BAŞKAN SÜLEYMAN SOYLU - Bir saniye, bir soru sorabilir miyim?

Ömer Bey, özür diliyorum, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanımız burada, Profesör Doktor Faruk Hocam. Bir kişi burada, tabii, çok doğal olarak bir tarafın güvenlik kaygısı var, diyor ki: Ben bunu tutmak zorundayım, yarın öbür gün bütün soruşturmalarda dayanağa, delile ihtiyacım var. Ama diğer taraftan da başka bir kaygı var, diyor ki: “Bunlar, hadi küçük ilçeler de dâhil olmak üzere, sadece küçük ilçelerde değil, başka türlü işler de olur, burada kullanılabilir mi?” diye. Peki, Kişisel Verileri Koruma Kanunu bizi nerede koruyor burada?

Faruk Bey, söz veriyorum ben size.

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANI FARUK BİLİR - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Faruk Bilir, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı.

Şimdi, Sayın Bakanım, bizim Kanun 2016'da… Aslında bir verinin işlenebilmesi için bir şart lazım bir de muhafaza lazım. Yani veriyi işledikten sonra da muhafaza etmemiz lazım. Ayrıca, bizim Kanun amacına da bakıyor. Şimdi, tartışma konusu olan düzenlemede amaca baktığımız zaman “terörle, suçla mücadele” diyor. Zaten araç kiralama şirketleri bazı verileri sözleşme gereği, bazı verileri açık rıza gereği işlemekte. Bu kanuni düzenlemeyle aslında GPS verisinin de zorunlu tutulması söz konusu. Şimdi, veri hukuka uygun olarak işlendiği zaman bu verinin belli bir süre muhafaza edilmesi gerekiyor. Bu muhafaza süresini kim belirler? Ya kanunla belirlenir ya da veriyi işleyen, makul bir süre belirlenir. Açık söylemek gerekirse, beş yıllık süre Kimlik Bildirme Kanunu'nda da var, orada da beş yıl otellerin bu kayıtları tutması gerekiyor. Yani bizim kanun açısından bu maddeye bir itirazımız yok, gayet güzel yazılmış ve bizim kanuna da uygun Sayın Başkanım.