KOMİSYON KONUŞMASI

SEYDİ GÜLSOY (Osmaniye) - Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcılarımız, kurumlarımızın saygıdeğer bürokratları, değerli yöneticileri ve değerli basın mensupları; ben de hepinizi sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Bugün 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü. Sözlerimin başında, daha yeşil, daha güvenli, daha yaşanılabilir şehirler temennisiyle Dünya Şehircilik Günü'nü kutluyorum.

Şehirlerimiz medeniyetimizin en önemli yapı taşları arasında yer alır. Tarih boyunca her uygarlık şehirlere büyük önem vermiş ve onları koruyarak geliştirmiştir. Bizim medeniyetimizde şehirlerin ayrı bir yeri vardır. Kültürümüz, tarihimiz ve toplumsal bağlarımız bu şehirlerle şekillenmiştir. Ancak şehirler yalnızca tarihî miras değil, aynı zamanda günümüzün değişen koşullarına uyum sağlayarak gelişim gösteren, bakıma ihtiyaç duyan canlı yapılardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, ülkemizde şehirlerin planlı büyümesini sağlamak, çevreyi korumak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve doğal afetlere karşı güvenlik önlemleri almak gibi kritik görevler üstlenmiştir. Bu çalışmalar modern şehirlerin altyapıdan estetik yapısına kadar her alanda kalıcı izler bırakmaktadır. Şehirlerimize yapılan yatırımlar, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza daha yaşanılabilir, daha güvenli bir miras bırakmak adına önemlidir. Şu anda 81 ilimizde kazandırmış olduğumuz millet bahçeleri de gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miraslardandır. Anadolu'da yüzyıllar boyu uygarlıkların sentezi olarak ortaya çıkan, diğer bahçe üsluplarından farklı, mekânsal, kurgusal, yapısal ve bitkisel düzenleme özelliğine sahip millet bahçelerinin şehirlerimizin afetlere karşı dirençli, iklim dostu ve sıfır atık uyumlu hâle getirilmesi ve sürdürülebilir çevrenin sağlanması amacıyla çalışmaları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızda devam etmektedir. Yaşam biçimimizin ve birikimimizin zaman boyutunda mekâna yansımasının en güzel örneklerini oluşturan ve ülkemiz genelinde yaygınlaştırılan, yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaya devam edilen millet bahçelerinin halkı doğayla buluşturan, aktif yaşam ve sosyalleşme gereksinimlerini karşılayan, gerektiğinde afet toplanma alanı olarak da kullanılabilen, içinde yer aldığı kentlerin simgesel yeşil alanlar olması amaçlanmaktadır. Hem geçmişin kültürel birikimini hem de bugünün çevre ve şehircilik anlayışını birleştirerek şehirleri sürdürülebilir, çevre dostu ve kültürel kimliği güçlü alanlar olarak oluşturmayı hedefleyen millet bahçelerini hayata geçirmek üzere Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, valilikler, belediyeler ve diğer kurum kuruluşlarla birlikte çalışmaktayız.

Millet bahçelerine yönelik çalışmalar genişletilerek 81 ilde 100 milyon metrekare millet bahçesi hedefi doğrultusunda 2028 yılına kadar çalışmaların tamamlanması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda ilimize de 70 bin metrekare bir millet bahçesi kazandırılmıştır, Değerli Bakanımıza teşekkür ediyorum bunun için.

Sayın Başkan, değerli üyeler; günümüz dünyasında çevrenin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele artık her ülkenin gündeminde en üst sırada yer alıyor. Sanayileşme, hızlı nüfus artışı ve doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi sonucu dünyamız her geçen gün daha fazla zarar görmektedir. İklim değişikliği, şehirlerimiz ve doğamızı olumsuz etkileyen bir kriz olarak dünyayı tehdit ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bu konuda çeşitli projeler ve çalışmalar yürütmekte, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmekte, atık yönetimi projelerini geliştirmekte ve sürdürülebilir kentler için altyapı çalışması yapmaktadır.

İklim değişikliği, dünyanın çevresini saran atmosferi oluşturan ve sera gazları olarak adlandırılan gaz miktarının artışına bağlı olarak gerçekleşen kalıcı sıcaklık ve yağış değişimini ifade etmektedir. Bu nedenle iklim değişikliği çok ciddi çevresel, sosyolojik ve ekonomik sonuçlara yol açar.

Sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda Türkiye'de iklim değişikliğinin çeşitli sektörlere ve sosyal kesimlere olan etkilerinin belirlenmesi başta olmak üzere yeşil dönüşüm hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız faaliyetlerini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Eylül 2021 tarihinde 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Dönüşüm Vizyonu'nu ortaya koyması önemli bir dönüm noktası olmuştur. Küresel bir problem olan iklim değişikliğine ilişkin uluslararası yükümlülüklerimiz çerçevesinde ülkemizin atılması gereken tüm adımları azim ve kararlılıkla atılmaktadır. Gerek iklim değişikliğiyle küresel mücadeleye katkı sağlamak gerekse ekonomimizde yeşil dönüşümü hızlandırmak, dış ticaretimizde rekabet gücümüzü korumak ve artırmak amacıyla ülkemizde karbon fiyatlandırma sisteminin hayata geçirilmesine dair çalışmalar süratle yapılmaktadır.

Yerel yönetimlerin iklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları desteklemek üzere hibe destekleri ve kapasite geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Türkiye'nin iklim projeksiyonunun güncellenmesi ve çözünürlüklerin iyileştirmesi modern Türkiye'de ilk kez 3 kilometre çözünürlüğe kadar düşürülmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, yerelde iklim eylemini artırmak amacıyla uyum azaltım bileşenlerini içeren Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı'nın tüm illere yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca, yerel yönetimlerimiz de hibe programları kapsamında desteklenmekte, şu anda 29 uyum projesi desteklenmektedir.

İklim değişikliğiyle ilgili paydaşların ürettiği içerik ve verileri tek bir kaynakta toplayan ve Türkiye'nin tüm paydaşlarının erişimine açarak ulusal bir iklim değişikliği hafızası oluşturmayı hedefleyen iklim portalı hayata geçirilmiştir. Ayrıca, dijitalleşmenin iklim hedefine ulaşma konusunda oluşturacağı fırsatları değerlendirmek maksadıyla dijitalleşmeyle yeşil dönüşümü merkeze alan iklim eylem için dijitalleşme girişimi üzerine başlatılan çalışmalar tamamlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli üyeler; 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler ilimiz Osmaniye ile beraber 10 ilimizi de derinden etkiledi. Yıkıcı etkileriyle yüz binlerce insanın hayatını altüst eden bu depremler ülke olarak bizlere, şehirlerimizin afetlere karşı ne denli hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla bu depremler sonrasında bölgedeki hasar tespit çalışmaları, altyapı onarımları ve yeniden inşa faaliyetleri hızla başlamıştır. Yeniden inşa sürecinde öncelikli hedefimiz depremlere dayanıklı yapıların inşa edilmesi, şehir altyapılarının güçlendirilmesi ve afetlere karşı daha dirençli kentler oluşturmaktır. Deprem sonrası yıkımın şiddetli olduğu illerde hayata geçen kentsel dönüşüm projeleriyle yeni yaşam alanları hemşehrilerimizin kullanımına sunulurken aynı zamanda bölgedeki sosyal ve ekonomik hayatın canlandırılması amaçlanmaktadır. Bakanlık koordinasyonunda gerçekleştirilen yapım çalışmaları uygunluk tespitleriyle birlikte gerekli jeolojik ve jeoteknik analizler doğrultusunda yapılaşmaya uygun zeminler ve Bina Deprem Yönetmeliği'ne uygun inşaat teknikleriyle sürdürülmektedir. Söz konusu alanlar üzerinde inşa edilen bağımsız birim sayıları ve inşaat büyüklükleri alanlarda bulunan ve çoğunluğu afetten zarar gören bağımsız bölüm sayısı, nitelik ve değerler dikkate alınarak yatay mimari esasında gerçekleştirilmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili kuruluşları, 6 Şubat tarihli deprem sonucu oluşan hasarların giderilmesine yönelik yeni yerleşim alanlarında toplu konutların üretilmesi, rezerv yapı alanları kentsel dönüşüm uygulamaları ve yerinde dönüşüm uygulamaları olmak üzere hak sahiplerinin de katılımıyla çalışmalarını yürütmektedir. Depremin etkisiyle birlikte 680 bin konut, 170 bin dükkân, depo, ahır gibi bağımsız bölümün hasar tespiti yapılmıştır. Afetten zarar gören illerde TOKİ Başkanlığımız, Emlak Konut ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz eliyle 130 bin konutumuzun teslimi gerçekleştirilmiştir. 71 bin konutumuzun inşallah bu yıl sonuna kadar da tamamlanması beklenmektedir. Aynı zamanda, İller Bankası aracılığıyla yeniden inşa çalışmalarına finansman desteğiyle yerel yönetimlere destek sağlanmaktadır. Bu uygulamalarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, AFAD, TOKİ koordinasyonunda toplu konut ve köy evi yapım faaliyetleri ve teslim süreçleri süratle devam etmekte olup bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımızın huzurlu ve güvenli yaşam alanlarına kavuşması sağlanmaktadır.

Yiğit Osmaniye'mizde ise depremin etkisiyle yaklaşık 25 bin bağımsız bölüm ağır hasar almıştır. Asrın felaketi depremlerin ardından hızlıca deprem konutlarının inşasına başladık. İnşasına başlamış olduğumuz 9.462 konutun 5.410'unu hemşehrilerimize teslim ettik. Hedefimiz yıl sonuna kadar geri kalan kısmın da tamamının teslim edilmesidir.

Diğer taraftan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında depremlerden en fazla zarar gören Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep illerimiz başta olmak üzere kent merkezlerinde hasarın yoğun şekilde yaşandığı alanların inşa ve ihyasına yönelik kentsel dönüşüm uygulamaları Kentsel Dönüşüm Başkanlığı koordinasyonunda devam etmektedir. Osmaniye'mizin deprem sonrası yeniden inşasını hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. İlimizin tüm altyapısını, içme suyu hattını, yağmur suyu hattını, kanalizasyonunu yeniliyoruz. Depremde zarar gören Metin Tamer Sitesi, Sefa Evlerini tamamladık. Bunun yanında Esenevler Mahallesi, Alibeyli Mahallesi 1'inci etap kentsel dönüşümünü başlattık. Alibeyli Mahallesi 2'nci etabın dönüşümü hızlı bir şekilde başlıyor. İstasyon Caddesi'nde projeler tamamlandı, şu anda ihale aşamasına gelmiştir.

Hasanbeyli ilçemizin çarşı diye tabir ettiğimiz merkezinin tamamı, yaklaşık 30 bin metrekarelik alan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv alan ilan edilerek 36 adet dükkân ve evin yıkım işleri Hasanbeyli Belediyemiz tarafından tamamlanmış, altyapı ve üstyapı ihale aşamasına gelmiş, bu alana TOKİ tarafından "Hasanbeyli Çarşı Projesi" adı altında 100 adet ticari ünite, 80 adet konut olmak üzere toplamda 180 adet bağımsız birim yapılacaktır.

Diğer ilçelerimizle ilgili çalışmalarımız da süratle devam etmektedir. Osmaniye'mizin yeniden inşası ve ayağa kaldırılması için desteklerini esirgemeyen, her an yanımızda olan Sayın Bakanımız Murat Kurum'a, Bakan Yardımcılarımıza, Bakanlık personelimize Osmaniyeli hemşehrilerim adına şükranlarımı sunuyorum.

TOKİ, yirmi bir yıl içinde ürettiği 1 milyon 437 bin konutla en çok konut üreten kamu kuruluşlarının başında yer almaktadır. Yaklaşık 5 milyon vatandaşımız TOKİ'nin ürettiği depreme dayanıklı, sosyal donatıları ve çevre düzenlemesiyle kaliteli konutlarda oturmaktadır. TOKİ'nin deprem öncesi bu illerde inşa etmiş olduğu 168.344 konut ve sosyal donatı zarar görmemiş, mal ve can kaybı yaşanmamıştır. Vatandaşlarımızın yaşadıkları mahalle kültürünün korunması, konut üretiminde maliyetten tasarruf sağlanması, yerel inşaat sektörünün desteklenmesi, şehirlerimizin ekonomik ve sosyal hayatının canlanması maksadıyla hayata geçirilen yerinde dönüşüm projeleri kapsamında orta ve üzeri hasarlı yapıların maliklerince hibe ve kredi destekleriyle yerinde yeniden inşasına yönelik işlemler devam etmektedir. Depremin yol açtığı hasarların giderilmesi, deprem riskinin azaltılmasına yönelik başlatılan Deprem Bölgesi Yerinde Dönüşüm Projesi kapsamında konutlar için 750 bin hibe, 750 bin kredi; köy evleri için 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi; ahır köy evleri için 750 bin lira hibe, 1 milyon lira kredi; iş yerleri için 400 bin lira hibe, 400 bin lira kredi sağlanmakta; krediler iki yıl ödemesiz, on yıl vadeli ve faizsiz olarak uygulanmaktadır. Kırsal yerleşimlerde, yine yapılacak yapıların yöresel yerleşim dokusunu, bölgenin doğal şartlarını ve arazi formunu dikkate alan, yöre halkının kültürel özelliklerine, yaşam koşullarına ve alışkanlıklarına uygun, günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilen, yöresel mimari özellikleri barındıran ve yöresel malzeme kullanan, afete dayanıklı, güvenli, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli üyeler; şehirlerimize yatırım yapmak medeniyetimizin köklerini sağlamlaştırmak anlamına gelir. Şehirlerimize baktıkça, onların kültürümüze, doğaya ve insana uygun şekilde gelişmesini sağladıkça gelecek nesillere daha yaşanır bir ülke bırakmış oluruz. Günümüzde, binalarda enerji verimliliğinin arttırılması ve iç hava kalitesinin iyileştirmesiyle aylık enerji giderlerinin azaltılması, konfor ve şartlarının artırılması, inşaatların çevreye olan zararlarının azaltılması tüm dünyada ve ülkemizde temel hedef hâline gelmiştir. Ülkemizde toplam enerji tüketiminin ve sera gazı emisyonunun yaklaşık üçte 1'inden sorumlu olan bina sektöründe, binaların minimum enerji performans kriterlerini belirlemek ve enerji kimlik belgesi almasını sağlamak amacıyla 2009 yılında Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren gelişen teknoloji ve Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda binaların enerji verimliliğine yönelik kriterler sürekli geliştirilmektedir. 2022 yılında Binaların Enerji Performansı Yönetmeliği'ndeki değişikliklerle neredeyse sıfır enerji niteliğinde binaların zorunlu nitelikleri belirlenmiştir. Bu nitelikler, 2023 yılından itibaren inşa edilen toplam yapı inşaat alanı 5 bin metrekare ve üzeri olan binaların enerji kimlik belgesinde enerji performans sınıfının B veya daha iyi olması ve aynı zamanda binanın birincil enerji ihtiyacının en az yüzde 5'i oranında yenilenebilir enerji kullanılması sahip olmasıdır. 2025 yılından itibaren inşa edilecek toplam yapı inşaat alanı 2 bin metrekare ve üzeri olan binaların enerji kimlik belgesindeki enerji performansının B veya daha iyi olması ve aynı zamanda binanın birincil enerji ihtiyacının en az yüzde 10'u oranında yenilenebilir enerji kullanımına sahip olmak şeklindedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bu misyon doğrultusunda her geçen gün yeni proje üretmekte, ülkemizi daha güvenli, sürdürülebilir bir geleceğe hazırlamaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın 2023 yılı kesin hesabı görüşmeleri ve 2025 yılı bütçesinin Bakanlığımıza, milletimize ve ülkemize hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sürenizden önce tamamladınız, teşekkür ederim.