Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı d)Kentsel Dönüşüm Başkanlığı e)Türkiye Çevre Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .11.2024 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Çok saygıdeğer Bakanım, çok kıymetli milletvekillerim; sizin nezdinizde bütün heyete saygı sunuyorum.
Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.
Tabii, sunumunuzu dinledik, gerçekten hem İzmir'imiz için hem ülke için çok önemli şeyler yaptınız. Özellikle, İzmir depremiyle ilgili 5.061 konut ve 350 iş yeri ve daha fazla bir sürü konu; aslında biz bunların hepsini konuşacaktık ama bugün İzmir gündemiyle özellikle konuşmalarımızı devam ettireceğiz. Tabii, sabahki oturumda "İzmir üvey evlat" "İzmir başka bir ülkenin vilayeti" gibi konular dile getirildi, "İzmir'e Hükûmet tarafından kaynak aktarılmıyor." gibi sözler ifade edildi; bunların hiçbirini kabul etmediğimizi, reddettiğimi özellikle ifade etmek istiyorum.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Biz de olmasın diyoruz zaten.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, tabii, ben sizin için söylemedim, siz böyle bir şey söylemediniz.
Tabii, İzmir'e bugüne kadar yaptığımız eserlerin ben birkaç tanesinden burada bahsetmek istiyorum; belki unutmuşsunuzdur, hatırlatmak amacıyla bunu özellikle ifade etmek istiyorum:
İzmir'e yirmi iki yılda 450 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık; İzmir'e 11.687 adet yeni derslik inşa ettik, şehirde 3'ü devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurduk, 26.431 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binalarımızı hizmete açtık, ulaştırmada 618 kilometre ilave bölünmüş yol yaptık ve İzmir'in bölünmüş yol uzunluğu 980 kilometreye ulaştı, Halkapınar, Alsancak ve Göztepe Gürsel Aksel Stadyumları başta olmak üzere 115 spor tesisi inşa ettik, sosyal yardımlarda İzmirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 17 milyar lira tutarında kaynak sağladık, sağlıkta 2.060 yataklı Bayraklı Şehir Hastanesi başta olmak üzere, toplam 4.670 yataklı 47 hastanenin arasında olduğu 129 sağlık tesisini de hizmete açtık. Yine, TOKİ kanalıyla 21 bin konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik, 4.163 konutun yapımına da devam ediyoruz ve şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 62.683 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik, Osmangazi Köprüsü ve bağlantı yolları dâhil olmak üzere İstanbul-İzmir Otoyolu'nu hizmete açtık.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - O yol sizin paranızla yapılmadı ki.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İzmir'e 1.674 metrekare çift tüp tüneli ve bağlantı yollarıyla uzunluğu 2.520 metreyi bulan Konak Tüneli'ni kazandırdık, etaplar hâlinde inşa ettiğimiz 55 kilometre uzunluğundaki İzmir Çevre Yolu'nu bitirdik. Yine, çevre yolu projeleri için çalışmalar devam ediyor; Sabuncubeli Tüneli'ni 4.070 metre uzunluğunda çift tüp şeklinde bitirerek trafiğe açtık, Menemen-Aliağa-Çandarlı Yolu'nu inşa ettik, Torbalı-Kemalpaşa ayrımı köprülü kavşağını tamamladık ve hâlen inşası devam eden çok sayıda projeyi önümüzdeki yıl ve sonraki yıllarda bitirmek üzere hizmete açacağız ve 38 baraj, 7 içme suyu tesisi, 44 sulama tesisi, 109 taşkın koruma tesisi, 8 gölet, 8 yer altı depolama tesisi yaptık, İzmir'de 94 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek olan 5 barajı daha inşa ediyoruz ve bitirdiğimiz sulama tesisleriyle 500 bin dekar araziyi sulamaya açtık, çiftçilerimize yıllık 3 milyar 750 milyon lira zirai gelir artışı sağladık ve inşaat safhasında yer alan 4 sulama tesisimizle 115 bin dekar araziyi daha sulayacağız ve İzmirli çiftçilerimize bugüne kadar yaklaşık 64 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdik, 4 yeni organize sanayi bölgesi, 3 endüstri bölgesi ve 4 teknopark kurduk, Kiraz, Ödemiş, Beydağ yolları başta olmak üzere yeni adliye binalarını da
şehrimize kazandırdık.
Değerli milletvekilleri, bu yaptıklarımız böyle devam ediyor. Şimdi, tabii, aslında bunları dile getirmek istemezdim ama asıl önemli olan şu an, değerli arkadaşlar, İzmir'de sorun çok büyük, gerçekten nefes alamıyoruz. körfez kokuyor, deniz canlılarımız ölüyor, balıklar kıyıya vuruyor ve pis koku, kötü koku psikolojimizi bozuyor, sosyolojimizi bozuyor. İzmir'de yaşamayan milletvekillerimizin, özellikle bizim psikolojimizin ve sosyolojimizin bozuk olduğu bu süreçte İzmir’le ilgili düşüncelerini, fikirlerini beyan etmeleri, bu konuda bizi özellikle üzmüştür, ben bunun özellikle altını çizmek istiyorum.
Şimdi, biz "Canımız yanıyor." diyoruz, bu canımız neden yanıyor, İzmir Körfezi niye kirlendi, nasıl kirlendi, nasıl kirletildi, özellikle bu hususlarla ilgili birkaç hususu da ifade etmek istiyorum.
Tabii ki değerli arkadaşlar, İzmir'de belediyelerinin sorumluluğunda olan pek çok hizmet ve yatırım yapılamamaktadır ve şehrin altyapı, üstyapı, trafik, ulaşım ve deniz kirliliği gibi birçok sorunu maalesef ağırlaşarak devam ediyor. Karadan gelen kirlilik nedeniyle ne yazık ki bugün körfez tehlike altındadır ve âdeta can çekişmektedir. İzmir Körfezi’nde kirlilik nedeniyle insanlar nefes alamıyor, toplu balık ölümleri yaşanıyor, deniz canlıları kıyıya vuruyor, kötü koku ve çevre kirliliği de hem öldürüyor hem de biz İzmirlileri utandırıyor. Şehri etkisi altına alan, tarifi mümkün olmayan bu kötü koku, insanımıza âdeta canından bezdirmiş durumda ve üzülerek belirtmek isterim ki denizdeki atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazla, denizdeki oksijene baktığımızda benzer bir manzarayla karşılaşıyoruz; bu da beraberinde koku problemini getirmekte, insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Altını çizerek ifade etmek isterim ki, şu anda körfezimizin çoğu bölgelerinde yaşam kalmamış, iç körfezde, toplam fosfor, klorofil, amonyum ve azot gibi zararlı maddeler sınır değerlerinden 2-3 kat daha fazladır ve maalesef, iç körfezdeki, denizdeki su hareketliliği ve sirkülasyon artık durma noktasına gelmiştir. Denizin bu hâle gelmesinin sorumluları yirmi beş yıldan beri İzmir'i yöneten, seçim meydanlarında “Körfezi temizleyip burada yüzeceğiz.” diyen ama görevdeyken tek bir adım bile atmayanlardır, biz buna şahidiz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yirmi iki yıldır Türkiye’yi yöneten iktidar değil midir?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Seni İzmirlilere şikâyet edeceğim!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sorumlular şimdi suçlarını gizlemek için balıkların bile bize ait olmadığını iddia edecek kadar kendilerini gülünç duruma düşürmüşlerdir. Bu kirliliğin sorumlusu yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atık su tesislerini bile çalıştıramayan, dereleri dahi ıslah etmekten aciz olan yerel yönetimlerdir. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi düzgün işletilemediği için İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından defalarca uyarılmış, son beş yılda 13 ayrı ceza uygulanmıştır.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ceza vereceğine kaynak aktarsınlar!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bu cezaların sebebiyse tesisin düzgün çalıştırılamaması, İzmir Körfezi’nin her gün bir önceki günden daha fazla kirletilmiş olmasıdır.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ceza keseceğine para versin, para!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İzmir'de çok büyük sorun olan körfez kirliliğinin yanı sıra trafik, kentsel dönüşüm, çöp, kanalizasyon gibi birçok sorun var. Kısa süreli yağmurlarda bile İzmir'de baskınlar yaşanıyor. Değerli arkadaşlar, bizim İzmir her yağmur yağışında sulara teslim oluyor, başta tarihî Kemeraltı Çarşısı olmak üzere birçok iş yerini ve evlerimizi maalesef su basıyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - AK PARTİ’li belediyelerde hiç sel olmuyor!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Oluşan manzaralar içler acısıdır ve bu zamana kadar, buralarla ilgili ön çalışmanın yapıldığına maalesef şahit olamadık. Bir belediyenin yapması gereken en temel işler de bunlardır ve bu temel sorunların hiçbiri bugüne kadar giderilmemiştir ve hâlen içme suyu meselesi çözülememiş köylerimiz ve mahallelerimiz var. Bunların hepsi büyükşehir belediyesinin görev alanlarıdır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Devlet Su İşleri ne işe yarıyor?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bunlar, İzmir'in uzun süredir süregelen sorunlarıdır. Yirmi beş yıldan beri yetersiz yatırımlarla sorunları derinleştiren yerel yönetimi sorumluluk almaya ve istişare etmeye davet ettik, Sayın Bakanımızı da İzmir'e davet ettik fakat Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız “Yurt dışında bir programım var.” bahanesiyle yurt dışına gitti; bunu da kınıyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Niye bahanesi olsun? Niyet okuma yapma!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İzmir'den daha önemli bir sorunu olamaz. Bir belediye başkanının kendi ilinden daha büyük bir sorunu olamaz, bunu ifade etmek istiyorum.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Niyet okuma!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - 2000 öncesi Haliç nasıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temizlendiyse, halledildiyse İzmir Körfezi de aynı şekilde temizlenip halledilebilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, toparlayın lütfen.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sağ olun Başkanım. Ne yazık ki yerelde bu konuda sorumluluk almaktan kaçınanlar var. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız ve herkesi de bu sorumluluğa ortak olmaya davet ediyoruz. Bizim amacımız, sorun çözmek, İzmir'i eski o güzel hâline getirmek. Bizim, bu konuyu polemik yapacak kadar lüksümüz yok çünkü İzmirli bizden, Büyükşehir Belediyesinden ve sorumlulardan bu işe bir çözüm bekliyor; bunu özellikle ifade etmek istiyorum.
Ben, sözlerime son verirken Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerimize, İzmir'in Konak, Kordon, Alsancak, kısacası körfeze kıyı olan bütün bölgelerinde hep birlikte seyahat etmemizi, dolaşmamızı, esnafla, vatandaşlarımızla bir araya gelmemizi ve bu sorunun bir an önce çözümü için ne yapılması gerekiyorsa hep birlikte yapmamız gerektiğini buradan bir kez daha ifade ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, teşekkür ediyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Bakanım, bütçenizin her kuruşunun hayırlı, bereketli olmasını temenni ediyor, sizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.