RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şimdi, bakın, burada bu görüşme usulü... Bakan geliyor, kameralar burada -daha önce de defalarca konuştuk- Bakanın konuşması bitiyor ve gidiyor. Ya kameralar gelsin, ilk başta şeyi alsın ama konuşma başlamadan gitsin ya da sonrasında, en azından gruplar adına konuşan milletvekillerinin konuşması buralarda o şeyde yer alsın. Bu şekilde olmaz yani bu doğru bir usul değil, bunu böyle yapamayız. Bakan geliyor; bakan her yerde konuşabilir, basın toplantısı yapabilir yani Bakanlığa çağırabilir basın mensuplarını. Yani bunun imkânları yok mudur ki gelip burada bütün konuşmasını basın sonuna kadar çekiyor... Ondan sonra biz onun üzerine ne söyleyeceğiz? Biz sonuna kadar kalmasını istiyoruz ama en azından sonrasında bu Bakanın konuşması üzerine söyleyeceklerimiz varsa bunların da alınması lazım. Bu usul doğru değil; bir. İki, Sayın Bakanı ben anlamadım. "Ayıp ediyorsunuz." dedi, "Saygısızlık yapıyorsunuz." dedi. Ayıp eden de sizsiniz, saygısızlık yapan da sizsiniz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Milletvekillerine bu şekilde hitap edilmez. Burada milletvekilleri, doğal olarak seçilmiş kişiler, düşüncelerini söylerler.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama bakın, sizin milletvekiliniz...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir müsaade edin...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bakın, söyleyebilir.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama sizin milletvekiliniz "ikiyüzlü" diyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, öyle yok.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama sizin milletvekiliniz laf atıyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Atabilir, söyleyebilir, düşüncesini söyleyebilir. Amaç şey değil ki...

EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Nasıl söyler?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - O zaman her şeyi söyleme yetkisi var yani bu nasıl iş?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Amaç Bakanın konuşmasını bloke etmek değil.

EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Bakana her şeyi söyleme yetkisi var yani?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama sizin milletvekiliniz de "yalancı" dedi, "ikiyüzlü" dedi. Yani şimdi Bakan...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, böyle konuşma olmaz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Nilgün Hanım...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama bak, sunum yapıyor, siz de oradan "ikiyüzlü" diyorsunuz, "yalancı" diyorsunuz...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ya, bu kadar...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, toparlayın.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, Parlamentonun Plan ve Bütçe Komisyonun buradaki hukukunu korumak sizin de göreviniz, aynı zamanda bizim de.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Doğru, benim görevim.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bu açıdan da lütfen, bu şekilde bir tartışma olmasın. Burada vekiller, işte bazen Bakanın konuşması sırasında söylüyorlar ama Bakanın konuşmasını bloke etmeye yönelik bir şey değil, fikirlerini söylüyorlar. Bazen artabiliyor oradaki heyecan ama oturup da Bakanı burada biz dinleyeceğiz, bütün gün konuşacağız; akşama kadar, gece geç vakitlere kadar konuşacağız burada.

ERSAN AKSU (Samsun) - Bu size yakışmadı.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, yapmayın, öyle olmaz, bunu oturtalım ama.

EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Keşke bunu siz söylemeseydiniz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Siz de milletvekilisiniz...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, lütfen, Ejder Bey...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Size de lazım olur ya...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bu otursun, bu şekilde gidelim bundan sonra.