KOMİSYON KONUŞMASI

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum.

Çok Saygıdeğer Bakanım, kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız, basınımızın çok değerli mensupları ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Bakanım, konuşmamın başında bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.

Tabii, bütün konuşmacılarımız, hemen hemen herkes, tarımın stratejik bir sektör olduğunu, çok önemli bir sektör olduğunu ifade etti. Özellikle sabah oturumunda çok önemli konuşmalar yapıldı. Özellikle gelecekle ilgili, tarım sektörümüzün geleceğiyle ilgili gerçekten bütün katkı sunanlara ben teşekkür ediyorum. Biz de aynı şekilde ifade ediyoruz: Gerçekten, tarım sektörünün çok önemli bir sektör, stratejik bir sektör ve hep birlikte daha ileriye götürmemiz gereken bir sektör olduğunu ifade etmek istiyorum.

Özellikle, Sayın Bakanım, konuşmanızı, sunumunuzu dikkatle takip ettim. Kendi açımdan sunumunuzu iki kategoriye ayırmakta fayda mülahaza ediyorum çünkü birincisi, yaklaşık yirmi iki, yirmi üç yıldan beri Türkiye'de tarımın nereden nereye geldiği; ikinci kısımda ise bundan sonraki süreçte tarımla ilgili, Türkiye'nin tarımıyla ilgili ne yapacağımız, planlarımız, programlarımız, hedeflerimiz… Asıl bizi heyecanlandıran kısım ve hep birlikte destek vermemiz gereken kısım da aslında o. Özellikle hem muhalefetin hem iktidarın hem de bilim insanlarının yıllardan beri söylediği, ifade ettiği şey, sözleşmeli tarımla ilgili düşüncelerin ifade edilmesi ve planlı üretime geçilmesiyle ilgili konuların üzerinde durmuş olmanız; işte, özellikle desteklerin sadeleştirilmiş olmasından bahsetmiş olmanız; gerçekten, büyük ova projeleri, yine tarıma dayalı ihtisaslaşmış organize bölgelerinin hayata geçirilmiş olması, suyun özellikle iktisatlı kullanılmasıyla ilgili ifadeleriniz; yine, ülkemizde ürün sayımıyla ilgili çok ciddi işlerin özellikle bundan sonraki süreçte yapılacak olması ve birliklerin, kooperatiflerin hem desteklenmesi hem de özendirilmesiyle ilgili düşüncelerinizi beyan etmiş olmanız. Bunun dışında, en çok önemli olan da bu planlı tarımda mazot desteğinin, işte, gübre desteğinin yüzde 100’e yakın oranda bir katkı sunmuş olması ki bu, burada hem muhalefet hem iktidar bugüne kadar bütün tarım sektörünün özellikle arzu ettiği, istediği ve talep ettiği bir meseleydi, bir konuydu. Bu konuyla ilgili düşüncelerinizi, planlarınızı ve programlarınızı bugün bizimle paylaşmış olmanız gerçekten çok önemli; ben bunun altını da özellikle çizmek istiyorum.

Yine, Tarım ve Orman Bakanlığımızın özellikle orman bölümüyle ilgili, yangınlara çok kısa süre içerisinde müdahale edilmiş olması… İşte, Avrupa'da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde aylarca ormanların nasıl yandığını biz görebiliyoruz. Özellikle yazın aynı il içerisinde onlarca yerde birden farklı şekilde yangınların çıktığını ve bunların hepsine aynı anda müdahale edildiğini de gördük. Ben orman ordumuza da gerçekten bu anlamda çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca, bu sadeleştirmeyle ilgili konularda gerçekten tarıma bugüne kadar çok ciddi destekler verildiğini hep rakamsal olarak da ifade ettik. Bu sadeleştirmenin de tarıma vermiş olduğumuz desteklerin yerine ulaşacağı konusunda bizleri umutlandırdığını, ümitlendirdiğini ifade etmek istiyorum. Tabii, ülkemizde yaklaşık bir-bir buçuk yıldan beri çok ciddi bir enflasyon var. Şu an enflasyona baktığımızda, özellikle üretim enflasyonuna baktığımızda yüzde 30’ların altına düştüğünü görüyoruz; hem hizmetler sektöründe hem de gıda sektöründe de bu enflasyonun biraz direnç gösterdiğini görüyoruz, tabii, bununla da mücadele ediyoruz. Sadece Tarım Bakanlığımız değil Ticaret Bakanlığımızın da bu anlamda çok ciddi gayretlerinin olduğunu görüyoruz ama burada bu enflasyonun düşürülmesi hem de tarladan çatala kadar ürünün tüketiciye uygun fiyatta sunulmasıyla ilgili ben bir iki hususu ifade etmek istiyorum naçizane. Burada hem bizim kooperatiflerimizi hem de birliklerimizi destekleyerek -özellikle bu “üç harfliler” dediğimiz marketleri, aslında bunun, Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerimizin buna öncülük etmesiyle birlikte- özellikle bu Tarım Kredi Kooperatiflerinin benzeri model dikkate alınıp bunun biraz daha geliştirilmesiyle birliklerin ve kooperatiflerin hepsinin kendisinin böyle bir marketinin olması ve şu an düşünün ki Türkiye'deki bu “üç harfli” dediğimiz marketleri bu kooperatiflerin, birliklerin idare ettiğini ve satışların orada yapıldığını ve bunların burada rekabet ettiğini… İşte, eğer bu gerçekleşirse hem bu birlikler açısından üretici korunmuş olur hem de fiyat artışlarının burada önüne geçilmiş olur; tabii, bu, model olarak bizim bir önerimiz özellikle.

Yine, şunu çok rahatlıkla ifade edebiliriz; tabii, bütün bunlar yapıldıktan sonra: Tarıma konu olan tüm kaynaklar dünyanın en kıt kaynakları. Dolayısıyla bu kaynakların en verimli şekilde kullanılması gerekiyor. Yine, gelecekte gıdayı kontrol edenlerin dünyayı da kontrol edebileceklerini daha önce de ifade etmiştik. Tarım gerçekten önemli bir sektör; özellikle son dönemlerde jeopolitik gelişmeler, iklim değişiklikleri, değişen tüketim kalıpları, bütün bunlarla birlikte stratejik konumu daha da güçlenmiş durumda; gıda güvenliği çok kıymetli. Dolayısıyla biz de tarıma böyle bakıyoruz. Tarım ve gıda konusunu stratejik bir alan olarak zaten hep konuşmalarımızda ifade ediyoruz ancak şunu da ifade etmek zorundayız: Gelişmiş ülkelerin tarımın millî gelirdeki payında nispi olarak azalma var. Bunun sebebi, tarımın hacminin küçülmesi değil sanayinin ve hizmetlerin nispeten daha hızlı büyümesidir, bu da kalkınmanın gelişmiş ülkelerde doğal bir sonucudur. Öğleden önceki konuşmalarda arkadaşlar buna değinmişlerdi yani tarımda nispi olarak bir azalma yok ama diğer sektörlerde gayrisafi millî hasılamız ve millî gelirimiz yükseldiği için burada da nispi olarak bir azalma gözüküyor.

Önümüzdeki dönemde özellikle yaşlı nüfusun çok artacağını öngörebiliyoruz. Tarımda, kırsal alanda genç nüfusu tarıma çekecek, kırsal ile şehir hayatını aynı anda yaşama imkânı veren yerlerde genç girişimcileri tarıma teşvik etmek için çok güçlü politikalarınızın olduğunu da -desteklediğimizi- ifade etmek istiyorum. Burada, tabii, tarıma verilen destekler sadece doğrudan desteklerle sınırlı değil, özellikle tarımsal işletmelere verilen sübvansiyonlu kredilerin de tarımın desteklenmesi çerçevesinde ve bu oranlar içerisinde değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle enerji, sanayi, ulaştırma ve tarım sektörlerinde bütünleşik ve çevre dostu politikalar benimsenerek sürdürülebilir, düşük emisyonlu, yüksek teknolojiye dayalı üretim teknikleriyle Türkiye'nin uluslararası rekabetçi konumunun güçlendirileceği de hatırlatılmalıdır.

Tarım arazilerinin korunması, amacı dışında kullanımının önüne geçilmesi ve etkin kullanımı için zorlayıcı ve özendirici düzenlemeler hayata geçirilerek ekilebilir ve sulanabilir alanlar bizim zamanımızda ciddi oranda artırıldı. Ürün ve tarım parseli bazında asgari ve azami üretim alanları belirlenerek çiftçi başvuruları, üretim izinleri ve ekim kontrolleri de sağlanmış oldu.

Sayın Bakanım, yine, buradan tarımsal üretimde sürekliliğin sağlanması ve verimliliğin artırılması amacıyla tarımsal desteklerde düzenli olarak artışa gidildiğini de ifade etmekte fayda var. Tabii, burada rakamlara girmek istemiyorum, 2024 yılında tarımsal destekleme bütçemiz 91,5 milyarken bugün 135 milyar liraya çıktı. Tabii, buna diğer destekleri de eklediğimizde çok ciddi oranda yükseldiğini görebiliyoruz. Tabii, konuşulacak çok konu var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sağ olun.

Son on yıllık süreçte dünyada ve bölgede sektörü etkileyen birçok değişimin yaşandığı tabii ki inkâr edilemez bir gerçektir. İklim değişikliğinden nüfus artışına, pandemiden savaşlara, afetlerden göçlere kadar sektörü etkileyen birçok risk faktörüne rağmen Bakanlığımız bu süreci başarılı bir şekilde yürütmüştür ve yürütmeye devam ediyor. Türkiye Yüzyılı'nı üretimin ve üreticinin yüzyılı yapma vizyonuyla yapılan çalışmalar doğrultusunda tarım politikalarının beş temel eksende toplandığını, bunların sürdürülebilirlik, verimlilik, kalite, kayıtlılık ve sektöre yatırım olduğunu buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Ben, bu vesileyle, Türkiye'nin geleceği olan tarım sektörünün, Tarım ve Orman Bakanlığımızın bütçesinin bir kere daha hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyor, hazırunu saygıyla selamlıyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kırkpınar, teşekkür ederim.