KOMİSYON KONUŞMASI

HİKMET YALIM HALICI (Isparta) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bakanlık bütçesinin de hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Şimdi, Isparta’yla ilgili konuşmak istiyorum. İki büyük problemimiz var; biri mermer ocakları ve bunların doğada yarattığı tahribat fakat bunu konuşacak kadar zaman olmadığı için diğerini, çok daha önemli olan, sadece bizleri değil daha doğmamış çocuklarımızı bile ilgilendiren bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Türkiye'nin cennet köşelerinden biri Eğirdir Gölü maalesef yok oluyor. Sizin sunumunuzda da izledim, ayrıca mutluluk duyduğumu da belirtmek isterim Bakanlığın radarına girdiği için. “Hem can suyu veriyor hem de çamur temizliğini yapıyoruz.” demişsiniz. Yine, 27 Ağustos 2024 tarihinde 9 maddelik bir acil eylem planı açıklamışsınız Sayın Bakan; bunu da olumlu buluyorum fakat şunu söylemek istiyorum: Eğirdir Gölü’nün bu durumu bugünün problemi değil, yıllardır Eğirdir Gölü’nü ve göller bölgesini çok ihmal ettik. Eğirdir Gölü’nün yanında Beyşehir Gölü, Salda Gölü, Akşehir Gölü, Eber Gölü; dediğimiz gibi orada göller bölgesi şu anda çöller bölgesine maalesef dönmeye başladı. Bakın, 454 kuş türünden 225 tanesi Türkiye'deki Eğirdir Gölü’nde yaşıyor. Buranın derinliği 15-16 metrelerdeyken şu anda 4 metrelere kadar düştü. Daha vahim bir şey var: "Hoyran" dediğimiz bölgeden göl ikiye ayrılmaya başladı yani gölümüz şu anda iki göl hâline geldi. Tabii, bunun da bataklık hâline gelmesinin de yarattığı başka sıkıntılar var; insanımızı bu koku rahatsız ediyor, anormal bir sineklenme başladı. Bakın, Eğirdir Gölü, Cumhurbaşkanlığınca kesin korunacak hassas alan, doğal sit nitelikli koruma alanı, doğal sit sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı statülerine getirilmiş ancak uygulamada yeterli önlemler alınmadığı için göl şu anda can çekişiyor. 1983 yılından beri 40 kadar önlem alınmış, yasa çıkarılmış ama bunların hiçbirinin göle faydasının olmadığını görüyoruz. Şu anda iki dakika kadar bir konuşma yaptım, eğer saate vurursak 2.500 ton su daha Eğirdir Gölü'nden kayboldu maalesef şu konuşmayı yaptığım sürede bile. Bunu "iklim krizi" diye halının altına süpüremeyiz.

Sayın Bakanım, kıymetli milletvekilleri ve bürokratlar; Türkiye'nin 2'nci büyük tatlı su kaynağından bahsediyoruz Beyşehir Gölü'nden sonra. Beyşehir Gölü'nün de bir kısmı Isparta sınırları içerisinde ama dediğim gibi, zaman olmadığı için oradan bahsedemiyorum. Oranın da çok benzer problemleri var.

Peki, su fakiri ülkeler statüsüne gelmişken ne yapmamız lazım? Bir, su bakanlığının kesinlikle kurulması gerekiyor bize göre. Yine, çiftçiler mağdur edilmeden teknolojik sulamaya geçilmeli. Bakın, yirmi iki yıldır, göl havzasında Ispartalı hemşehrilerimiz basınçlı ve kapalı devre sulama sistemine geçmeyi bekliyor devriiktidarınız döneminde. Su kanunu çıkarılmalı bir an önce. Suyu da havzasıyla düşünmek lazım yani az su tüketen bitkileri o bölgede bundan on sene, on beş sene önce teşvik etmeye başlamamız lazımdı ve çiftçiyi de buna ikna etmeliydik. Sanayi atıklarını mutlaka denetlemeli ve engellemeliyiz yine göl havzasında. Bakın, siz de söylemişsiniz "Su bitkileri temizleniyor." demişsiniz. Evet, bu olumlu fakat bu, 490 kilometrekare olan Eğirdir Gölü'nün tamamına yayılmalı Sayın Bakan yani belli bir kesiminde değil tamamında yapılmasının daha iyi sonuç vereceğini düşünüyoruz. Yine, dip çamuru her yerden temizlenmeli çünkü içerisi zehirli madde dolu. Göle ulaşan bütün derelerin önünün de açılması gerektiğini düşünüyoruz. Eğirdir Gölü'nü besleyen kaynaklara durmadan baraj ve gölet yapıldı. Bakın, 2014 yılında dönemin bakanlarından Veysel Eroğlu "bin günde bin gölet" diye popülist bir söylemle bir proje attı ortaya fakat bunun sonuçlarının da doğal su kaynaklarımızı ne hâle getirdiği maalesef ortada diyorum.

Başka bir şey daha söylemek istiyorum, ben ve milletvekili arkadaşlarım bundan bir yıl önce bir önerge vermiştik. Bu önergenin desteklenmesini rica ediyoruz ve göller bölgesi çöller bölgesi olmasın diyorum tekrar.

Teşekkür ediyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Halıcı, teşekkür ederim.