Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2660) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 07 .11.2024 |
EVRİM KARAKOZ (Aydın) - Sayın Başkanım, burada mülkiye müfettişlerinin yetkileri konusunda bir madde düzenlenmiş ama bunda temel çıkış noktamız şu, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun. Yani mülkiye müfettişlerinin en fazla uğraştığı konu da bu belediyelerin özellikle denetim altına alınması. Ben de masanın bu tarafından geliyorum hatta Sayın Başkanın hakkımda vermiş olduğu soruşturma izinleri de var. Mülkiye müfettişlerine benim için de soruşturma izni vermiştiniz Sayın Bakanım, onu söyledim.
Şimdi 4483 sayılı Kanun'un -olayı dağıtmadan söyleyelim- 6'ncı maddesinde şöyle bir şey söylüyor: "Ön inceleme yapan kişiler de bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilirler." Bakın, burada bir çerçeve çizmiş ama bu metinde biz CMK'de savcılara ve hâkimlere vermediğimiz yetkileri mülkiye müfettişlerine veriyoruz. Bakın, bu 4483 açık, mülkiye müfettişlerinin belediyelerde ya da diğer kurumlarda şikâyet üzerine yapmış oldukları görevler ön incelemedir. Ön inceleme sonucunda soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesi yönünde, işte, Sayın Bakana öneride bulunur, Sayın Bakan da soruşturma izni verir ya da vermez. Soruşturma yetkisi -en başta da söyledim- cumhuriyet savcılarınındır ama bu düzenlemeyle biz mülkiye müfettişlerini cumhuriyet savcılarının da üzerine koyarak mesela, el koyma yetkisi veriyoruz, muhafaza yetkisi veriyoruz. Örneğin, dijital materyallere de el koyma yetkisi veriyoruz. Kurum içindeki denetlemede el koyabilir ama kurum dışı denetlemelerde, bir belediyede, belediyenin, işte, yazılım programına el koyduğunda, muhafaza altına aldığında o belediye nasıl çalışacak? Su parasını nasıl tahsil edilecek mesela? Ya da emlakta nasıl işlem yapacak? Bunu denetleyecek bir şey var mı? Evet, işte üstat söyledi, "Mülkiye müfettişlerimiz iyidir." dedi; doğrudur, dürüsttür, biz aksini iddia etmiyoruz ama biz kişilerin inisiyatifine, devlet yönetimini, bu şekilde takdir yetkisini bırakamayız. Takdir yetkisini bırakamadığımız için zaten bu kanunları koyuyoruz. Ceza Usul Kanunu koyuyoruz, işte, görevlerini belirliyoruz, yetkilerini belirliyoruz. Şimdi, şöyle de örnekler yaşadık: Mülkiye müfettişi soruşturma izni verilmemesini önermiş ama mesela, Sayın Bakanım öneriye rağmen soruşturma izni vermiş.
BAŞKAN SÜLEYMAN SOYLU - Verebilir, kanuni hak, ters karar yazar.
EVRİM KARAKOZ (Aydın) - Verebilir, onu eleştirmiyorum ama devamı var. Şimdi, bakın, yürütme organı ile yargı organı o kadar birbirinin içine girdi ki ben bu verilen soruşturma izinlerinin direkt iddianameye dönüşüp dava açıldığını ve yaptığım ilk savunmada verilen soruşturma izninde kes, kopyalayapıştır yöntemiyle iddianame düzenlendiğine dair yüzlerce beyanda bulundum. Bakın, bir müfettişin yapmış olduğu teftiş, yapmış olduğu denetim bu anlamda çok önemli. Dolayısıyla biz, bir müfettişe Anayasa'ya aykırı olarak bu kadar yetkiyi veremeyiz; savcıya ya da sulh ceza hâkimine vermediğimiz yetkiyi müfettişe veremeyiz. Biz, bu şekilde bu geçerse -önergemiz de birazdan gelecek- bu konuyu Anayasa Mahkemesine mutlaka taşırız, taşıyacağız. Sadece belediyeler için değil diğer kamudaki tüm memurlar için de tehlike arz eden bir durum söz konusu. Dolayısıyla soruşturma izni -tekrar ediyorum- soruşturma yapma yetkisi cumhuriyet savcılarınındır, müfettişin görevi soruşturma izni verilip verilmeyeceğine dair öngörüde bulunmaktır.
Saygılar sunuyorum.