NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; ben sözü çok uzatmayacağım aslında ama sadece Sayın Bakanım, buradan muhalefet vekillerine teşekkürünüzü bekliyorum çünkü eğer iktidar vekillerine kalırsanız hiçbir şeyi duymayacaksınız negatif olarak. Bu ülkede insanlar, özellikle çocuklarımız gerçekten aç. "Türkiye Yüzyılı" dediniz, insanları ucuza, ucuz halk ekmeğe, ucuz lokantalara yönlendirdiniz. Gerçekten pazara çıktığımda, markette alışveriş yaptığımda, özellikle o pazara dökülen çürük meyveleri toplarken yüzlerini kapatan kadınları gördüğümde kalbim sızlıyor. Ben de bir anneyim, hepiniz anne-babasınız, hepiniz kardeşsiniz ama lütfen "Bu ülke çok iyi." demeyin çünkü bu ülke gerçekten ekonomik krizin içinde ve bu ekonomik krizi yaşayan ailelerimiz sıkıntı içinde. İlhami Vekilim 60 liraya bulmuş kemiğin kilosunu ama gittiğinizde bir kasaba 60 liraya kemik yok, 150 lira kemiğin fiyatı. O belki de en kalın kemiği buldu, belki de insanlara iyi gelmeyen bir tarafı var o kemiğin, onu bilemiyorum ama 150 lira kemiğin kilosu. Süt 14 lira, üretici üretmekten vazgeçiyor. Bu kadar ucuza aldığınız bir sütü, bizim madem bu kadar imkânımız var, neden biz ilköğretim çağındaki çocuklarımıza dağıtmıyoruz? Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesi gerçekten en önemli bütçelerden biri ve ben buradan tüm çiftçilerimize, tüm üreticilerimize, tüm hayvan besicilerimize desteğinizi yapmanızı rica ediyorum; sadece tarım il müdürlüklerine, tarım kredi kooperatiflerine bırakmayın bunu, lütfen, 7 bölgede bölge müdürlüklerinizi kurarak il bazında programlar yapın, il bazında denetleme yapın ve ona göre, eskiden müsteşarlıklarda olduğu gibi, bence böyle bir programlama yapmanız gerekiyor. Geneli değil, şehir şehir incelemeniz gerekiyor.

Büyükşehir yasasıyla köyler mahalleye dönüştü. Vallahi, mahalle olamaz hiçbir köy çünkü orada hâlâ kalan yaşlı aileler üretmeye çalışıyor. Okulların kapanmasıyla, sağlık ocaklarının kapanmasıyla köy nüfusu 2-3 haneye indi, o da 65 yaş üstü insanların üretimiyle. Bugün bir şeyler yiyebiliyorsak o çiftçilerimize yatıp kalkıp dua etmemiz gerekiyor. Kendine yeten bir ülkeden her şeyi ithal eden bir ülke hâline geldik. Lütfen, kendimize dönüp hep beraber bir bakalım bu ülkeye ve bu ülkeyi, ancak kendi çiftçimizi, kendi besicimizi destekleyerek bir yere gelebileceğimizi bilelim.

Tekirdağ için söylemek istiyorum Sayın Bakanım. Evet, biz su problemi yaşayan bir şehiriz; barajlarımız yok, yapılması gereken 5-6 tane baraj var, ihaleye girmiş ama hâlen herhangi bir çalışma yok. Yeraltı suları 600 metreden çıkmakta ve bütün zehirli maddeleri içermekte. Dolayısıyla, çok acilen Kızılağaç, Balaban, Ayvacık, İnecik 1-2, Dedecik, Ömürköy Barajlarının yatırıma alınması ve çok kısa zamanda su biriktirmeye başlaması gerektiğini düşünüyorum ve sizden bu konuda destek bekliyoruz.

Artı, ziraat mühendislerimiz, veterinerlerimiz, orman koruyucuları, orman mühendisleri atama bekliyor. Bunun için de en kısa zamanda bir imtihan açmanızı diliyorum ve bunların atamalarını yapmanızı istiyoruz. Aynı zamanda gençlerin ve kadınların, tarımla uğraşan, hayvancılıkla uğraşan kadın ve gençlerin de... Şu andaki desteğin ne olduğunu bilmiyorum, çiftçi değilim ama daha fazla destek yapılıp bu gençlerin tekrar köylerine dönmesini sağlamanızı istiyorum. Özellikle bal üreticilerine, arıcılıkla uğraşan kadın üreticilerimiz çok fazla, bunun eğitimini alıyorlar, onlara destek olmanızı istiyorum.

Tekirdağ'da diğer önemli bir sorun, şehir merkezinde özellikle lisenin oluşturduğu bir ormanlık alanımız var, bir kısmı Valiliğe tahsis edildi, diğeri üniversiteye tahsis edildi ve insanlarımızın piknik yapabileceği, nefes alabileceği tek bir alan. Lütfen buranın Orman Müdürlüğüne bina yapılmasına izin vermeyin Sayın Bakan, lütfen.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Yontar.