Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı d)Kentsel Dönüşüm Başkanlığı e)Türkiye Çevre Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .11.2024 |
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.
Değerli Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Değerli Bakanım, bu bütçe sunuş konuşmanızın içeriğine baktığımız zaman tartışmalı olan bazı hususlar var. Mesela, başından itibaren, sayfa 24-25'te "45 ilimizde tarihî kentler meydanını yeniden ihya ediyoruz." Şanlıurfa'ya baktığımız zaman, en köklü tarihî kentlerimizden bir tanesidir hakikaten. Yani bu kentimiz İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik gibi farklı inançların merkezi hâline gelmiştir. Bizim bölgemiz bununla ilgili, tarihî yerlerle ilgili bakımsızlık nedeniyle sıkıntılı durumda; harabe durumuna gelmiş ve çevrede bulunan define avcılarından âdeta zarar görmüş durumda. Bunların listesini ben size verdim. Bu tarihî kentler çerçevesinde şehrimizle ilgili bu yenileme çalışmalarının yapılmasını istirham ediyorum.
81 ilde, 81 milyon millet bahçesi. Evet, Sayın Cevdet Akay Bey'e ben teşekkür ederim; Şanlıurfa'yla ilgili, millet bahçesiyle ilgili bazı konuları gündeme getirince sizler de "Çalışmalar devam ediyor." dediniz ama maalesef... Mesela ben Hilvan ilçesini söyleyeyim, diyorlar ki: "Biz yatırım istediğimiz zaman bize ödenek verilmiyor ama 'millet bahçesi' dediğimiz zaman rahatlıkla hemen parayı bize gönderiyorlar." Sizden istirhamım, bu gönderilen paraları bir denetleyin ne olur, yazık günah. Yani, para gidiyor, hiç olmazsa bu paranın amacı doğrultusunda harcanmasını istirham ediyorum.
Gelelim, bu atık tesislerle ilgili yaptığınız yerlere; Aksaray, Bursa, Samsun ve Konya'yı anlatmışsınız. Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde, evet, burada katı atık var ancak mahallenin içerisinde, konutların ve aynı zamanda okulların bölgesinde kaldığı için kokudan vatandaş orada kalamıyordu. Ben bölge milletvekili olarak Kamu Denetçiliği Kurumuna şikâyet ettim. Kamu Denetçiliği Kurumu benim talebimi kabul etti, yalnız uzlaşmayla idare dedi ki: "Biz bunun gereğini yapacağız." Süre verildi ama yine o koku devam ediyor.
Sayfa 40'ta, burada, iklim değişikliği nedeniyle bunun yaratacağı tahripler ve risklerle ilgili açıklama yapmışsınız. Şanlıurfa'nın Abide kavşağında o selde 17 insan öldü ve bunla ilgili, selle ilgili İspanya'daki sel afetlerini buraya koymuşsunuz, Polonya'yı koymuşsunuz ama yazınızın içeriğinde Giresun'dan, Rize'den, Trabzon'dan bahsediyorsunuz. Burada hiç sel felaketiyle ilgili fotoğraf yok mudur? Tabii ki bunu belki siz bu kadar ayrıntılı incelememiş olabilirsiniz ama yani bunu kim düzenlenmişse bu yanlış bir olay. Yani biz şu anda Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesini konuşuyoruz, örnekte bana İspanya ile Polonya'daki selin görüntülerini koymuşsunuz buraya; bu, doğru bir yaklaşım değil.
Gelelim Ergene'ye. Yıl 2011, Uzunköprü Cumhuriyet Başsavcılığına ben şikâyet ettim, Mahmut Tanal olarak. Yıl şu anda 2024, benim bu şikâyetimle ilgili maalesef ama maalesef, zaman aşımı nedeniyle dosya kapatıldı. Cezasızlık örneğinin işte bir tanesi bu. Yani burada çevreyle ilgili düzenlemelerin bence insanlığa karşı işlenen suç kapsamına alınması lazım. Yani bu çevrenin siyaseti bir insanlık mücadelesidir. Burada, Ceza Kanunu'muzda mevcut olan maddeler maalesef yetersiz, 181 ve 186, cezalar caydırıcı değil. Kaldı ki Kabahatler Kanunu'nun arasına alınmış olan, atıkların ve bunların toplanma yerlerine konulmaması şeklinde de Kabahatler Kanunu'na göre ceza var ki bu da yetersiz. Buna göre kesilen cezalar nedir? İdari para cezası. İdari para cezası kişinin siciline işlenmiyor ve tekerrürde de nazara alınmıyor. Bunun için bu cezalar yetersiz.
Gelelim, aynı zamanda, yabancılara konut satışına. Yani hakikaten yabancılara konut satışı... Bu, egemenliğimizin bir parçasıdır. Biz bunu her ne kadar mütekabiliyet esasıyla kabul etmiş isek de oranlar çok yüksek Değerli Bakanım. Yani burada iş yeri ne kadar, tarla ne kadar, arsa ne kadar, konut ne kadar? İran, Avrupa'da alışveriş yapamadığı için Türk vatandaşlığı kimliğini alarak vatandaşlık üzerinden gidip Avrupa ile İran arasında alışveriş yapıyor. Hangi kimlikle? Türk vatandaşlığı kimliğiyle. Benim Türk vatandaşlığı kimliğim bu şekilde baypas, kendi amaçları için -alet olarak- kullandırılmamalı. Bunun için benim sizden istirhamım yani bu yabancılara mülk satışıyla ilgili kanunun geri alınması hususunda gereğinin yapılmasını arz ederim.
Söz verdiğiniz için teşekkür ederim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Tanal, teşekkür ediyorum.