MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum ben de.

Turan Bey, tabii, benim komşum bitişik odadan ama şimdi, burada bir kendisi bir tevilde ihtiyaç duyurttu yani şu anda atomu parçalamış oldu yani Ali Öztunç’un söyledikleri üzerinden Ali Öztunç'un ön yargısını haklı görerek bir düzeltme yapmışlar ve kendi önergesi.

TURAN BEDİRHANOĞLU (Bitlis) - Biz daha önceden yaptık, evet.

MURAT ÇAN (Samsun) - Dolayısıyla Ali Öztunç haklı, ön yargılı olan o değil, sizsiniz. Şimdi, (c) fıkrasıyla ilgili de Ali Öztunç Vekilimizin dediğinden biraz daha ileri gidelim: Sayın Başkanımız Bakan olduğu dönemde… Hani az önce de hatırlatıldı bu. Ya, sen yık, kanun arkasından gelir. Gördük işte, Ahmet Özer'in soruşturmasında hiçbir kopyalama yapılmadan, hiçbir avukat refakati olmadan veriler alındı hatta orada olup olmadığı bile şaibeli olan bir mevzu üzerinden de bir delil üretildi. Kanun da şimdi geliyor arkasından, geriye doğru işlemeyecek ama kendinizce -tırnak içinde- bir ihtiyacı gidermeye dönük yeni tüneller açıyorsunuz burada. Bunu da mutlaka görün, bu ön yargı filan değil yani. Madem dosyayla sınırlıyorsunuz yani (c) fıkrasında “muhafaza altına alınır” denilen ifadeye deyin ki: “Bir kopyası alınır, imzayla verilir, gerisi muhafaza…” On beş yıllık kaymakamlık, hazır tek önergeyi de vermişsiniz, (c)'ye de bir şey yapın yani. Yani burada ne murat ediliyor? “Muhafaza altına alınır”ın yanına virgül konulup da “bir kopyası alınarak inceleme yapılan kişiye verilir” dense herhâlde çok itirazımız kalmayacak burada. Ön yargı yok ama bunu burada giderelim.