, anlamadık. "Ali yazar, Veli bozar" diye bir şarkı var ya; selefiniz Mehmet Muş'un Bakanlık döneminde çıkan e-ticaret yasasında yapmış olduğunuz değişiklik... Merak ediyorum, buraya gelirken acaba makamda ne konuştunuz, ne anlattınız? Belki burada görüşlerinizi ifade edersiniz.
Amerika bile Amazonun yarattığı haksız rekabetle ilgili 17 eyalette dava açtı, siz her zamanki gibi, dünyanın gittiği yönden tam tersi yönde hareket aldınız. Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanı Amazon için "Amazon terörü" ifadesini kullanıyor; bakın, haksız rekabette geldiği noktayı vurgulamak için. Siz Komisyon çalışmalarına Rekabet Kurulu Genel Müdürünüzü bile göndermediniz. Biz Komisyonda bu konuları konuşurken Rekabet Kurulu yoktu. Hem Komisyonda hem Genel Kurulda uzun uzun konuştuk, ne bürokratlarınızın ne de AK PARTİ Grubunun hiçbir milletvekilinin içine sinmediğini biliyoruz ama siz talimatla bu yasada ısrarcı oldunuz. 2025 yılında bu milletin kasasına girecek en az 25 milyar TL, üç senede yaklaşık 150, belki de 200 milyarlık bir gelirden feragat ettiniz. Bugün sunumunuzda bütçenizin 56 milyar TL olduğunu yazmışsınız. Siz bütün bütçenizin neredeyse yarısından sadece bir firma için feragat ettiniz. Bakın, Sayın Bakanım "Bunun karşılığında ihracat artacak, yatırım artacak." dediniz ama yatırım Türkiye'ye gelmiyor. Türk yatırımı yurt dışına çıkıyor. Sizin vazgeçtiğiniz vergiden Trendyol firması Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez bölgesine 2 milyar dolarlık yatırım yapacak, 2 milyar dolar. Bakın, geçen hafta Sanayi Bakanı buradaydı, BYD firması 1 milyar dolar yatırım yapacak diye mutluluktan havaya uçuyordu. Trendyol firması Suudi Arabistan'a 2 milyar dolar yatırım yapacak. Bu yatırımlar Körfez ülkelerine gidiyor, Türkiye'ye gelmiyor. Tam da dönemindeyiz, kasa tamtakır kuru bakır, halk ağır vergiler altında eziliyor, sanayici, esnaf, üretici sıkı para politikası sebebiyle siftah yapamıyorken siz bu kıyak yasayı geçirdiniz ve halkın yanında değil yandaşın yanında büyük şirketlere kapitülasyon niteliğinde bir kıyak yaptınız. Gerçekten merak ediyorum Sayın Bakanım, gece rahat uyuyabiliyor musunuz? Bu veballe emin olun ki ne Allah ne bu Meclis ne de bu halk sizi affedecektir. Bu kadar açık söyleyeyim. Bir tek savunmanız vardı: İhracatı artırmak, yatırımı artırmak. Bakın, bu ülkede ihracatı -siz de biliyorsunuz ki- sanayici yapıyor. Bu politikalarla ihracatı artıramazsınız. Bence siz ihracat Genel Müdürlüğünü Sanayi Bakanlığına devretseniz daha iyi olur. İhracatı ve yatırım teşvik tutarını bu sene 4'le, seneye 3'le, sonraki sene 2'yle çarparak net işlem hacmini hesaplayacaksınız ve bu doğrultuda da lisans ücreti belirleyeceksiniz. Şimdi size soruyorum: Bakanlığınıza yatırım teşviki için başvuran bir firma var mı? Bakanlığınızın bu yatırım tutarını 4'le çarpıp net işlem hacmini hesaplayacak olması sebebiyle devletin uğrayacağı gelir kaybına dair bir etki analiziniz var mı? Bu yatırım sayesinde kaç kişiye istihdam sağlanacak ve ne kadar ihracat yapacaklar? Firmalar dâhilde işleme belgesiyle ithalat yapıp bu ürünleri ihracat yapar ise yani üretime, istihdama hiçbir katkı sağlamadan ihracat yaptığında da rakamı 4'le çarpıp net işlem hacminden düşecek misiniz? Firmaların ihracatını artırmaması hâli bir şarta bağlandı mı? Firmaların ithalatının artması hâli bir şarta, bir cezaya tabi mi? Bu soruların hiçbirinin cevabını Genel Kurulda alamadık. Belki siz burada kanunun neden çıkarıldığına dair samimi bir şekilde cevap verirsiniz.
Sunumunuzda ithalatın düştüğüne, ihracatın arttığına rakamlarla değindiniz. Sizler de biliyorsunuz ki Türkiye'nin ihracatı yüzde 70 oranında ithalata bağımlı. Övündüğümüz düşüş, ithalat rakamları ne yazık ki kısıtlamalar sebebiyle altın ithalatından kaynaklanmakta ve ara madde ve ham madde ithalatındaki düşüşten gerçekleşti. Asıl düşmesi gereken lüks tüketim mallarındaki ithalatta ise artış var. Bu, sunumunuzda yazıyor. Siz burada ne yazık ki en güzel yaptığınız şeyi, algı yönetimini yaptınız Sayın Bakan. Ham madde ve ara madde ithalatındaki düşüş dolayısıyla sanayi üretimini gösteren PMI endeksleri 44 seviyesinden bir türlü yükselmiyor. 50'nin altı sanayi üretiminin düşüşünü gösteriyor. Belki bir buçuk senedir 50'nin altında.
Şimdi size ben tekstil sektöründen bir denklem sunayım, işin içinden çıkabilirseniz çıkın. 2021 yılı son çeyreği iplik 4 dolar, dolar kuru 8,5 TL. Bu rakamlarla Türkiye ihracat rekorları kırıyor, biliyorsunuz. Bugün ise iplik 2 dolar yani yüzde 50 daha ucuz, dolar kuru ise 34 TL yani yüzde 400 artmış ama tekstilci mal satamıyor, ihracat düşüyor. Burada hiç suçunuz yok mu? Ekonomi politikalarına yön verilirken kurumunuz tüccarı, sanayiciyi, ihracatçıyı korumak için ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Şirketlerimiz büyük bir çöküşle karşı karşıya. İşletmeler maliyet artışları, belirsizlikler ve etkisiz politikalar yüzünden iflas riskiyle karşı karşıyalar, sadece konkordato ilan ederek ayakta kalmaya çalışıyorlar. Konkordato başvuru sayısı bu yılın on ayında toplam 1.352'ye ulaştı. Daha yıl bitmedi Sayın Bakan. Konkordato başvurularına göre, sektörlerin riskleri hesaplandığında en riskli sektörlerin başında inşaat ve tekstil geliyor. Yılbaşından bu yana inşaat sektöründe 78 konkordato başvurusu var, tekstil sektöründe ise 73 konkordato başvurusu var. Bu sayılar ülkemizdeki sanayi ve ticaret hayatının ne denli zor bir süreçten geçtiğini gösteriyor. İş dünyası Hükûmetinizin yetersiz ve hatalı politikaları nedeniyle büyük bir belirsizlik içinde kalmış, birçok sanayici yatırım yapmaktan çekinir hâle gelmiş. Bazı sanayicilerimiz yurt dışında yatırım yapıyor. Özellikle tekstil sektörü şu anda komple Mısır'a gidiyor. Mısır'ın elektrik fiyatları bizim dörtte 1'imiz kadar Sayın Bakan.
Millî ekonomimiz açısından son derece üzüntü verici bir tabloyla karşı karşıyayız. Yerli üreticilerimiz bir bir yurt dışına kaçıyor. Eskiden beyin göçü sadece üniversite öğrencilerinde, doktorlarda oluyordu, şu anda ihracat yapan sanayiciler, tüccarlar da kaçıyor Sayın Bakan. Bu gidişata ne zaman "Dur!" diyeceksiniz ve bir şeyler yapacaksınız? Ne zaman kendi iş insanımız, kendi vatandaşımız kıymetli hâle gelecek? Sanayi üretimimiz azaldığı için, yine söylüyorum, ithalat rakamlarında düşüş var. Bu, bundan kaynaklanıyor; bu, övünülecek bir şey değil. Böyle bir tablo asla sürdürülebilir değil.
Bugün sanayi üretimimiz azaldığı için dış ticaret açığımız kapanmış gibi görünse de sanayi yeniden üretime geçtiği anda bu açık tekrar genişleyecek, ülke ekonomisini daha büyük bir borç batağına sürükleyecektir. Açıklanan TÜİK verilerine göre, yıllık sanayi üretimi yüzde 2,4 düştü, yıllık yüksek teknolojili ürün üretimi eksi yüzde 21, aylık eksi yüzde 3 düştü. Orta ve yüksek teknoloji üretiminde yıllık daralma yüzde 4,4, aylık daralma eksi 3,1 oldu. Enerji malı üretimi aylık 6,2 azalırken yıllık üretimi 2,2 düştü. Bu rakamların üzerini özellikle çiziyorum. Dünya yüksek teknoloji, yapay zekâ, yeşil ekonomi gibi alanlara atılım yaparken bizler bunlar için ne destek veriyoruz Sayın Bakan?
Sunumunuzda bütçenizle alakalı Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Programı'na 6 milyar TL ayırmışsınız. Bakın, seçim bölgem Denizli'de "gönüllü uyum" diye bir şey çıkardı Hazine ve Maliye Bakanlığı ve bütün galericilerden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arpacı, lütfen toparlayalım.
Buyurun.
ŞEREF ARPACI (Denizli) - Toparlıyorum.
Galericileri denetlemeye sokarak sattıkları araba başına 10 bin lira ceza kesti, 10 bin lira. Hesapsız kitapsız, sadece dedi ki: "Gelin, Maliyeye bu cezayı ödeyin. Ödemezseniz dört senelik evraklarınızı inceleriz." Türkiye'de yaklaşık 8 milyon araç satılmış, bunun 2 milyonu kayıtlı satıcılardan, 6 milyonu şahıslardan yapılmış Sayın Bakan. Sizin "kayıt dışı ekonomiyle mücadele" dediğiniz kafesteki kuşların tüylerini olmaktan ibaret. Kafesteki kuşlara yükleniyorsunuz ama dışarıdaki kuşlara hiçbir şey yapmıyorsunuz. Geri kalan 6 milyon araç satışı şahıslar üzerinden yapılmış ve bunlar da biliyorsunuz, ticari faaliyette kullanılmış. Sadece size bir örnek verdim, eğer kayıt dışıyla mücadele etmek istiyorsanız bu noktalara özellikle değinmenizi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arpacı, toparlayın lütfen.
ŞEREF ARPACI (Denizli) - Hemen toparlıyorum. Teşekkür edeceğim.
Kayıt belgeli firmalara baskın yaparak ceza kesmek yerine kayıt dışıyla gerçekten samimi bir mücadele etmenizi tavsiye ediyorum.
Bakanlık bütçeniz hayırlı uğurlu olsun. Biz isterdik ki daha fazla rakamı tüccara, sanayiciye, üreticiye verelim, büyük firmalara kapitülasyon niteliğinde kıyak çekmeyelim diyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.