KOMİSYON KONUŞMASI

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim, Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine bir bütçe maratonuyla karşı karşıyayız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin kamu çıkarlarını koruyan, halkımızın ve ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda şeffaf bir şekilde değerlendirilmesini ümit ediyorum.

Sayın milletvekilleri, Sayın Bakanımızın sunuşlarını duyduk, sanki yirmi iki yıldır iktidarda olan bir partinin Bakanı değil de yeni kurulmuş bir hükûmetin bakanı gibi "eceğiz" "acağız" gibi hâlâ geleceğe dönük yatırımlara dair "eceğiz" "acağız" şeklindeki cümleleri duyduk çoğunlukla.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz diyor ki: "2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'miz yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı destekleyen sosyal refahı arttırıcı yaklaşıma sahiptir." Yani gerçekten çok ilginç çünkü sadece kendi bölgem olan Adana'ya baktığımızda on beş yıl içerisinde 100'den fazla fabrikanın kapısına kilit vurduğu ve sanayinin beşiği konumundaki Çukurova bölgesinin yatırım iştahı olmasına rağmen tek bir çivi çakılmayan hâle dönüştüğünü buradan ifade etmek isterim. Binlerce işçinin üç vardiya çalıştığı sanayi ve tarım kuruluşları, işletmeler kepenk indirmiş durumda; işsizlik kol geziyor ve yirmi iki yıldır iktidardasınız Sayın Bakan, hâlâ ne yazık ki bu yatırımların neden durduğuna, neden gerilemenin yaşandığına dair sunumunuzda çok somut şeyler göremedik doğrusu.

Değerli milletvekilleri, Türkiye geçtiğimiz ekim ayında 23,6 milyar lira ihracata karşılık 29,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiş. Son bir yılda 262,3 milyar dolar ihracat, 340 milyar dolar ithalat yapıldı; 77,7 milyar dolar da dış ticaret açığı vermiş durumda. 2024 yılının ilk altı ayında 2023 yılının ilk altı ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 17,3, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 34,9, kurulan kooperatif sayısı ise yüzde 8,8 oranında azaldı ve 2024'ün ilk altı ayında 2023'ün ilk altı ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 25,8 ve kapanan kooperatif sayısı da yüzde 8,3 arttı. Her alanda kendi kendine yeten bir Türkiye'den ithalata bağımlı bir Türkiye hâline geldik; bakın, bunları biz söylemiyoruz sadece. 2024 yılının ilk sekiz ayında Türkiye'de sanayi üretimi son bir yılda yüzde 3,9 oranında daralmış, imalat sanayisinde ise üretim 5,1 oranında düşmüş ve Türkiye'de dış ticaret açığını azaltacak asıl hamle olan yüksek ve orta kalite teknoloji ürün üretimi ise yüzde 22 oranında düşmüştür. Cari açığın azaltılması ve ihracatın artırılması üzerine kurulu OVP ve 12'nci Kalkınma Planı’na, iktidarın dış ticaret açığını ilk sekiz ayda azaltmakla övündüğü tablonun ayrıntısına bakıldığında bağımlılık yaşadığımız ara malı ithalatındaki düşüşün sanayideki daralmanın bir sonucu olduğunu, kaybettiğimiz dış pazarlar ve rekabet kayıpları nedeniyle üretimde kullanacağımız ara maldaki düşüşün cari açığımızı kendiliğinden düşürdüğünü, görmekteyiz. Büyüme hedefleri küçülen, ihracat hedefleri tutmayan ve sanayisi daralan bir ekonomide yapısal reformlar gecikirse, vergi ve ücret adaleti sağlanmazsa, teşvikler doğru sektörlere dağıtılmazsa, sanayi ucuz ham maddeye ve krediye erişemezse ithalatın daralması kaçınılmaz olacaktır.

İstanbul Sanayi Odasının -yine biz söylemiyoruz- 2 Eylül 2024 tarihli raporuna bakıldığında yirmi bir aydır süren daralma ve talepteki düşüş yeni bir boyut kazanmıştır. Aynı gün Bakan Mehmet Şimşek büyümeyi öven ama o büyümenin sanayideki durgunluk içinde gerçekleştiğini ıska geçen bir açıklama yapmıştır. İstanbul Sanayi Odası iki yıldır takip edilen 10 sektörün tamamında gerileme yaşandığını, tekstilde konkordatoların zirve yaptığını, imalatta siparişlerin düştüğünü açıklamıştır. İktidarın tersine sanayi temsilcisi “Üretimdeki son gerileme belirgin düzeyde ve son yirmi bir ayın en yüksek oranında gerçekleşti.” demektedir. Zorlayıcı ekonomik koşullar, fiyat artışları ve talepteki zayıflık firmaların üretim azaltmasına yol açan temel faktörler olmuştur. Sanayi Odasınca “Ham madde ve nakliye maliyetleri arttı, Türk lirası üzerinden izlenen politikalar ihracatı zorlaştırdı, 10 sektörün 8’inde istihdam düştü, yeni müşteri ve siparişler azalmaya devam ediyor, maliyet enflasyonu artmaya devam ediyor.” ifadesi kullanmıştır.

Yine, İSO’nun Ekim 2024'te yayımlanan İmalat Sanayi Raporu’na göre sipariş alımında, talepte coronanın başından bu yana, Mayıs 2020'den beri en keskin yavaşlama görülmüş, istihdamda üst üste sekiz aydır daralma ve üretimde altı ayda daralma artmış, girdi maliyetlerindeki yüksek artış sürmüştür ve son dört buçuk yılın en ciddi istihdam daralması Eylül 2024'te yaşanmıştır. Bu tabloda "Sektörde durgunluk başladı.", "Önlem aldı.", “stagflasyon” kelimeleri ekonomide en çok konuşulan kelimeler olurken ekonomi yönetimi üretim için zorunlu olan ara malı ithalatının düştüğü ortamda cari açığın azalmasını övmüş, lüks tüketim malı talebinde ise daralma olmamasını yani ekonomide açılan makas farkını izah edememiştir.

Sayın Bakan, evet, bu ülkenin gerçek yatırımcısını, sanayicisini, KOBİ'lerini yok sayarsanız ülke ne yazık ki bu noktaya gelir.

Küçük ve orta boy işletmelerin bankacılık sektörüne olan kredi borçları 4 trilyon 68 milyar liraya çıkmış vaziyette ve bankaların vadesinde tahsil edemediği ve icra takibine aldığı batık krediler 25 Ekim itibarıyla 267,8 milyar liraya yükseldi.

Cumhuriyetin kazanımları birbir yok edilmiş, içi boşaltılmış, yok pahasına satılmış, peşkeş çekilmiş; Anadolu'daki fabrikaların yerinde yeller esiyor. Türkiye'nin dünyaya meydan okuyan tek markası yok ve yerli ve millî olarak bize çok güzellemeler yaptığınız TOGG'u da bitirmek üzeresiniz çünkü Çinli Chery ve BYD'yi tercih ediyorsunuz, onlara vergi indirimleri uyguluyorsunuz hatta organize sanayi bölgesi kuruyorsunuz. Aslında Plan ve Bütçede görüşülmesi gereken ama Sanayi Komisyonunda görüşerek Samsun Organize Sanayi Bölgesi'yle ilgili, buradaki hazine arazilerini Chery firması için organize sanayi bölgesi yapmak üzere bir maddeyle kanunlaştırdınız ve geçti, bu konuda da tebrik ediyoruz tabii! Henüz yatırım bile yapmadan ilave gümrük vergilerinden muaf tutulan BYD daha şimdiden TOGG'un pabucunu dama atmış görünüyor çünkü önceleri TOGG'u kullanıyoruz... Hatta o hâle getirdinuz ki 5 şirkete kurdurduğunuz TOGG'u kalkıp sanki AKP'nin kendi malıymış gibi o kadar lanse ettiniz ki seçim sürecinde, sanki AKP'nin otomobili gibi güzellemeler yaptığınız TOGG'u şimdi de...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yerli malımız, yerli ve millî.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yerli ve millî demediniz efendim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, hatip eleştirilerini dile getirsin, lütfen müsaade edelim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Biz de gurur duyuyoruz yerli ve millî olmasından elbette ama kalkıp daha sonra Chery ve BYD'ye...

CAVİT ARI (Antalya) - TOGG'u savunmak da bize düştü!

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Hakikaten TOGG'u savunmak da bize kaldı, garip bir ironi de oluyor.

Evet, değerli arkadaşlar, sanayide çarklar dönmüyor. "40 binden fazla Togg üretimi yapıldı, bunlar piyasaya sunuldu." falan diyorsunuz ama bazı kurumların iade etmeye çalıştığını ve Togg'u da kullanmadıklarını biliyoruz. Yani, dolayısıyla bu gerçekle de yüzleşmek zorundayız.

Türkiye'nin bütçesine baktığımızda hep vergi kalemlerinden bahsediyorsunuz. Az önce, üniversiteler içerisinde...

(Uğultular)

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Arkadaşlar, müsaade ederseniz ben konuşmamı bitireyim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz.

Sayın hatip eleştirilerini, görüşlerini dile getirsin, burada müzakere için varız; siz de TOGG'la alakalı görüşlerinizi dile getirin Sayın Kırkpınar. Size on dakika vereceğim, on dakika TOGG'u konuşun.

Teşekkür ediyorum.

Sayın Şevkin, sürenize ekleyeceğim.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biz TOGG'u destekliyoruz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Gürer, sanayiye de el attınız, bir şey demiyorum ama Sayın Şevkin bitirsin.

Buyurun.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Evet, Sayın Bakan üniversitelere destek olduklarını... Yanlış mı Sayın Bakan, "Üniversiteler içerisinde 26'ncı..." mı dediniz? Ben internetten hemen baktım, Times Higher Education 2024 Dünya Üniversite Sıralamasında ilk 100 içerisinde Türk üniversitelerinden ne yazık ki hiçbiri görünmüyor. Çin var, Güney Kore var, Avustralya var, İngiltere var, Amerika var ama ilk 100 içerisinde hiçbir Türk üniversitesi yok. Tabii, üniversitelerin içini boşaltıp liyakatsiz atamalarınız ve müdahalelerinizle bunu da başardınız ne yazık ki bunu da buradan ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Şevkin, toparlayın lütfen.

Buyurun.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Evet, bu gerçeklerle yüzleşmek zorundasınız. Özelleştirme, imtiyazlı müteahhitlere, şirketlere maalesef kamunun elinde avucunda hiçbir şey bırakmaksızın verilen teşvikler yatırımın, üretimin ve istihdamın giderek yok olmasını sağlıyor ve varsa yoksa vatandaşın, gerçek yatırımcının, sanayicilerin, KOBİ'lerin sırtına yüklediğiniz vergiler var; her şey ortada. Beklenti şu: Gelir Vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, Kurumlar Vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, Katma Değer Vergisi 3 trilyon 599 lira, diğer vergiler 1 trilyon 652 milyar lira, vergi dışı gelirler 1 trilyon 662 lira; bu şekilde mi dünyayla rekabet edeceğiz, bu şekilde mi halkın refahını düzelteceğiz?

Değerli milletvekilleri, tekrar ediyorum, Atatürk'ün de söylediği gibi, bu ülkede her fabrika bir kaledir; kaleleri yıkıyorsunuz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Şevkin, teşekkür ediyorum.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Hemen tamamlıyorum, son bir cümle rica ediyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Tabii, sanayide, teknolojide, tarımda, üretimde, küresel ligde rekabet edebilmek için -son söz olarak bunu söylemek isterim- küresel ölçekte rekabet edebilecek düzeye ulaşmak için kesinlikle öncelikle hukuk sisteminin düzelmesi gerekiyor, aksi takdirde, Türkiye uluslararası rekabette aktif olarak yer alamaz. Aslında Sayıştay raporlarında yer alan eleştiriler var, yıllardır bu söyleniyor; izninizle burada 4 maddemiz var, bunu bir dakika içerisinde hemen anlatayım: Binalar hesabına ilişkin enflasyon düzeltme işleminin yapılmaması sonucunda Bakanlığın taşınmazları gerçek değerini yansıtmıyor. Bir kamu kurumu çıkarılan yasaya uymuyor ancak sanayiciden enflasyon düzeltmesi bekleniyor.

İkinci olarak, taşınmazların takip ve kaydına ilişkin işlemlerin mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmemesi eleştirisi var, idari para cezalarının tahakkuk kayıtlarının tam olarak yapılmaması eleştirisi ve idari para cezalarından yapılan indirimlerin muhasebeleştirilmemesi geçen yıldan beri devam eden bir bulgu; buna dair neler yapılıyor diye söylemek isterim.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Şevkin.