YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, çok Saygıdeğer Bakanım, kıymetli Bakan Yardımcılarımız, çok değerli bürokratlar, basınımızın değerli mensupları, kıymetli milletvekillerimiz; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumumuzu dikkatle takip ettik, gerçekten çok güzel bir sunum yaptınız. Katkısı olan bütün arkadaşlarıma ben teşekkür ediyorum.

Gerçekten 16 çeyrektir büyüyoruz, sanayide çalışanlarımızın 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldiğini ifade ettiniz. Zaman zaman burada tartışmalar oluyor tarım sektöründeki çalışanların azaldığıyla ilgili. İşte, gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı bir gelişmişlik göstergesi; bunu ifade etmek istiyorum.

Ayrıca, yine, dünya ticaretinde aldığımız payın 0,55'ten 1,07’ye yükseldiğini ifade ettiniz. Yine, AR-GE’ye yatırımımızdan ayırdığımız pay 1,2 milyar dolardan 16,1 milyar dolara yükseldi. Ayrıca, On İkinci Kalkınma Planı’mızda, orta vadeli programda Türkiye'yi üst gelir grubu ülkeler arasına yükselteceğiz. İnşallah bunu yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracatıyla yapacağız. Burada yine 97 milyar dolardan 176 milyar dolara geleceğini ifade ediyorsunuz. Otomobil üretiminden yenilenebilir enerjiye, yeşil dönüşüme, yapay zekâdan çip üretimine, motordan organize sanayi bölgelerine, uzay teknolojisinden tıbbi cihazlara, yine beyaz eşyadan savunma sanayisine, hava araçlarından coğrafi işaretlerimize, TEKNOFEST kuşağından ve özellikle organize sanayi bölgelerine ve mesleki eğitim yapılarımıza kadar çok önemli şeyler ifade ettiniz. Öğleden önceki oturumda gerçekten bu ifadeleriniz, sunumunuz bizim başımızı döndürdü. Biz bu şekilde başımızın dönmesini istiyoruz. Anladığımız kadarıyla da herhâlde hem bizim başımız hem bölgenin hem de dünyanın başı bu teknolojik gelişmelerle dönmeye devam edecek. Bundan dolayı size ve ekibinize güç kuvvet diliyorum.

Teşekkür ediyorum. Bütçenizin de daha şimdiden hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.

Güçlü üretim, teknoloji geliştirme altyapımızı ülkemizin uzun vadeli güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak üzere seferber ettik. Attığımız adımların meyvelerini de almaya başlamış olduk. Testleri devam eden KIZILELMA ve ANKA 3 de ülkemizi daha ileri bir noktaya taşıyor, yerli mühimmatlarımızla da görev icra edecek yeni nesil İHA'larımızla tam bağımsız Türkiye yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın askerî ve siyasi bağımsızlığımızı perçinleyerek inisiyatifleri bugüne kadar nasıl destekledi ise Türkiye Yüzyılı'nda da en güçlü şekilde destekleyeceğini savunmamızda memnuniyetle müşahede ediyoruz ve bununla da gurur duyuyoruz.

Yatırım yeri tahsisinden insan kaynağı desteklerine, altyapıdan finansman imkânlarına pek çok farklı teşvik enstrümanını yatırımcılarımızın hizmetine sunulduğunu da sizden duymuş olduk. 2002 yılından bugüne kadar savunma sanayisinde 883 yatırım teşvik belgesi düzenlenirken 128 milyar liranın üzerinde sabit yatırımın önü de açılmış oldu. İmalat sanayimiz kalkınmamızın lokomotifi olmayı sürdürüyor. Yirmi iki yılda 101'e yükselen teknoloji geliştirme bölgeleri, desteklediğimiz 1.295 AR-GE ve 325 tasarım merkezi ile ülkemizde teknoloji seviyesi yüksek üretim kapasitesi, şükürler olsun, inşa edildi. Bu yatırımlar neticesinde son beş yılda imalat sanayisinde yüksek teknoloji üretimi yüzde 58 oranında büyüdü. Araştırma ve inovasyon ekosistemi, planlı sanayi alanları, girişimcilik kültürü ve nitelikli insan kaynağıyla Türkiye'yi küresel bir üretim üssü hâline getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Özel sektörün AR-GE harcamalarındaki payı yüzde 29'dan yüzde 61'e yükseldi. Aynı dönemde tam zaman eş değer AR-GE personel sayısı ise 29 binden 222 bine yükselmiş oldu. Firmaların AR-GE ve tasarım merkezlerine destek sağlanmış oldu ciddi anlamda. AR-GE ve tasarım merkezlerimizdeki proje sayımız da 87 bini aşmış durumda. Önümüzdeki dönemde teşviklerden büyük ölçüde yararlanan AR-GE merkezlerinin stratejik alanlarda AR-GE faaliyetleri yürütmeye odaklanmasını sağlayacak düzenlemeler de gerçekleştirileceğine inancımız bu anlamda tam. Dünya da az sayıda ülkenin sahip olduğu alanda en gelişmiş test ve üretim merkezlerini ülkemize şükürler olsun ki kazandırdık.

Bu yılın ilk dokuz ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 12 artış gösterdi. Dünyanın en büyük savunma ve havacılık firmaları listesinde yer alan Türk savunma sanayisi firmalarının sayısındaki artış bizim için ayrıca bir gurur vesilesi. Ülkemiz son yirmi iki yılda pandemiye, global krizlere, küresel ekonomide yaşanan sıkıntılara rağmen güçlü bir üretim altyapısına ulaşmıştır. Bugün Türkiye ekonomisinin dinamosu, bu imalat sanayimizin var olduğunu huzurlarınızda bir kere daha gururla ifade etmek isterim. Bu gelişmiş göstergeler ülkemizin zengin beşerî sermayesine ve kurumsal altyapılarının sağlamlığına dayanmaktadır. Bu başarıları daha üst noktalara taşımak, yüksek ve yenilikçi teknolojilerde üretim kabiliyetimizi güçlendirmek için üniversite-sanayi iş birliği de tabii ki bu anlamda çok önemli. Teknoloji seviyesi düşük gruplarla mukayese ettiğimizde daha yüksek bir ivmeyle yüksek teknoloji üretiminin artmakta olduğunu görmek de mümkün. Önümüzdeki dönemde bu trend daha da belirginleşecek. Bazı alanlarda dünyada bir numarayız. Bunların başında insansız hava araçları geliyor. Aynı zamanda güneş paneli, ticari araç, beyaz eşya, düz cam, çimento üretiminde Avrupa birincisiyiz. Biz sorumluluğumuzun ifası olarak üzerimize düşenleri yapıyor, gerisini de milletimizin takdirine bırakıyoruz.

Sanayide yeşil dönüşüm projeleri de odaklanılan konular arasında yer alıyor. Yeşil OSB projelerinin Bakanlığımızca kredilendirilmesine ve öncelikli olarak değerlendirilmesine de imkân tanınıyor. Son bir yılda 2'si ihtisas OSB olmak üzere, toplam 1.279 hektar alana sahip 10 OSB'nin kuruluşu, tescil işlemleri tamamlanarak Türkiye'deki toplam OSB sayısı da 362'ye çıkarılmış oldu. OSB'lerin yeşil dönüşümünü hızlandırmak üzere başlatılan projeyle Dünya Bankasından 300 milyon dolarlık kredi temin edildi. Proje kapsamında 38 OSB'ye 52 alt proje için kredi desteği de sağlanmış oldu.

Yine, Temmuz 2023 itibarıyla başlatılan Yeşil OSB Belgelendirme Programı kapsamında 28 başvuru alındı, 9 OSB farklı seviyelerde Yeşil OSB Belgesi almaya hak kazandı. Ayrıca, toplam 3.061 hektar alanda 8 endüstri bölgesi ilan edilirken bu bölgelerin sayısı da 43'e yükseldi. Yerli marka tescil sayımız 131.510'a, yerli tasarım başvuru sayısı 46.126'ya, yerli tasarım tescil sayısı 32.376'ya, coğrafi işaret başvuru sayımız 352'ye ve coğrafi işaret tescil sayımız ise 216'ya ulaştı.

İnsanlı, insansız hava araçlarından kara ve deniz araçlarına, donanımlarından yazılım ve her alanda kendi savunma sanayisi ürünlerini tasarlayabilen, üretebilen, ihraç eden dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. Ülkemizi tüm uluslararası platformlarda söz ve etki sahibi bir konuma yükselttik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, toparlayın lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Savunma sanayisinde kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde, İHA'lar SİHA'lar, Akıncı'lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere, 170'in üzerindeki ülkeye savunma sanayisi ürünlerini ihraç edebilen bir ülke konumuna geldik. Ülkemizin rekabetçi iş ortamıyla, cazip teşvikleriyle, güçlü finansman sistemi ve makroekonomik yapısıyla yatırımlar için kararlı ve güvenli bir liman konumunda olduğunu bir kere daha hatırlatmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, bu duygu ve düşüncelerle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimiz adına hayırlı olmasını temenni ediyor, tüm hazırunu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, teşekkür ediyorum.